Rusya ve Suriye rejiminin bir buçuk aydır operasyon yürüttüğü İdlib’de son iki gündür Rusya, Türkiye, rejim ve rejim karşıtı gruplar cephesinde hareketli saatler yaşanıyor. Rusya ve rejim güçlerinin Hama’nın kuzeyinden karadan ve havadan İdlib’e doğru başlattığı operasyona ilk başlarda sessiz kalan Türkiye, NATO ve ABD’nin gizli-açık müdahalesi sonrası doğrudan silahlı gruplara destek vermeye başladı.
İdlib’de Rusya ile ABD-NATO arasına sıkışan Türkiye’nin manevra alanı gittikçe daralırken, bölgenin kaderi aynı zamanda Rusya’dan alınması planlanan S-400 füze savunma sistemi ile ABD’den alınması planlanan F-35 savaş uçaklarının tercihine bağlı.
Taraflardan yapılan resmi açıklamaların ötesinde sahada yaşananlara bakılınca; son 48 saatte yaşananlar kaynayan İdlib kazanının artık taşmaya başladığını gösteriyor.
İdlib’de ateşkes ilan edilmesi yeni bir durum değil, bu konu iki haftadan fazladır Rusya, Türkiye ve silahlı gruplar arasında görüşülüyordu. Türkiye ateşkesle seçim sonrasına kadar nefes almayı ve zaman kazanmayı planlıyordu.
Ateşkes görüşmelerinde silahlı gruplar, rejimin aldığı bölgelerden çekilmesi ve hava saldırılarına son vermesini talep etti. Rusya ve rejim ise bu talepleri kabul etmedi. Rus medyası, 13 Haziran saat 00.00’dan itibaren ateşkesin devreye girdiğini duyurduğu saatlerde silahlı gruplar, rejime karşı operasyon başlattıklarını duyurdu. Aynı saatlerde ise rejim ve Rus uçakları bölgeyi havadan vurmaya başladı.
13 Haziran günü ise TSK, Hama’nın kuzeyindeki 10 nolu gözlem noktasına (Morek-Zaviye) “rejim güçlerinin kontrolü altındaki bölgeden yapılan 35 havan topu atıldığı ve saldırıda 3 askerin yaralandığını” duyurdu.
Ardından konuya ilişkin oldukça ilginç bir açıklama Rusya’dan geldi. Rusya Savunma Bakanlığı, 3 Türk askerinin yaralandığı saldırının “El Nusra’yı hedeflediğini, Türkiye’nin isteği ve Türkiye’nin verdiği koordinatlarla düzenlendiğini” açıkladı. Buradaki kritik nokta “Türkiye’nin verdiği koordinatlar” ibaresi oluyor. Açıklamada, “Rus Hava Kuvvetleri, Türk tarafının verdiği koordinatları kullanarak, dört hava saldırısı düzenledi. Bunun sonucunda, çok sayıda militan ve Türk gözlem noktasına havan topu atmak için kullandıkları mevziler imha edildi” denildi.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasından saatler sonra açıklama yapan Türk Savunma Bakanlığı ise, “Rus hava güçlerinin Türkiye’nin istediği koordinatlarda, teröristleri vurduğu haberlerinin gerçeği yansıtmadığı” iddia edildi. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan resmi açıklamaya rağmen Türkiye Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında buna değinilmedi ve “Bazı basın organlarında yer alan haber” şekline formüle edilerek, “Bazı basın organlarında yer alan, Rus hava güçlerinin Türkiye’nin istediği koordinatlarda, Türkiye’nin gözlem noktasına saldırı yapan teröristleri vurduğu haberi gerçeği yansıtmamaktadır” denildi.
Tabi Rusya, silahlı grupların koordinatlarının Türkiye tarafından kendilerine verildiğini resmi olarak ifşa ederek, Türkiye ile silahlı grupların arasını biraz daha açmak isteme hedefini de unutmamak gerekir. Türkiye’nin ise yarım ağız yalanlaması ise bundan duyulan tedirginliğin yansıması. Sahadaki kaynaklar ise Türk gözlem noktasının doğrudan silahlı gruplar tarafından vurulduğunu belirtiyor.
Saldırının hangi grup tarafından yapıldığı konusunda da değinen kaynaklar, şüphelerin El Nusra öncülüğündeki Heyet Tehrir El Şam ile Ceyşül Izze üzerinde yoğunlaştığını belirtiyor. Türkiye’nin uzun bir süredir bir yandan silahlı gruplara destek verdiğini, diğer yandan da El Kaide’nin üst düzey isimleri hakkında istihbari bilgiler ile koordinatları Rusya’ya verdiğini belirten kaynaklar, El Kaide’nin (HTŞ) bu hamleyle Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmeyi planlamış olabileceğini ifade ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Hama’da yaralandıktan sonra Hatay’a kaldırılan ve burada ölen Ceyşül Izze’nin askeri komutanlarından Abdulbasit El- Sarut’un ölümüne de şüpheyle bakıldığı belirtiliyor. CIA ve Pentagon destekli Ceyşül Izze’nin içinden bir kanadın Sarut’un Türkiye’de öldürüldüğüne inandığı ve intikam alınması gerektiğini belirttiği ifade ediliyor.
Sarut’un ölümü ya da öldürülmesi konusu şimdilik netleşmemiş olsa da, Türkiye’nin Rusya’dan gelen “Türkiye İdlib’teki görevini yerine getirmiyor” baskısına karşı CIA ile Pentagon tarafından desteklenen bir grubun komutanının öldürülmesiyle baskıları savuşturmuş olabileceğini belirtiliyor. Ayrıca Hatay-Reyhanlı’da Sarut için organize edilen cenaze merasiminin de şüpheye mahal vermemek için yapıldığı ifade ediliyor.
Her iki iddia da henüz netleşmemiş değil. Ancak önceki gün Türk gözlem noktasına yapılan saldırı sonrası Türkiye, Rusya’dan havadan müdahale etmesini talep etti. Türkiye’nin talebi sonrası Rusya ise sadece 10 nolu gözlem noktası değil, 9 nolu gözlem noktası etrafında da silahlı gruplara yönelik hava saldırıları düzenledi.
İdlib’te ideolojik olarak silahlı gruplarla, ancak çıkarları gereği Rusya ile birlikte hareket eden Türkiye, hala bölgede biraz daha zamana oynamaya çalışıyor. Türkiye’nin S-400 ve F-35 arasında, yani Rusya ile ABD arasında, yapacağı tercih aynı zamanda İdlib’teki tercihini de doğrudan belirlemiş olacak. Ancak o güne kadar Türkiye’nin ikili oyunu devam edecek.