Haldun Dormen’in yazıp oynadığı ‘Bir Zamanlar Gazinoda’ , Van’da sahnelendi. Oyunların özgür oynanması gerektiğini söyleyen Dormen, ‘Ülkedeki sosyal ve siyasal durumlar değişecektir. Her şey güzel olacak diyoruz ‘dedi
Bu yıl 91 yaşına giren Türkiye’nin en önemli tiyatrocularından Haldun Dormen, ilk kez geldiği Van’da bir günde iki kez sahneye çıkarak sergilediği “Bir Zamanlar Gazinoda” oyununu kapalı gişe oynadı. Öğlen ve akşam olmak üzere iki kez sahnelenen oyunun tüm biletleri tükenirken, iki seansta da biletler tükenince tiyatro salonunun tüm boşluklarına sandalyeler konuldu. Oyun; yıllar önce yaptıkları tüm oyunlarla izleyenleri kırıp geçiren, herkesin gönlünde taht kuran ama şöhretleri artık geçmişin tozlu raflarında kalan iki eski komedyenin bir TV programı için bir araya gelişini anlatıyor. Geçmişte yaşanan tatsız bir olaydan dolayı bir gece yolları ayrılan ve yıllarca bir daha asla görüşmeyen iki komedyenin hiç beklenmedik bir anda gelen teklifle yeni bir proje için tekrar bir araya gelmesi ve sonrasında yaşananlar anlatılıyor. Oyunda usta oyunca Haldun Dormen’e oyuncular Kerem Atabeyoğlu, Gülen Karaman, Almila Uluer, Caner Tör, Murat Buyruk da eşlik ediyor.
Yorulma kabiliyetim yok
91 yaşında olmasına rağmen bu sezon, Moliere’nin “Kibarlık Budalası”, The Companies Tiyatrosu’ndan uyarladığı “Daha Neler” oyunu ve aynı zamanda yazıp yönettiği “Bir Zamanlar Gazinoda” ile “Küllerin Arasından” oyunlarıyla sahneye çıkıyor. Bu kadar yoğun bir tempo için; “Benim yorulma kabiliyetim yok. Yorulma yeteneğim yok benim. Sevdiğim işi yapıyorsam etrafımda yönetmenim, arkadaşlarım, oyuncu arkadaşlarım, sevdiğim insanlar varsa ve inandığım insanlarsa hiç yorulmam” diye yorulmuyor. Van’a ilk kez geldiğini söyleyen Dormen, bunca yıl böyle bir kente gelememenin üzüntüsünü yaşadığını ifade etti. Van’ı ve insanlarını çok sevdiğini belirten Dormen, “Ben inanıyorum ki Van çok yakında Türkiye’nin en önemli turistik yerlerinden biri olacak” dedi.
‘Akdamar dünya çapında…’
Kentte sanat anlamında daha çok şeyin yapılması gerektiğini ifade eden Dormen, özellikle Akdamar Kilisesi ve adasının iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor. Sadece belediyelerin bir şeyler yapmasının yetmeyeceğini, herkesin bu konuda destekleyici bir rol içerisinde olması gerektiğini ifade eden Dormen, kentte yaşayan herkesin sanatını iyi icra edebileceği alanların olmasının önemine değindi. Dormen, “Bence Van sahili ve Akdamar dünya çapında olan bir yer. Orada otellerin, turistik yerlerin yapılması kente çok büyük bir değer katar. Ama bunlar yapılırken doğru bir mimari çerçevede yapılması gerekiyor. Bence buraların değerlendirilmesi bu kenti çok daha güzelleştirecektir. Çünkü Van Gölü ve Akdamar Adası inanılmaz bir şey” diye konuştu
‘Her şey çok güzel olacak’
İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin tekrarlanması sonrasına Ekrem İmamoğlu’nun “sanatçılar konuşmalı” çağrısıyla birlikte “Her şey çok güzel olacak” kampanyasına katılan sanatçılar başta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidar cephesi tarafından tehdit edilmişti. “Her şey çok güzel olacak” diyen Haldun Dormen, kampanyaya kendisinin de destek verdiğini söyledi.İktidar mensupları tarafından sanatçılar için sarf edilen “kariyerleri zarar görür” sözünü değerlendiren Dormen, “Eğer ben kariyerimi kaybedersem şaşarım. Sanatçıların söz söylemesine karşı çıkmak çok yanlış bir şey. Sanatçılara bu yönlü saldırılmasına karşıyım. Herkesin fikrini bir yerde söylemesi gerekiyor. Ben sanatçılara bu yapılanları ve saldırıları kabul etmiyorum. Yine oyun ve sanata dönük bir takım saldırıları asla kabul etmem mümkün değil” dedi.
‘Oyunlarıma sansür yok’
Kendi oyunlarına bir sansür durumunun olmadığını ancak başka oyunlara sansür uygulandığı yönünde bazı duyumların olduğunu söyleyen Dormen, “Mesela bir kaymakam veya belediye başkanı oyunu oynatmayabiliyor. Ya da ‘biz oyundaki bu cümleyi beğenmedik’ deyip kaldırabiliyorlar. Buna hiç kimsenin hakkı yok. Türkiye’nin 60’lı, 80’li yıllarında oynayacağımız oyunların tekstlerine ilk olarak hükümetin kurumları bakar ve oyunun oynanıp oynanmayacağına karar verirdi. Bu uygulamanın kaldırılması güzel bir şey ama şimdi de biri gelip oyunu izledikten sonra ‘bu oyun oynanmaz’ dediğinde oyun kalkıyor. Ben sağ düşünebilirim, sol düşünebilirim, diktatörce de düşünebilirim, diktatörlüğe karşı da olabilirim. Ama oyunların özgür oynanması gerekiyor. Ben 60 yıldır bunun mücadelesini veriyorum” dedi. Dormen, siyasetin sanat üzerinde bir baskı aracı olduğu yönündeki soruya ise, “Siyasetin bir baskı aracı olduğu muhakkak. Bizim tiyatro oyunu bunu çok fazla hissetmese de böyle bir durum var” diye cevap verdi.
‘Kürtçe oyun sahneledim’
2010 yılında Cevat Fehmi Başkut’un “Buzlar Çözülmeden” adlı eserinden uyarlanan “Bir Kış Öyküsü” müzikalinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi oyuncularıyla birlikte sahneye “Çirokek Zivistanê” adıyla uyarlandığını hatırlatan Dormen, bu tür şeylerin sıklıkla yapılması gerektiğini söyledi. Dormen, “Ben Diyarbakır’da bir Kürtçe oyun sahneledim. Kendi oyunum Kürtçe’ye çevrilerek, o müzikali sahneye koydum. Hatta kendim bir kelime Kürtçe bilmeden bunu yaptım. Bu tip şeylerin daha sıklıkla yapılması lazım. Onlar da çok mutlu oldu, ben de çok mutlu oldum. Büyük bir yakınlaşmaya da fırsat oldu. Sanat çok güzel bir şey. Ben zaten ırkçılığa inanmıyorum. Bizim görevimiz tiyatro yapmak, dalaşmak değil. Doğru düzgün tiyatro yaparsanız zaten savaşıyorsunuz. İyi tiyatro yapmak, doğru tiyatro yapmak, abartmadan tiyatro yapmak gerekiyor. Benim hayatta en çok karşı çıktığım şey abartıdır. Yaşamımda da, sahnede de abartıdan kaçtım” dedi. Dormen son olarak Vanlı gençlere azimlerini kaybetmemeleri çağrısı yaptı.
Adnan Bilen/ Van-MA