PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerinde açlık grevi ve ölüm orucuna son veren tutuklular cezaevi yönetimlerinin keyfi uygulamalarından kaynaklı tedavi olamıyor. Tutuklular 26 Mayıs’ta eylemlerine son vermesine rağmen tedavi edilmedikleri için fiili açlık grevi eylemine devam ediyor ve sağlık durumları hayati riskini koruyor. Ölüm orucunda yer alan tutuklulardan biri olan Sena Efe, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde eylemlerinin sona ermesinin ardından açlık grevindekilerin yaşadığı zorlukları anlattı. Patnos L Tipi Cezaevi’nde kalan Sena Efe, Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile eylemlerini sonlandırdıklarını belirterek, “Eylemimizin sona ermesinin ardından cezaevi yönetimi bazı sorunlar yarattı. Ölüm orucundan yeni çıkmamıza rağmen bize katı yiyecekler getirdiler” dedi. Kendisinin ve diğer arkadaşlarının rahatsızlanması sonucu cezaevi idaresine acile gitmek istediklerini belirttiklerini ifade eden Sena Efe şöyle devam etti: “Bunun üzerine 1. müdür acile götürülmemize karşı gelerek, ‘Eyleminize nasıl başladıysanız öyle bitirin’ dedi bize. Arkadaşların tepkisi üzerine bizi acile kaldırmak zorunda kaldılar. Doktora aylardır açlık grevinde olduğumuzu anlattık. Oradaki sağlıkçılar da neden cezaevi idaresi bizi bilgilendirmedi diye tepki gösterdi. Biz de bu cezaevi idaresinin sorunu, siz bizi tedavi etmekle yükümlüsünüz dedik.”
‘Sakat kalmamızı istiyorlar’
Ölüm orucundan çıkan Burhan Şık, Faysal Atak ve Şefik Kayhan ile hastaneye sevk edildiklerini söyleyen Efe, “Doktorlara durumumuzu anlattık, ‘tamam serum vereceğiz’ dediler. Bizi saatlerce bir odada beklettiler. Cezaevi askeri komutanı ise tedavi olmamızı engelleyerek hastaneden koğuşlarımıza geri getirdi bizi. Daha sonra cezaevi idaresi tedavinizi yaptıracağız dedi ama şimdiye kadar tedavi edilmedik. Cezaevi idaresi düşmanca bir tutum takınmış durumda. İstiyorlar ki grevden sonra sakat kalalım, hastalık kalsın bizde. Özellikle 1. Müdür Ahmet Ergün’ün yaklaşımı bu şekilde” diye konuştu
Annelerin ellerinden öperim
Bulundukları Patnos L Tipi Cezaevi’ne mutlaka bağımsız bir heyetin gitmesi gerektiğine vurgu yapan Sena Efe devamında şunları söyledi: “Eğer buraya dışarıdan bir heyet gelmezse, 1. müdür canımıza kast etmiş durumda. Dışarıdaki insan hakları kurumları bu konu üzerinde durmalıki arkadaşlarımız zarar görmesin. Ölüm orucu ve grevden çıkan herkes doğru düzgün bir şey yiyip, içemiyor. Durumumuz açlık grevindeki gibi.” Son olarak kendilerini için direnişin devam ettiğinin altını çizen Sena Efe, “Tecrit parçalandı ama sonlanmadı. Tecridin tamamen ortadan kaldırılması dışarıdakilerin tutumuna bağlı. Bize destek olan beyaz tülbentli annelerimize teşekkür ediyoruz, ellerinden öpüyoruz. Bu direnişin bir parçası olan herkese teşekkür ediyoruz” mesajını verdi.
HABER MERKEZİ