Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin tek Biyosfer Rezerv (*) Alanı olan Artvin’in Borçka ilçesi sınırlarında bulunan Macahel havzasında 6 katlı beton binanın yapılmış olduğu ortaya çıktı ve yoğun tepkiler gelişiyor. Bu yapının Milli Eğitim Bakanlığı’nın memur lojmanları olarak inşa edildiği öğrenildi. Macahel havzasının içinde yer alan Camili köyünde ilk olarak sağlık ocağı inşa edildi. Ardından askeriyenin binları, bir Yatılı Bölge Okulu (YİBO), bir de yurt binasına lojman ilave edilmiş. İlk üç bina tipleri yatay mimarı prensipleri ile yapılmış olup bunlardan sağlık ocağı 1970’lerde, askeri binalar da 2000’li yıllarda inşa edildi. Sağlık ocağı ile askeri yapılar yatay mimari ile inşa edilirken ucube denilebilecek olan YİBO, yurt ve en son lojman binaları AKP iktidarının beton aşkını gösteren özelliğe sahip.
‘Ağaç kesmek istemiyoruz’
Macahel havzası Türkiye’nin ilk ve tek Biyosfer Rezerv Alanı ve bu özelliği UNESCO tarafından da tescil edilmiş olan emsalsiz doğa ve buna uyumlu bir yaşam kültürü son atılan adımlarla adeta katledilmek isteniyor. Yerel halk doğayı örnek gösterilecek bir anlayışta ve yaşamın doğrudan bir parçası olarak görür ve onu korurken; 1960’larda havzaya giren karayolu ile birlikte ilk orman kıyımları başlamış. Macahel, Türkiye’de orman köylüleri içinde 70’li yıllarda Orman İdaresi’ne başvurarak ağaç kesmek istemediklerini belirten tek bölge ve ağaçları kesmeye kıyamayan bir kültüre sahip insanların yaşadığı bir bölgedir. Buna karşın 70’li yıllarda yapılan bir kıyımla ladin ağaçlarının nerdeyse kökü kazındığı öğrenilen bilgiler arasında.
UNESCO tarafından 2005 yılında ilan edilen Biyosfer Rezerv Alanı statüsü uluslararası bir anlaşmaya dayalı olduğu için bir yönü ile iç hukuku bağlıyor. Ancak 2005 yılından beri Rezerv Alanı Yönetim Planları her nedense gerçekleştirilmiyor ve bir yönetmelik dahi yayınlatılabilmiş değil. Yönetmeliğin hazır olduğu ancak bizzat bakan tarafından imzalanmayarak bir yağma hazırlığı içinde olduklarını gösteren birçok emare var. Yönetmeliği imzalamayan eski Orman ve Su İşleri Veysel Eroğlu’nun bölgede 8 adet HES kurulmasına ön ayak olduğu ise yapılan söylentiler içerisinde. Günümüzde ise ormanlardan sorumlu bakanın da farklı bir yol izlemediği, aksine yüksek miktarda ağaç kesimine izin verildiği belirtiliyor.
Saf Kafkas arı yurdu!
Macahel Havzası, Karçal Dağları’nda gizli kalmış ekolojik ve kültürel bir hazine olarak nitelenmektedir. Yeşil vadilerden, yüksek alpin çayırlara kadar insan etkisine fazla maruz kalmamış, geniş bir doğal ekosistem yelpazesini barındıran havza, doğal yaşlı ormanları ve nemli iklimiyle ılıman yağmur ormanları niteliğindedir. Bölgede ayrıca genetik olarak saf olan Kafkas arı ırkı, boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, dağ horozu, Kafkas engereği, Kafkas semenderi, kırmızı benekli alabalık ve göçmen yırtıcı kuşlar bulunmaktadır.
Yaşayan insan hazinesi
Macahel bölgesi, çeşitli dönemlerde Bizans, Selçuk, Moğol, Osmanlı imparatorlukları ile Rusların, Gürcülerin yönetimi altında bulunmuş. Macahel Havzası’ndaki arkeolojik ve tarihi kalıntılar Efeler köyü girişinde bulunan Kemer Köprü, Maral köyündeki İremit Camii, Uğur köyünde bulunan kilise ile Tamara Köprüsü ve iki eski hapishanedir. Halkın yıllarca izole bir yaşam sürmesi nedeniyle köylüler günlük yaşamlarında, köy evlerinin ve ek yapılarının mimarisi ve yapılış tarzında, kullandıkları alet ve malzemelerde eski gelenekleri muhafaza edebilmişler. Geleneksel halk dansları ve halk müziği kültürü halen bölgede yaşamaktadır. Köylüler geleneksel şarkılarını gelecek kuşaklara aktarmak ve muhafaza edebilmek amacıyla ‘Çoksesli Yaşlılar Korosu’nu kurmuşlar ve UNESCO Somut Olmayan Kültür Varlıklarını Koruma Programı kapsamında UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak tescillenmiştir.
EKOLOJİ SERVİSİ