Türkiye’de her gün onlarca çocuk şiddetin pek çok türüne maruz kalıyor. Nedendir bilinmez bunlardan sadece bazıları toplumun tümünde büyük bir öfke oluşturuyor, infial yaratıyor. Bu öfke genellikle çocuk yararına etkili politikalar oluşturma gücüne dönüşmüyor, hatta o öfkeyle etkisinin nereye varacağının belli olmadığı öneriler karar vericilerin önüne bırakılıyor. Tıpkı çocuğa yönelik şiddet uygulayanlar için ölüm cezasını talep etmek gibi…
Geçtiğimiz günlerde yine çocuğa yönelik şiddet olayı toplumdaki pek çok kişinin öfkesini açığa çıkardı: Yazar Abdullah Şevki “kirli gerçekçilik” akımına dayandırarak yazdığını söylediği kitabındaki bir öyküde, failin ağzından çocuğa yönelik bir cinsel şiddeti tüm ayrıntılarıyla yazmıştı. Kamusal sorumluluğu olan bir yayıncı da bunda herhangi bir sorun görmemiş, kitabı yaygınlaştırmıştı.
Kitabın ilgili bölümü sosyal medyada paylaşılınca, toplumdaki öfke ve nefret de yaygınlaştı. Sosyal medyada konuya ilişkin yüzlerce mesaj yazıldı, açıklamalar yapıldı. Hukukçuların hızlıca suç duyurusunda bulunmasının ardından yazar ve kitabın yayıncısı gözaltına alındı. Bir süre sonra her ikisi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yayıncı da yazar da kendilerini savundu. Hatta yayıncı Artı Gerçek sitesine verdiği görüşte “Cinselliği içeren ya da şiddeti içeren her şeyi yok mu sayacaksınız?” diye sorabildi.
Muhabirin “Çocuk istismarını cinsellik olarak mı tanımlıyorsunuz” sorusuna ise “Güç karşısında, iktidar karşısında hepimiz bebeğiz. Ben işkence gördüm 12 Eylül’de, 11 yıl hapishanede yattım. İşkencedeyken hiçbir şey yapabilecek durumda değildim, elim kolum bağlı o bebekten bile daha savunmasızdım. Olaya geniş perspektiften bakın.” şeklinde; çok anlaşılamayan ama çocukları güçsüz ve masum gören algısını açıkça gösteren bir yanıt verdi.
Milletvekilleri konuyla ilgili soru önergeleri verdi. Önergelerde bu kitabın nasıl yayın “onayı” aldığı da soruldu, onayı verenlerin bu suça ortak sayılıp sayılmayacağı da…
Bir araştırmada ya da bir öyküde, bir haberde ya da senaryoda çocuğa yönelik şiddeti yazmak, göstermek yani deşifre etmek her zaman zordur, ince düşünmeyi gerektirir. Bu konuda farkındalığı artırmak da çok önemlidir bunu yaparkan “uyanık” olmak da. Çünkü şiddeti yeniden üretmekle, hatta teşvik etmekle, deşifre etmek arasından ince bir çizgi vardır.
Abdullah Şevki’nin kitabı; övme değil “iğrendirme” saiki ile yapılmış bile olsa, böylesi bir ince düşünmeyi içermiyor. Hatta kurgusal da olsa hem çocuk bedenini kullanıyor hem de fail üzerinden şiddeti yeniden üretiyor. İşte bu yüzden de çocukların hakkını ve evrensel hukuk ilkelerini ihlal ediyor.
İnsan hakları bir bütündür. Bir konuda hak mücadelesi yaparken bir başka konudaki hak ve özgürlüklerin engellenmesini öneriyorsak ya da buna yol açıyorsak konuya ilişkin daha fazla hak odaklı bir bakışa ihtiyacımız var demektir.
Tıpkı çocuğa yönelik cinsel şiddet uygulayanlar için ölüm cezası talebinde bulunmak gibi. Bu olay sonrasında da tüm kitapların bakanlık tarafından denetlenmesi talep etmenin özgürlükler açısından ne demek olduğu aslında aşikar değil mi? Ama işte içerisine düştüğümüz “öfke” ne yazık ki zaman zaman hepimizde körlük yarattığı gibi çocuklar açısından da hiçbir işe yaramıyor.
Bu olay bana 2014 yılında gerçekleştirilen “Çocukları Sansüre Alet Etme” kampanyasını hatırlattı. Kampanya, İçişleri Bakanlığı’nın Net Clean adlı İsveçli bir yazılım firmasıyla internette zararlı bulduğu içeriklerin Türkiye’den görünmesini engelleyen bir sistem kurmak için çalışmalar yürütmesi üzerine başlamış, pek çok sivil toplum kuruluşu “Sansür ve gözetim faaliyetlerine çocukla ilgili hassasiyetleri alet etme!” adıyla bir deklarasyon yayınlamıştı.
KHK ile kapatılan Gündem Çocuk Derneği’nin de katkı verdiği deklarasyondaki cümleyi şimdilik buraya bırakalım, belki işimize yarar:
“Çocuğun cinsel sömürüsüne karşı olan ve çocuk pornografisiyle mücadelenin önemine ve gerekliliğine inanan kurumlar olarak; çocuk haklarının insan haklarının bir parçası olduğu bilinciyle, çocuğun korunması konusundaki düzenlemelerin insan haklarına uygun olması gerektiğini düşünüyoruz”.