Istranca Ormanları’na yapılacak olan kalker ocağı için ÇED süreci başlatıldı. Bölgedeki kalkerin dinamitle sökülmesi planlanıyor ancak ocak alanının 50 metre yakınındaki iki mağarada bulunan yarasalar proje dosyasında geçmiyor
Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre; Kırklareli’ne bağlı Vize ilçesi Sergen köyünde kalker ocağı için ÇED süreci geçen günlerde başlatıldı. Kalker ocağı projesinin dosyasında ocak yapılmak istenen alanın tarım ve orman alanı olduğu belirtildi. Dosyada proje kapsamında kalker üretim faaliyetlerinde açık işletme yöntemi kullanılacağı belirtilerek delme – patlatma yapılacağı anlatıldı. Alanın “meşe meşceresi bozuk, ağaçsız orman toprağından” oluştuğu ifade edildi.
Dört türden 1600 yarasa
Bölge sakinleri projenin Ocak ve Bağlar mağarasının yanında olduğunu ve bu mağaralarda yarasaların yaşadığını belirterek tepki gösterdi. Hazırlanan raporlarda, Bağlar mağarasının yöredeki en önemli yeraltı habitatlarından olduğuna dikkat çekilerek “Mağarada nalburunlu yarasalar, Rhinolophus euryale ve Rhinolophus blasii, bulunmaktadır. Bu türler mağarayı hem kışlama hem de yavrulama için kullanmaktadır. Yaz dönemi araştırmalarında dört türden 1600 yarasa kaydedilen mağarada toplam 9 türe rastlanmıştır. Bunların arasında, Trakya’nın Türkiye sınırları içinde kalan bölümünde ilk kez kayda geçen meta menardi de mevcuttur” denildi.
Kalker ocağının 50 metre yakınında 9 türe ev sahipliği yapan mağaralar var. Ancak dosyada ne yarasaların ne de mağaraların isimleri geçiyor. Çevreciler tepkili: “Geri dönüşü mümkün olmayan kayıplara neden olacağı aşikâr, süreç sonlandırılsın…”
Yarasalar koruma altında
Kırklareli Kent Konseyi ve Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, projeye itiraz eden bölge sakinleri adına bakanlığa dilekçe yazdı.
Dilekçede, “Mağaraların hem Türkiye’de hem de Avrupa’da yarasa popülasyonu için önemli bir yeri var. Bağlar ve Ocak mağaralarının ismi ve yarasa popülasyonunun ÇED raporunda ne yazık ki adı dahi geçmemektedir. Görücü usulü ile hazırlanan ÇED raporları ve bölgeyi tanımadan, araştırma yapılmadan, incelenmeden verilen ruhsatlarla, milyonlarca yılda oluşan doğal varlıklar yok ediliyor. Sürecin sonlandırılmasını talep ediyoruz” denildi.
Çidem, “Bu bölgenin işletmeye açılması, mağara sistemi ve onunla bir bütün olan çevresi için son derece sakıncalı ve geri dönüşü mümkün olmayan kayıplara neden olacağı aşikâr. Istrancalardaki mağaralar yarasaların üreme ve kışlama alanları. Yarasalar koruma altında” dedi
HABER MERKEZİ