Bu yıl 7.’si düzenlenen FilmAmed Belgesel Film Festivali, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde 8-12 Mayıs günleri arasında izleyiciyle buluştu. Asya, Latin Amerika, Avrupa ve Ortadoğu’nun farklı ülkeleriyle bölgeden 20’si kadın 42 yönetmenin belgesel filmlerinin gösterildiği festivalde, “Amina” isimli belgesel de yer aldı. Afrika göçmeni Amina’nın hayatının anlatıldığı filmin yönetmenliğini Kıvılcım Akay üstleniyor. 8 yıllık bir çalışmanın sonucunu beyaz perdeye yansıtan Kürt Yönetmen Akay,İstanbul’da yaşıyor ve çalışmalarını orada sürdürüyor. Afrika’dan göç eden insanların yaşamlarını merak ederken Amina’yla tanışan Kıvılcım Akay, belgesel çekmek için Amina’ya böyle bir teklifte bulunuyor ve Amina da kabul ediyor. Mültecilerin özellikle de kadınların zor koşullarda yaşamlarını sürdürdüklerini belirten Akay, “Afrikalı insanlar siyahi olduklarından kaynaklı toplumda ötekileştiriliyor. Bu yüzden Amina’nın yaşam öyküsünü aldım ve izleyicilere empati kurarak yaşamlarına destek olunması gerektiğini aktarabilmek için böylesi bir çalışma yaptım” dedi.
Ekibi kadınlar
2013 yılında tanıştığı Amina’yı 2016 yılında bir dergi kapağına taşıdığını kaydeden Akay, dergiden sonra Afrikalı kadınların yaşam öyküsünü perdeye yansıtmak istediğini söyledi. Büyük bir kadın ekibiyle çalıştığını ifade eden Akay, “Kamera arkasında yüzde 90 diyebileceğim oranda -her zaman kolay olmayan bir şey- bir kadın ekibi ile çalıştık. Bunun yanı sıra farklı farklı kurumlardan dostların desteği ile sahneyi kurabildik” diye belirtti. Sinema seyircisine mesaj verme kaygısı taşıyan bir yönetmen olmadığını belirten Akay, “Daha çok hissiyatlar üzerine giden ve sınırlı ve duraklayan bir yönetmenim. Yaratmak istediğim hissiyat, bir göçmenin nasıl bir hayat yaşadığını aktarabilmek ve ona göre insanların onlara karşı daha duyarlı olabilmesi” ifadelerini kullandı.
‘Var olmaya çalışıyoruz’
Sinema alanında kadın sayısının yıllar geçtikçe artmasına rağmen yeterli olmadığının altını çizen Akay, “Aslında kadınlar çalışıyor ama yönetmen, yapımcı ya da tırnak içinde söyleyeyim setin hakimiyetini elde tutan kişilerin kadın olduğuna çok fazla rastlamak mümkün olmuyor. Bunu kırmak için biz piyasada var olan kadınlar, elimizden geleni gerçekten yapmaya çalışıyoruz ve büyüterek var olmaya çalışıyoruz” dedi. Kadının daha fazla görüp yaşadığı ve daha yaratıcı olduğunu, bu nedenle sinemada daha fazla yer alması gerektiğini dile getiren Akay, “En nihayetinde kadın daha çok farklı bir gözle dünyaya bakabilen, ev mağduru olarak da söyleyebilecek çok şeyi var. O yüzden kadınların daha fazla hikaye anlatabilmesi lazım. Daha fazla işin içinde oluyor olması lazım ki biz dünyayı erkek perspektifinden görmeyelim” diye konuştu.