AKP’nin toplumu kutuplaştırarak varlığını sürdürmeye çalıştığını ifade eden HDP Milletvekili Musa Piroğlu, “Toplumsal dokunun kin ve nefretle uzun süre yürüme şansı yoktur. Bu dokunun aşılması gerekiyor. Bunun çözüm önerilerini Sayın Öcalan bize sunuyor. Fakat AKP ülkede kutuplaşmayı her geçen gün derinleştiriyor” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 8 yıl aradan sonra iki kez, 2 Mayıs ve 22 Mayıs’ta avukatlarıyla görüştü. İlk görüşmeden sonra Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Öcalan ve İmralı’daki diğer 3 tutuklunun göndermiş olduğu mektubu kamuoyuyla paylaştı. Öcalan’ın 7 maddelik deklarasyonu birçok çevre tarafından tartışıldı ve olumlu karşılandı. İkinci görüşmeden sonra avukatlar bu kez, Öcalan el yazılı ve imzalı “Eyleminiz amacına ulaşmıştır, sonlandırabilirsiniz” çağrısını kamuoyuna duyurdu. Öcalan’ın bu çağrısı üzerine Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in öncülüğünde başlatılan açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri son buldu. Öcalan, her iki görüşmede de “toplumsal uzlaşı, demokratik siyaset, demokratik müzakere ve onurlu barış” konularına dikkat çekti. Öcalan’ın mesajlarını Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ferhat Çelik’e değerlendirdi.
‘Görüşme trafiği sürekli hale gelmeli’
Öcalan’la yapılan görüşmenin başlatılan açlık grevi ve ölüm oruçlarının sonucu olduğunu ifade eden Piroğlu, görüşmenin sürekli hale gelmesi gerektiğini belirtti. 8 yıl boyunca Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşememesinin sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu dile getiren Piroğlu, “Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayan ve çözüm sürecini de bitiren Saray ve bu hükümettir. Şu anda görüşmelerin olması olumlu karşılansa da olumluluğu yaratan yaklaşık 7 aydır devam eden açlık grevleridir. Bir direnişin sonunda bir görüşme olmuştur. Bu süreç açısından geleceğe umutla bakmak gerekiyor. Tabi bu da görüşme trafiğinin sürekli hale getirilmesiyle olur” dedi.
‘AKP ülkede kutuplaşmayı her geçen gün derinleştiriyor’
AKP’nin toplumu kutuplaştırarak varlığını sürdürmeye çalıştığını ifade eden Piroğlu, “Bu kutuplaştırma ülkede birbirine düşman toplumsal bir yapının oluşmasına yol açtı. AKP, Alevi düşmanlığı, Kürt düşmanlığı, kadın düşmanlığı üzerinden kendi tabanını konsolide etmeye çalışıyor. Bu da toplumda şiddetin yaygınlaşmasına yol açtı. Neredeyse her gün cinsel, sınıfsal ya da çeşitli toplumsal olaylarla yüz yüze geliyoruz. Toplumsal dokunun bu kin ve nefretle uzun süre yürüme şansı yoktur. Bu dokunun aşılması gerekiyor. Bunun çözüm önerilerini Sayın Öcalan bize sunuyor. Fakat AKP ülkede kutuplaşmayı her geçen gün derinleştiriyor. Ülkede artık İşçi işçiye düşman yoksul yoksula düşman haline geldi. Şimdi bunu çözmek ve gerçek sorunlarla uğraşmak gerekiyor. Bunun için de Öcalan’ın önerilerini topluma yaymamız ve uygulamamız gerekiyor” diye belirtti.
‘İktidar, izlediği Kürt düşmanlığı siyasetine son vermeli’
Hem Öcalan’ın hem de Kürt halkının uzun yıllardır barış içerisinde bir arada yaşamanın mücadelesini yürüttüğünü dile getiren Piroğlu, “Kürtler bu barış mücadelesinde ağır bedeller ödedi. Son 6 yılda belki de tarihin en ağır bedelleri verildi. Ama buna rağmen barışta ısrar var. Artık bu iktidarın, izlediği Kürt düşmanlığı siyasetine son vermesi gerekir. Burada bir barış siyasetini izlemek gerekir. Ortadoğu halkı için de Türkiye halkları için de gerekli olan şey akan kanı durdurmak ve çözümü bir an önce sağlamaktır. Türkiye’deki demokrasi güçleri Kürt Özgürlük Hareketi’ni ve onun siyasi temsilcilerine biraz daha net ve iyi bakmak zorundalar. Süreci iyi okumak zorundalar. Kürt hareketi barıştan yana, özgürlükten yanadır. Bu barış ve özgürlük mücadelesinde tüm demokrasi güçleri bir araya gelip birlikte yürümelidir. Verilen bunca bedele rağmen uzatılan bu eli artık görmek zorundayız. Süreç bir kopuşa doğru gidiyor. Uzatılan bu el bizler için son şanstır belki de. Bu şansı iyi değerlendirmek, barış mesajını doğru okumak gerekiyor ve mücadeleyi omuz omuza yürütmek gerekiyor. Ne yazık ki tecride karşı yürütülen mücadelede bunu göremedik. Bu süreçte sağlıklı ve iyi bir sınav verildiğini söylemek mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
‘Türkiye’de sorunlar ancak bir araya gelinerek çözülür’
Barış için çözümün basit olduğunu vurgulayan Piroğlu, devletin artık adım atması gerektiğini söyledi. “Onurlu bir barış nasıl olur?” diye soran Piroğlu, “Siyasi temsilcilerle olur. Bir takım hakların bireysel hakların verilmesiyle değil siyasi öznelerin yan yana gelip bu süreci konuşması ve Kürt halkının taleplerinin Türk halkı ile beraber karşılanmasıyla mümkün olur. Ancak bu sağlandığı zaman onurlu ve demokratik barış olur. Gerçek çözüm de buradan geçer. Yani masaya oturulması, demokratik bir çözüm yapılması, geçmişle yüzleşilmesi ve sorunların çözülmesi gerekiyor. Ancak ondan sonra sağlıklı yürüme hattına girilir. Uzun yıllardır süren bu kardeş kavramının ötesinde artık karşılıklı öznelerin oluşması gerekir. Güney Afrika’daki sorun bu şekilde çözüldü. Nelson Mandela ile masaya oturuldu. Kutuplaşma aşıldı ve Mandela serbest bırakıldı. Türkiye’deki sorunlar da ancak bir araya gelerek aşılabilir” ifadelerini kullandı.