Edebiyat festivaline çağrılmayan Kürt yazarların organizasyona dönük eleştirisine yanıt veren festival koordinatörü Haydar Ergülen, ‘olanaklar el verdikçe’ daha fazla edebiyatçıya yer vereceklerini söyledi
Türkiye’den ve farklı ülkelerden önemli şair ve yazarları bir araya getiren İzmir Edebiyat Festivali, bu yıl 4. kez düzenleniyor. Konak ilçesinde bulunan Kültürpark’ta devam eden festivale İtalya, Macaristan, Polonya, Suriye ve Filistin’den konuk edebiyatçılar yer alırken; Kürtçe, Ermenice, Süryanice, Rumca edebiyat yazarlarına ise yer verilmedi. Festival programını bu şekilde düzenlenmesini Kürt yazarlar yayınladıkları metinle eleştirdi.
Kürt yazarlardan eleştiri
Festivale ilişkin Kürt yazarlar Şeyhmus Diken ve Lal Laleş, “İzmir 4 Uluslararası Edebiyat Festivali! Ya da ‘Biz nerde yanlış yaptık’” başlıklı metin yayınlamıştı. Metinde “Dokuz gün süreyle üstelik İtalya, Macaristan ve Arap dünyasından uluslararası katılımın da söz konusu olduğu festival konukları arasında bir tek Kürtçe, Ermenice, Süryanice, Rumca edebiyat yapan edebiyatçının davet edilmemiş olması festivale gölge düşürmüştür” ifadeleri yer almıştı.
‘Keşke beni arasalardı’
Festivalin Koordinatörü Haydar Ergülen, eleştirilere ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuştu. Geçen yıllarda çağırdıkları halde, bu yılki festivale Kürtçe, Ermenice, Süryanice ve Rumca birçok dilden edebiyatçının çağırılmadığına şaşırdığını söyleyen Ergülen, “Şeyhmus ve Lal benim yakın arkadaşlarım, keşke medyaya değil de bana söyleselerdi diye düşündüm. Galiba bilgi sahibi değiller, bana ya da festivali organize ettiğimiz diğer arkadaşlarımıza sorsalardı ya da geçmiş programlara baksalardı festivalin ne kadar farklı kesimlerden katılımcı olduğunu görürlerdi” diye konuştu. Her iki festivale Türkiye’nin her bölgesinden Kürt, Ermeni, Musevi, Alevi, Sünni, Müslüman yazar ve şair çağırdıklarını savunan Ergülen, “Çağırdığımız isimleri ‘Bunlar Alevi, Bunlar Kürt’ diye ilan etmek hoşuma gitmiyor. Fakat davetli listemize bakılınca rahatlıkla görülür bu” dedi. Diken’in yayınladığı metinde yer alan Rumca, Çerkesçe, Süryanice yazarların da çağırılmadığı yönündeki eleştirilere ise “Onları tanımıyorum, pek çoğumuz da tanımıyoruz. Bildiğimiz isim olunca çağırıyoruz elbette. En fazla bilinen Kürtçe, Türkçe, Ermenice, Yahudi, Musevi, İbrani dili var ve bu dillerde yazan yazarları davet ediyoruz. Bilmediğim dillerin yazarlarını tanımadığımdan çağıramıyorum. Festivaller biraz da bunun içindir diye özel bir çaba gösteriyorum. Bu yüzden çok şaşırdım. Çalıştığımız belediyelerin olanakları el verdiği sürece daha fazla yazar ve şairi buluşturmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Farklı dillerde yazanlar
Ergülen’in değerlendirmesini ve edebiyatçıların eleştirilere karşı yaptığı yorumları değerlendiren yazar Şeyhmus Diken de, Ergülen’in etkinliklerde farklı dillerde yazan edebiyatçıları daha çok dahil edeceğini ifade etmesini, bundan sonra düzenlenecek olan festivaller için bir iyi niyet göstergesi olarak kabul ettiğini belirtti. Diken, festivallerin sahibi olan yerel yönetimlerin, çok dilliliğe, çok kültürlülüğe programatik manada nasıl baktıklarıyla ilintili olduğunu vurguladı. Diken, “İnanıyorum ki Haydar Ergülen ya da bu tür sorumluluk mevkiinde bulunan bir başka edebiyatçı dünya edebiyatının farklı dillerinin eşitler arası ilişkilenme mevzusu üzerinden bir araya gelmelerini ister ve istemelidir. Sonuç da izleyip göreceğiz” diye konuştu.
‘Bu duruma takipçi olunmalı’
Sivil toplum örgütlerinin, yazar örgütlerinin, kültür sanat kurumlarının ve edebiyatçıların takipçisi olacağına inandığını ifade eden Diken, “Bölgede gerçekleştirilen festivaller de çok dillilik ve kültürlülük öne çıkarılmaya çaba gösterildi. Bu çabanın her yerde kabul görmesi dileğimizdir” dedi.
‘Edebiyat tüm diller ve kültürlere ait’
Çevirmenler Meslek Birliği de (ÇEVBİR) konuya ilişkin bir açıklama yaptı. ÇEVBİR Yönetim Kurulu adına yayınlanan açıklamada, bu yıl 4. kez düzenlenen festivalin programında Kürtçe, Ermenice, Rumca, Süryanice, Lazca ve Çerkesçe yazan hiçbir edebiyatçının davet edilmediği hatırlatıldı. Açıklamada, “Edebiyat tüm diller ve kültürlere aittir. Kitap çevirmenleri olarak bunu yakından biliyoruz. Farklı dillerin, dünyaların karşılaşması çeviri ve yazma faaliyetinin özellikle desteklenmesi gereken temel niteliğidir. Uluslararası katılımlı bir edebiyat festivalinin uluslararası ve yerel kültürel çeşitliliği gözetmesi, kapsayıcı ve kucaklayıcı olması gerektiğini çevirdiğimiz her dilden yazar adına hatırlatmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
İZMİR