Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Yargı Paketi’ni hukukçular, insan hakları örgütleri ve siyasetçiler değerlendirdi. Hali hazırda işkence ve hukuksuzluğun devam ettiğini belirterek ‘Paket göz boyama’ dediler
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Yargı Reformu Stratejisi”ni önceki gün açıkladı. Yargı reformu stratejisinde iki temel perspektif, 9 amaç, 256 faaliyet bulunduğu kaydedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tutuklama tedbirinin zorunlu hallerde başvurulacağını, hukuk fakültelerindeki eğitimin niteliği ve hukukçuların uzmanlaşmasına yönelik kimi tedbirlerin alınacağını duyururken, yargı bağımsızlığına dair genel geçer ifadeler kullandı. Hukukçular, Türkiye’nin hukuk alanında tarihinin en kötü dönemini yaşadığını söylerken, hem Avrupa Birliği hem de dünya hukuk ölçümleri bu değerlendirmeyi teyit ediyor. Halihazırda çoğunluğu Kürt binlerce siyasetçi, gazeteci, aydın, avukat, akademisyen ve yurttaş iktidarı eleştirdiği için cezaevinde bulunuyor. Erdoğan’ın açıkladığı Yargı Reformu Paketi’ni hukukçular, insan hakları örgütleri temsilcileri ve siyasetçiler değerlendirdi.
Bakanlık ile temaslar
İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan Mezopotamya Ajansı’na (MA) paketi değerlendirdi. İHD, TİHV, TTB, Hafıza Merkezi, Yurttaşlık Derneği, Eşit Haklar İzleme Derneği (ESHİD), Diyarbakır Barosu ve Hak İnisiyatifi’nin imzasını taşıyan ortak bir yazılı rapor hazırlayıp, 1 Mart itibariyle Adalet Bakanlığı’na sunduklarını kaydetti. Türkdoğan, pakete dair ise şunları söyledi: “İki yıl boyunca uygulanan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarının tahribatları çok yüksek. Hükümetin bunun farkına varması ve yeniden reform sürecine gireceğini açıklamasını önemli olarak düşünüyorum. Reformun içinin nasıl dolduracağını izleyeceğiz ve önerilerimizi de sunmaya devam edeceğiz. Kanun tekliflerini görmeden erken konuşmamak gerekir. Türkiye’deki TMK ve mevzuatı tamamen problemli. Herkesin terör suçuyla suçlanabileceği bir yasal ortam var Türkiye’de. Bunun mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Çok hızlıca ve acil olarak da basın ve yayın yoluyla işlendiği belirtilen suç ve cezaların mutlaka iptal edilmesi gerekir. Şuan da bütün gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler, sendikacılar, insan hakları savunucuları bu mevzuattan mağdur olmuş durumda. Ağır hasta tutukluların tahliyesine ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Adli, siyasi ayrımının ortadan kaldırılması ve infazda eşitlemeye gidilmeli” dedi.
Hukukçular: Somut adı
Yargıdaki yeni stratejiyi ana hatlarıyla ortaya koyan belgeyi hukukçu Fikret İlkiz, T24’ten Hakan Aksay’a değerlendirdi. İlkiz, “Belgedeki ‘Vizyon’ ve ‘Misyon’ bölümünde yer alan açıklamalar 2006 yılında yayımlanan 9. Kalkınma Planı’nda da vardı. Yargı Reformu Stratejisi tekrarların tekrarından ibaret. Sürekli strateji belgesi hazırlanıyor, kanun yapmak yetmez, kanunları uygulamak önemli, çünkü kanunları uygulamak ifade özgürlüğünü korur” dedi. İlkiz; strateji belgesinde ‘avukatlara yeşil pasaport hakkı’ maddesinin yer almasını da eleştirdi ve “Bu yeşil pasaport verilmesini isteyenlerin sorunu; bizim sorunumuz ise avukatların tutuklanması, duruşma salonlarından atılması” diye konuştu.
‘Hayaller belgesi’
İstanbul Barosu Başkanı avukat Mehmet Durakoğlu da paketi Cumhuriyet gazetesine değerlendirdi. Durakoğlu, “Yargı ile ilgili yapılacakları açıklayan bir hayaller bülteni diye de bakmak lazım. Hükümetin geçmişten bu yana 17 yıl boyunca yargı alanında ortaya koyduğu değerlendirmeler ve yargı sabıkası geleceğe yönelik olarak bize umut verebilecek noktada değil” dedi. İzmir Barosu Başkanı avukat Özkan Yücel de, “Temennilerden ibaret bir belge. Metinler iyi niyet belgeleri gibi görünüyor. Biz barolar ve hukukçular olarak dönüp uygulamada ne yaptılar ona bakacağız” dedi.
HABER MERKEZİ