ODTÜ’de 40 dönümlük kavaklık alanına yapılmak istenen KYK yurduna karşı 38 gündür öğrenciler direniyor
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri, Kavaklık İnisiyatifi adıyla 38 gündür kampüse yapılmak istenen yurda karşı direniyor. Endemik türlerin bulunduğu alanda binlerce ağacın kesileceğini ve birçok canlının yaşadığı 40 dönümlük arazinin yok olacağını belirten öğrenciler, Kredi Yurtlar Kurumu’nun (KYK) başka bir alanda daha ekolojik, özgürlükçü, katılımcı ve sosyal yanı olan bir yurt inşa edebileceğini belirtti. Kampüs alanın 49 yıllığına tahsis edildiğini hatırlatan öğrenciler, 15 Mayıs’tan bu yana başlattıkları nöbeti sürdürmekte kararlı. Gece gündüz burada nöbet tutan öğrenciler, eylem boyunca yaşadıklarını anlattı.
ODTÜ’yü kaybetmemek adına
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezunu olduğunu belirten Deniz adında inisiyatif üyesi, direnişe destek vermek için kavaklığa geldiğini belirterek, 5 yıl boyunca kavaklık alanın hemen yanındaki ODTÜ yurtlarında kaldığını anlattı. Şuan KYK yurdunun yapılması planlanan kavaklık alanında çok fazla bulunduğunu ifade eden Deniz, şunları dile getirdi: “Alanın yok edilmesini beni çok etkileyecek. ODTÜ Türkiye’de çok az bulunabilecek özgür alanlardan bir tanesi. Bunu da kaybetmemek adına bu direnişin bir parçası olup bu alanı savunuyorum. ODTÜ, buradaki kültürü, özgürlük alanını ve ekolojik bütünlüğü savunmak isteyen herkese açık, dayanışmalarla direnişe desteklerini bekliyoruz.”
‘Özerk yapıya saldırı’
Nöbet eyleminin 3’üncü gününde Kavaklık İnisiyatifine katılan ve soyadının yazılmasını istemeyen Onur isimli ODTÜ öğrencisi de, öncelikle yurt kavramının ne olduğuna dikkatle bakmak gerektiğini belirterek, “Çünkü 80 darbesine giden süreçte, Niğde’de, Nevşehir’de ve Sivas’ta bu gerici yapılanmaların yurtlarda örgütlendiğini biliyoruz. Ve bu yurtlardaki örgütlenmelerin ne kadar yıkıcı olabileceğini duyduk, gördük, biliyoruz. Dolayısıyla devlet ideolojisini yansıtan KYK yurdunun yapılması ODTÜ’nün özerk yapısına bir saldırıdır açıkçası” diye belirtti.
‘ODTÜ yönetimi bizimle görüştü’
Nöbet eylemlerinin ikinci haftasında rektör danışmanlarının, rektör yardımcılarının ve planlama yönetiminden yöneticilerin kendileriyle görüştüğünü anlatan ODTÜ öğrencisi Umut ise, görüşmelerin daha çok bir ikna çalışması gibi olduğunu ve tam olarak uzlaşıya varamadıklarını söyledi. Başka bir alanda, ekolojik bütünlüğü ve iyiliği gözeten, hem de sosyal anlamada ODTÜ öğrencilerinin özgürlüğünü kısıtlamayacak katılımcı bir süreçle yurt yapılasını isteyen Onur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte tüm ODTÜ bileşenlerinin söz sahibi olmasını istiyoruz. Burası dışında alternatif yerleri sunmak adına çeşitli çalışmalar yaptık bizde. Belirli alternatiflerimiz önerilerimiz mevcut. Hali hazırda yapılması planlanan yurt, kapasite bakımından ODTÜ ihtiyacının çok üzerinde. Daha küçük bir alanda ve doğaya zarar vermeyecek şekilde ODTÜ tarafından yapılacak bir yurt istiyoruz.”
‘Kültürü korumak zorundayız’
Bir kadın olarak okulunda KYK yurdunu istememesinin sebebinin, en başta yurdun “gerici ve cinsiyetçi” politikaları olduğunu belirten İrem de, “Kadınların kaldığı KYK yurtlarında özellikle giriş çıkış saatleri erkeklerinkinden daha sıkı durumda. Bir kadın çok erken saatlerde yurda girmek zorunda ve o saati açtığı sürede yurda alınmıyor. Özellikle homofobik, transfobik tutumlar var bu yurtlarında, örneğin çok kısa bir zaman önce sırf trans kimliğinden dolayı bir öğrenci KYK yurdundan atıldı” diye konuştu. İrem, şöyle devam etti: “İktidarın dışarıdan giremeyip içerden kaleyi fetih etme durumu var şuan. ODTÜ’de yaşatmaya çalıştığımız kültür hemen hemen hiç bir üniversitede kalmadı. Sayılı üniversitelerden biriyiz buradaki kültürü korumak, savunmak sadece ODTÜ öğrencilerinin değil bütün herkesin görevidir” dedi.
‘ODTÜ’ye sahip çıkılmalı’
Gün içerisinde odalardan, vekillerden, öğretmenlerinin ziyarete geldiğini aktaran öğrenci inisiyatifinden Özgür de, şunları dile getirdi: “Burada bir yaşam oluşturmak da başlı başına zor oldu. Sınav döneminde de buradaydık. KYK yurdunu yaptırmayana kadar da burada olacağız. Tüm ODTÜ bileşenlerinin ODTÜ’ye sahip çıkması gerekiyor.”
‘Direne direne kazanacağız’
Kavaklık dışında kampüs içerisinde yurt yapılacak başka alanların olduğuna dikkat çeken Beyza adlı öğrenci de, şunları söyledi: “Buraya bir tel çekildi ama şu an o da yok, kaldırdılar. Bizler direne direne bir şeylerin kazanıldığını biliyoruz. Herhangi bir canlıya zarar vermeyecek, okulumuzun ihtiyaçları doğrultusunda ve okulumuzun özerkliğini, laikliğini bozmayacak bir şekilde yurt yapılana kadar direnişimiz devam edecek. İsterse yıllar sürsün ama biz buradayız. Kesinlikle şöyle algılansın istemiyoruz. ODTÜ elitizmi yapmıyoruz. Biz kampüsümüzün bütünlüğü için uğraşıyoruz. Orman da, ağaç da her şey bizim. KYK değil, kavaklık bizim. Bu bütünlük bizim için önemli. 40 dönümlük bir araziden bahsediliyor ve çoraklaşmaya giden Ankara’da yeşil kalan tek yer ODTÜ ve ormanları.”