31 Mart yerel seçimleri, bir referandum gibi geçti. AKP, ancak devlet zorunu sonuna kadar kullandığı bazı Kürt kentlerini de kazandı. Hemen söylemek gerekir ki bu kazanma parantez içinde bir kazanmadır. Parantez içinde bir kazanmadır çünkü, bazı merkezlere sonucu değiştirecek kadar polis ve asker taşındı, bazı merkezler de YSK’nin marifeti ile alındı. Bu parantez meselesini yine Kürt seçmen hal edecektir.
Yeniden kayyum mümkün mü?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Güngören Trabzonlular Derneği tarafından düzenlenen sahur programında yaptığı konuşma yeni kayyum atama hazırlığı olarak yorumlandı. Soylu, HDP’nin kayyum atanan belediyeleri ile ilgili “Önümüzdeki 5 yıl aynı şekilde devam edelim. Çok net söylüyorum, orada HDP’nin belediyesi filan kalmaz” dedi. Kuşku yok ki bu Süleyman Soylu’nun umudur, arzusudur. Sadece Soylu’nun değil, Erdoğan’da ister böyle bir şeyi. Zaten 31 Mart seçimleri öncesi ‘Kazanılarsa tekrar kayyum atarız’ gibi sözler etmişti. Ancak arzular her zaman gerçekleşmiyor. Erdoğan’ın da, Soylu’nun da kayyum arzusu ve gerçekleşme koşulları seçim sonuçlarına bağlıydı ve seçim sonuçları buna el vermedi. Yenilenen İstanbul seçiminin sonuçları bu ihtimali tamamen ortadan kaldırabilir.
Durdurmadı ama frenledi
Açalım biraz. Yukarıda söyledik. Cumhur İttifakı, özellikle AKP geçtiğimiz yerel seçimleri büyük kaybetti. Neler olduğunu tekrarlamaya gerek yok. Bu sonuçlar Erdoğan’ı tamamen durdurmadı ama frenledi. Hala ülkenin bir tarafında gündüz gözü ile sokak ortasında işkence yapılıyor. Hala gazeteciler cezaevinde, hala gözaltına alınıyorlar ve tutuklanıyorlar. Ama 31 Mart Seçimleri bu dolu dizgin gidişi frenledi. Erdoğan, bir yargı paketi açıklamak zorunda kaldı. Açlık grevlerinin etkisiyle tecrit kırıldı ve Öcalan’ın barış diyen sesi topluma ulaştı. Bir tarafın barış dediği koşullarda savaşı sürdürmek kolay değil. Bir başka etmen ise kayyumlarla yönetilen belediyelerin tekrar kazanılması ile birlikte ortaya çıkan gerçekler oldu.
Mesela kiminle birlikte yediğini bilmiyorum ama Diyarbakır kayyumu 1 ton 600 kilo fıstıklı kadayıf yemiş ve bunu belediyeye fatura etmiş. Milyonluk makam odalarını, lüks banyoları, altın kakmalı makam koltuklarını saymıyorum. Uzatmamak için kesiyorum. Belediyeleri iyi yönetmek için atanan bu kişiler, kentlerin herhangi bir sorununu çözmediler. Ancak ışıklandırma ve asfaltlama yaptılar, onu da yandaş şirketlere kazandırmak için yaptılar. Bütün bunlar teşhir olurken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dahil olmak üzere AKP üst ve alt yönetiminde bir Allah’ın kulu çıkıp da kayyumları savunmadı. Sanki kendileri atamamış gibi.
Kayyumlar ortada kaldı. Bundan sonra kayyumdan söz etmek en hafif deyim ile siyasi intihardır. Bütün bunlardan sonra kayyum atamak zor. Kayyum atama koşulları büsbütün ortadan kalktı demiyorum ama o kadar kolay olmadığını söylüyorum.
İstanbul seçimleri durduracak
Frenledi dedik ya, sıra durdurmada. Durdurmak için de önümüzde yakın bir fırsat var. Bu fırsat İstanbul seçimleridir. Biraz da CHP’nin tutumu nedeni ile AKP seçimi yenileme-daha doğrusu yeniletme gücünü buldu kendinde. Ancak durum hiç de parlak değil. Sandıktan çıkan sonucu kabullenmemek, Erdoğan’a ve AKP’ye yaramadı. Erdoğan, ağız tadı ile bir miting yapmaktan korkar hale geldi. Ancak iftar bahanesiyle bütün kanalların aynı anda yayınladığı gizli mitinglerle yetinmek zorunda kaldı.
Artık bekadan da söz eden yok. Üstelik AKP içinde filizlenen muhalefet, seçim sonuçlarından cesaret alarak daha yüksek sesle konuşmaya başladı. En az iki parti yolda. Erdoğan, ne kadar kızsa da bunlara fırça atamıyor. Erdoğan’ın eski gücü olsa bu particiler çoktan ‘Fetocu’ diye kodesi boylamışlardı. Bunlardan demokrasi çıkmaz biliyoruz ama Erdoğan iktidarında gedikler açılacağı da kesin.
Türkiye bu atmosferde İstanbul’da belediye seçimlerine gidiyor. Ama sanki bir belediye seçimi değil, Türkiye yeniden başkanlık referandumuna gidiyor. Bu seçimlerden çıkacak sonuç ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ denilen sistemin sorgulanmasına yol açabilir. Erdoğan’ı durdurabilir. O yüzden sandıktan çıkacak sonuç, bir belediye başkanı seçmekten çok daha fazla bir şey olacak.