Aziz Oruç / Süleymaniye
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 8 Kasım 2018’de başlattığı açlık grevi eylemi kısa sürede binlerin eylemine dönüştü. Cezaevleri başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaklaşık 7 bin insan açlık grevine başlarken, binlerce insan ise açlık grevindekilerin sesi olabilmek için aylarca sokakları eylem alanına çevirdi. Eylemler, Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla 22 Mayıs’ta yaptığı çağrının ardından sona erdi. 7 ay süren açlık grevi eylemlerinin sembol isimlerinden biri de Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Hewlêr’de açlık grevine başlayan Nasır Yağız’dı. 187 gün boyunca kötüye giden sağlık durumuna rağmen eylemini kararlılıkla sürdüren Yağız, Abdullah Öcalan’dan gelen mesajın yarattığı etkiyi ve eylemini gazetemize değerlendirdi.
‘Başardık yine başaracağız’
187 gün süren eyleminin her gün kendisinde umudu büyüttüğünü ifade eden Yağız, “187 gün boyunca her gün biraz daha umudum arttı, direnişim büyüdü. Her şey bitmiş olmasa da içerde, dışarda binlerce kişinin, beyaz tülbentli annelerin direnişe olan inancının ardından gelen zafer çok büyük ve anlamlıydı” diye konuştu. Yağız Abdullah Öcalan’dan gelen mesajın halkla bütünleştiğini söyleyerek şöyle devam etti: “22 Mayıs’ta avukatların Öcalan’ın mesajını okumasıyla her şey bir başka oldu. Sayın Öcalan’ın mesajı halkla bütünleşti. Kürt halkı ve dostları dünyanın dört bir yanında ayaktaydı. Sayın Öcalan’ın hissettik, umut ettik başardık yine başaracağız dedik” diye konuştu. Çağrının ardından eylemine son verdiğini söyleyen Yağız, “Eylemimi bitirir bitirmez hastaneye kaldırdılar beni. 187 gün boyunca olduğu gibi eylemimi bitirdiğimde de yemek arayışına girmedim. Doktor beni muayene ederken, sordu ‘Aç mısın’, ‘Hayır aç değilim’ dedim. Doktor midemin bomboş olduğunu ve kaç gün yemek yemediğimi sordu. 187 gün dendiğinde gayri ihtiyari bir tavırla ‘Bu adam nasıl ölmedi’ dedi. Ben de ‘halkımız, umudumuz, annelerin direnişi bizi yaşattı’ dedim. 24 saat yoğun bakımda kaldım. Şimdi çorba, sulu şeyler tüketiyorum. Midem çok küçüldüğü için zorlanıyorum ama yavaş yavaş normale döneceğimi düşünüyorum” dedi.
‘Mücadeleye devam’
“6 ayı aşkın bir sürenin sonunda Öcalan’ın mesajıyla direnişin başarıya ulaşması tabi ki bizim açımızdan değerlidir” diyen Yağız, ortaya çıkan bu sonucun halkı yeni direnişlere, yeni umutlara iteceğini söyledi. Yağız, Öcalan’ın İmralı Adası’nda değil artık özgür olması gerektiğine vurgu yaparak, bundan sonra Öcalan’ın özgürlüğü için yürütülecek mücadelede de tüm gayretiyle yer alacağını ifade etti.