Bu yıl düzenlenen Documentarist 12. İstanbul Belgesel Günleri yapılan ödül töreniyle sona erdi. Beş gün süren Documentarist kapsamında 80’den fazla Türkiye ve dünyadan belgeseller izleyiciyle buluştu.
Johan Van Der Keuken Yeni Yetenek Ödülü, “Her Mal Dibistanek” belgeseliyle yönetmen Ardin Diren’e verildi.
Ödülünü aldıktan sonra konuşma yapan yönetmen Ardin Diren, böylesi bir festivale katılmanın ve ödül almanın önemli olduğunu belirterek, “Anadilde eğitim doğal, insani ve hukuki bir haktır. Bu nedenledir ki hiçbir egemenin ve devletin tekeline bırakılmamalıdır. Asla ve asla bir lütuf olarak da görülmemelidir. Bu nedenle bu ödülü de o annelere, öğrencilere ve anadilde eğitim mücadelesini büyüten öğretmenlere adıyorum” dedi.
Ferzad Kemanger İlkokulu
Yönetmen Diren, “Her Mal Dibistanek” belgeseliyle Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 14 Eylül 2014’te açılan ve 2016’da Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kararıyla mühürlenen Dibistana Sertayî ya Ferzad Kemanger’in (Ferzad Kemanger İlkokulu) öğrencilerinin anadilde eğitim mücadelesini konu ediniyor. Okulun polisler tarafından mühürlenmesinden sonra öğrenciler ve öğretmenler evlerini okula dönüştürerek eğitimlerine devam ediyor.
FIPRESCI Ödülü Ezidi kadınlara
Festival kapsamında FIPRESCI Ödülü ise, iki Ezidi kadının kamptaki yaşam mücadelesine odaklanan “Rüzgarın Götürdüğü” belgeseliyle yönetmen Helin Çelik ve Martin Klingenböck değer görüldü.
Geçtiğimiz günlerde gazetemize konuşan yönetmen Çelik, belgeseli çekme fikrini şu sözlerle anlatmıştı: “Temel amacım Ezidi kadınların ne kadar güçlü olduklarını tüm dünyaya göstermekti. Bu kadar yaşadıklarından sonra bile yaşama çok büyük umutla bakıyorlardı. Mülteci kampında maydanoz yetiştiriyorlar. Ait olduğunu yeri kaybetmek daha sonra geldiğin yerde ait olma çabası. Bundan çok etkilendim. Bu aslında direnişin en güzel örneği ve farklı bir boyut. Bunlar bence umudu güçlü kılan metaforlar. Kadınlar o kadar güçlü ki sürekli çalışıyorlar, ailesinde yetmiş kişiyi kaybetmiş ama yine de inatla direniyor. Dünyayı birisi kurtaracaksa eğer bu kadınlar kurtaracak.”
KÜLTÜR SERVİSİ