CHP lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı iftar programında ‘Kürtçenin yasal olarak kullanılması, öğrenilmesi, okutulması için yasal düzenleme yapılması gerekiyor.’ dedi
Kılıçdaroğlu, Hakkı Savunanlar Platformu’nun İstanbul’da düzenlediği iftar programına katıldı. İftar programına Kürt camiasının tanınan isimlerinin yanı sıra gazeteciler, bazı melalar, iş insanları ve yazarlar da yer aldı. İftar sonrası K24’ün sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Kürtçe’nin yasal olarak kullanılması, öğrenilmesi, okutulması konusu tamamen yasal bir düzenleme ve bu yasal düzenlemenin de yapılması gerekiyor. Nerde yapılacak? Parlamentoda yapılacak. Buna uygun bir zemin oluşabilirse inanıyorum ki bütün parlamenterler de buna ‘Evet’ diyeceklerdir.”
‘Kürtçe’nin üzerindeki yasakları yerel yönetimler çözemez’
Kılıçdaroğlu, “Kürtçe’nin yasal olarak kullanılması ya da Kürtçe üzerindeki yasakların kaldırılması gibi durumları Ekrem İmamoğlu ya da yerel yönetimler çözemez, çünkü bu onların ilgi alanına girmiyor. Onlar olsa olsa ancak kurs açabilirler. Başka bir düzenleme yapamazlar” dedi.
‘Anadil vazgeçilmez bir hak’
Anadilin vazgeçilmez bir hak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Eğer beraber ve birlikte yaşıyorsak insan olarak bütün hakların eşit olması lazım. Bunu eşit hale getirmek de demokrasinin bir gereğidir. Kişilerin kendi anadilini öğrenmesi, anadilinde okuması ve yazması en doğal ve vazgeçilmez haklardan birisidir. Kürtçe de bunların içerisinde yer alıyor. İnsan hakları çerçevesinde baktığımızda da hepimizin en büyük dileği bunun gerçekleşmesidir.”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de mevcut yasakların ayrışmalara sebep olduğunu ve bunun Türkiye’ye zarar verdiğini de dile getirerek şöyle konuştu: “Yıllar yılı yasakların Türkiye’yi bir yere getirmeyeceğini gördük. Yasakların Türkiye’de ayrışmalara, gerginliklere yol açtığını hepimiz gördük. Türkiye’nin bu yasaklardan kurtulması ve Türkiye’nin kendi özgüvenini yakalaması gerekiyor. Bu ülkede beraber bir iklim yaratarak huzur içerisinde yaşamalıyız. Tüm bunlar sağlanabilir. Ben Türkiye’de çözümsüz hiçbir sorunun olduğuna inanmıyorum. Akli yöntemlerle istişare ederek, danışarak, araştırarak, konuşarak birlikte çözebiliriz. Bu konularda herkese eşit mesafede mesajımız var.”