ABD Suriye Özel Temsilcisi, Suriye ile Türkiye arasındaki ‘güvenli bölge’ konusunda uzlaşma olmadığını söyledi. Jeffrey, ‘Bölgede ABD haricindeki bir varlık için yüksek düzeyde ciddi görüşmeler yapıyoruz’ diye belirtti
Geçen hafta Türkiye’ye gelerek üst düzey görüşmeler gerçekleştiren ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Şarku’l Avsat gazetesine verdiği özel röportajda, Kuzey Suriye’de ‘güvenli bölge’, Suriye’nin geleceği, İdlib operasyonu ve Türkiye ile ilişkiler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Suriye ordusunun geçen hafta Rusya’nın desteğiyle İdlib’e başlattığı operasyon öncesi Moskova’nın kendilerini bilgilendirdiğini söyleyen Jeffrey, Rusya’nın İdlib’e gerçekleştirilecek saldırının, Lazkiye yakınlarındaki Hmeymim üssünün Heyetu Tahriru’ş Şam (El Nusra) tarafından hedef alınmasının önlenmesi gibi sınırlı bir çerçevede olacağını ilettiğini söyledi. Rusların siyasi çözümden ziyade askeri çözüme bağlı olduğunu dile getiren Jeffrey, Suriye’deki pozisyonlarına dair şunları söyledi: “Sadece askeri açıdan düşünmüyorum. Suriye’den gelen tehlikelerle ilgili politik, ekonomik ve askeri araçlarımız var. Bunlar arasında askeri birliklerimizin ülkenin kuzeydoğusundaki IŞİD ile olan savaş için kalmaya devam etmesiyle birlikte kuzeydoğudaki boşluğun diğer taraflarca doldurulmasının önlenmesi,İsrail’in İran karşıtı yürüttüğü kampanyanın desteklenmesi, rejimin yeniden yapılandırma fonlarına erişiminin durdurulması, rejim ve Rusya’nın mültecilerin geri dönüşüne ilişkin olumsuz çabalarının durdurulması, Avrupalılarla koordineli bir şekilde rejime yönelik yaptırımlar uygulanması gibi durumlar yer alıyor.”
‘Güvenli bölge’ netleşmedi
Güvenli bölge hakkında Türkiye ile anlaşıp anlaşmadıkları yönündeki soruyu da yanıtlayan Jeffrey, “Diplomatik ayrıntılara girmek istemiyorum, fakat şunları söyleyebilirim: Bölge, Fırat’ın doğusundaki Türkiye-Suriye sınırı boyunca olacak. Alanın derinliği konusunda henüz bir fikir birliğine varmadık. Bizim ve Türkiye’nin bu konuya ilişkin görüşlerimiz var. Türkiye kendi tutumunu açıkladı. Hala bölgedeki güvenliği nasıl sağlayacağımızı, Türk ve Amerikan varlığını konuşuyoruz. Bunlar hakkında müzakerelerde bulunuyoruz. Çok ilerleme kaydettik. Daha fazlasını yapmak istiyoruz. Mümkün olan en kısa sürede nihai bir anlaşmaya varmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İran’a karşı adımlar
ABD’nin İran’a yönelik uyarıları ve savaş gemilerini bölgeye sevk etmesini de değerlendiren Jeffrey, İran tehditlerinin bulunduğuna dair ciddi göstergeler olduğunu savundu. Jeffrey, “Bundan dolayı ABD’nin bu konudaki pozisyonunun ciddiye alınması gerekiyor. Söz konusu konuşlandırmanın, IŞİD, İran ve diğer birtakım askeri görevler gibi farklı görevleri ve hedefleri var. İran’ın bölgede aktif olduğunu görüyoruz. Suriye, Irak, Lübnan, Hizbullah ve Yemen’de İran’a yanıt olacak bir politikamız var. Bu bir sır değil. Bütün bu alanlara tek bir İran operasyonlarının gerçekleştirildiği tek bir sahne olarak bakıyoruz. Örneğin, kuzey doğu Suriye’de asıl amacımız IŞİD örgütünün mağlubiyetinden emin olmak, ondan kalan boşluğun diğer taraflarca doldurulmamasını sağlamak ve Türkiye’nin barışa ilişkin endişelerini giderecek bir güvenli bölge kurmaktır. Büyük resme bakıldığı takdirde, bu genel olarak İran’ın bölgedeki faaliyetleriyle ilgilidir. Ekonomik ve askeri yaptırım araçlarımız var” dedi.
Kuzey Suriye’de yeni plan
Kuzey Doğu Suriye’deki varlıkları hakkında da değerlendirme yapan Jeffrey, “IŞİD’in mağlubiyetinden emin olmak için kuzeydoğu Suriye’de istikrarın sağlanmasına ilişkin yerel ortaklarımızla yürüttüğümüz bir planımız var. Başkan Trump, adım adım geri çekileceğini açıkladı. Hâli hazırda bazı birliklerin belirli bir süreliğine kalmasını istiyor. Güçlerin büyüklüğü ve kararın bir kısmı ise koalisyondaki müttefiklerimizin bölgede askeri bakımdan kalma arzusuyla ilgilidir. Kimin kalmak istediği ve kimin kuvvetlerinin hacmini genişleteceği hakkında konuşmuyoruz. Ancak bölgede ABD haricindeki bir varlık için yüksek düzeyde ciddi görüşmeler yapıyoruz” dedi.
DIŞ HABERLER