İktidara geldiği ilk günden itibaren AKP’nin amacı kendisine bağlı olan (ve Cemaat gibi müttefiklerine ait olan) medya kuruluşlarını büyütmek, TMSF eliyle yeni medya kuruluşları edinmek ve geri kalan, ana akım diyebileceğimiz, kesimi ise ehlileştirmekti. 16 yıllık iktidar dönemi boyunca, bu amacında başarılı olan AKP, özellikle Erdoğan’ın ustalık dönemiyle birlikte el yükselterek, ehlileştirdiği medya kuruluşlarını da bünyesine kattı ve yandaş medya, havuz medyası ya da saray medyası gibi isimlerle anılan, büyük bir medya grubu oluşturdu.
Medyanın yüzde 90’ı aşkın bölümünün doğrudan saray tarafından yönetildiği böyle bir ortamda, AKP’nin güvenmediği gazetecilerin herhangi bir gazete ve televizyonda çalışma şansları da kalmadı doğal olarak. Böylece iktidarını kullanarak medya sermayesini büyük oranda yeniden dizayn eden AKP, medyanın kadro yapısını da kendi lehine şekillendirmeyi başardı.
İktidarın, en az gazeteciler kadar rahatsız olduğu bir kesim de, öğrencilere doğru gazeteciliği öğreten iletişim fakültelerindeki eleştirel hocalardı. Ancak bu sorun da, 15 Temmuz sonrası çıkartılan KHK’ler ile ortadan kaldırıldı. Özellikle Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi bu süreçte ciddi şekilde kan kaybetti. Fakat, bütün bu baskılar insanların sinip köşelerine çekilmelerine yol açmadı. Akademisyenler Dayanışma Akademileri ile sözlerini insanlara ulaştırmayı sürdürürken, gazeteciler de alternatif kanallardan mesleklerini icra etmeye devam ettiler.
Halagazeteciyiz.net, bu alternatif mecralardan birisi. Ancak onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği gazetecilerin ve akademisyenlerin birlikte içerik üretmesi. Habertürk eski muhabiri Sibel Hürtaş ile Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilen Özlem Albayrak ve Tezcan Durna’nın önayak olmasıyla hayata geçen proje, esas itibariyle Ankara Gazeteciliği yapabilmek ve akademisyenlerin medya alanına dair raporlar yazmasını sağlamak için yola çıktı.
Bu yazı için görüştüğümüz, projenin akademik raporlar editörü, Tezcan Durna, projenin ortaya çıkış koşullarını şöyle özetliyor: “Ankara gazetecileri, zaten uzun yıllardır fiilen gazetecilik yapamaz hale gelmişlerdi. Ancak yeni iletişim teknolojileri, haberciliğin herhangi bir kuruma bağımlı kalmadan da yapılabilme olanaklarını geliştirdi. Fakat bu gazetecilik pratiğinin en önemli sorunlarından birisi, bu mesleği yapanların geçim koşulları. Bunun için bir kuruma ihtiyaç değilse bile, bir kaynağa ihtiyaç vardı. Bu projeyi başlatırken bu ihtiyaç ilham verdi. İlerleyen aşamalarda, zaten Ankara Üniversitesi’nin tüm Barış İmzacıları ihraç edilince, bu işi neden gazeteci ve akademisyen ortak işine dönüştürmeyelim diye düşündüler. Böylece işsiz gazeteciler ve biz işsiz kalmış akademisyenler ortaklaşa bir işe başladık. Gazeteciler haber yapacak, biz de kurumsal/konvansiyonel medyanın hali pür melalini raporlaştıracaktık. Nitekim öyle de oldu.”
Sadece AKP’nin değil, eski ana akım yöneticilerinin iletişim fakültelerine hayırhah bakmadığını hatırlatan Durna şunları ekliyor: “Ne demişti zamanında Özkök? ‘Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi sektöre düşman yetiştiriyor’. Onun düşmanlık olarak tanımladığı şeyi biz eleştirellik olarak görüyorduk. Eleştirmek, daha iyisini yaratmanın ilk adımı olarak görülmediği sürece düşmanlık olarak tanımlanır. İşte şimdiki eleştiriyi düşmanlık olarak tanımlayan siyasal iklimin yapıtaşlarını bu gibi kendini liberal olarak tanımlayan gazeteci karikatürleri döşedi”.
Halagazeteciyiz.net sitesinde kısa haberlerin yanı sıra araştırmaya, hikayeye ve verilere dayalı haberlere de yer verdiklerini aktaran Durna, bu haberlerin yanında akademisyenlerin hazırladığı akademik raporların ve medyadaki işsiz, tutuklu, gözaltında, şiddete uğramış gazeteciler, kapatılmış basın yayın kuruluşları, yayını durdurulmuş haberler gibi basın-medyanın gördüğü baskıya ilişkin olarak nicel ve nitel veriler sunan izleme raporlarının da yayımlandığını ifade ediyor.
Hala Gazeteciyiz Projesi, AKP dışındaki bütün seslerin kısılmaya çalışıldığı, gazeteciliğin de, akademisyenliğin de özüne uygun bir şekilde yapılmasının olanaklarının neredeyse kalmadığı bir dönemde iki alana da konuşma fırsatı sunan önemli bir proje. Bizleri sivil ölüme terk etme meraklılarına hala gazeteciyiz, hala akademisyeniz, hala buradayız diye haykırıyor.