Nora Connolly O’Brien, İrlanda özgürlük mücadelesine unutulmayacak bir iz bırakan kadın. Babasının idam edilmesinden sonra onun da mücadelesini üstlenerek, devrimci kadınlar arasındaki yerini tarihe not düştü.
Çocukluğunun geçtiği işçitoplantıları ile mücadele alanlarına yıllar sonra devrimci bir militan olarak dönen Nora Connolly O’Brien, 14 Kasım 1892’de İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da dünyaya gelir. Gazete Karınca’nın haberine göre, “Şimdi tekrar ayaklanıyoruz ve eğer yenilirsek, yeniden ayaklanacağız” sözleri ile tanınan Nora Connolly O’Brien, İskoçyalı sosyalist aktivist James Connolly’nin de kızı. Nora ailesi ile birlikte önce Dublin ardından da 1903 yılındaABD’ye göç eder. Babasıyla birlikte işçi toplantılarına katılmaya küçük yaşta başlayan Nora, çalışmaya da erken dönemde başlar. Bir süre şapka yapımında çalışır, zamanla babasının yoldaşları ile birlikte çıkardığı “The Harp” gazetesinde yer alır.
Kadın örgütlenmesinde öncü
Nora, 1910 yılında babasının politik çalışmaları nedeniyle ailesi ile birlikte Belfast’a taşınır. Nora’nın bu kentteki iş adresi ise değirmenler olur. Sosyalizmin neden gerekli olduğu sorusunun cevabını bizzat hayatı içinde deneyimleyerek edinir. Burada Fianna Eireann’e (Cumhuriyetçi Gençlik Hareketi) katılan Nora, vaktinin büyük kısmını kadın ve erkeklerin eşitfırsatlara sahip olması için çalışmaya harcar. Bu dönemde Cumann na mBan’ın (DevrimciKadınlar Birliği) Belfast şubesinin örgütlenmesine de katılır. Ülkenin iklimi işçi mücadelelerinin sesinin yükseldiği günlere evrilir. Değirmen işçilerinin, işçilerin şarkı söylemelerini veya birbirleriyle konuşmalarını yasaklayan yeni kurallara karşı başlattığı grev, Nora’nın da ilk grevi olur. Bu grevi 1913’teki Keten Grevi izler. Bu dönemde babası, konuştuğu bir mitingde sözü kızına verir ve Nora sahneden şunları söyler: “Sen beni kızın olarak mitinglere götürdün ve şimdi de ben işçi olarak buraya geldim.”
Askeri eğitim alır
Askeri eğitim de alan Nora, 1914 yılı ile birlikte çalışmalarını bu alana da yoğunlaştırmaya başlar. Ülke yavaş yavaş iç savaş ve özgürlük sesleriyle yankılanmaya başlar. Nora’nın babası da bu süreçte Yurttaş Ordusu komutanı olur. Nora da silah temini için Howth operasyonunda yer alır ve Belfast yolundaki binlerce silahın Constance Markievicz’in kır evinde bir geceliğine saklanması görevini üstlenir. Hem legal hem de illegal alanda faaliyet yürüten Nora, “İşçilerin Cumhuriyeti” gazetesinde de çalışarak mücadeleyi geniş kesimlere yaymak için emek verir. Yıl 1916’yı gösterdiğinde Paskalya Ayaklanması için hazırlıklar başlar. Nora da ABD’dekiİrlandalılar ile ilişki kurar ve Liam Mellows isimli bir aktivistin Reading Hapishanesi’nden kaçtıktan sonra rahip kılığında İrlanda’ya geri dönmesine yardım eder. ‘Bu dolu bir hayattı’ Sonrasında ise örgütlenme ve gizli haber iletimi için Belfast’a geri gönderilen Nora, Dundalk ile Dublin arasında hiçbir tren çalışmadığı için elli kilometrelik bu yolu yürüyerek aşar. Lakin yolun sonunda çoğu grubun teslim olduğunu öğrenir. Teslimiyetin üzüntüsünü yaşayan Nora, ardından da babasının yaralı halde tutuklandığı haberini alır.
Babasını görmeye giden Nora, 11 Mayıs’ta kendilerine idam haberinin verildiğini anlatır: “Bu gece ilk kez uyuyakaldım ve beni on bir saatte uyandırdılar ve şafakta öleceğimi söylediler.” Bunun üstüne önce annesi ardından da Nora ağlamaya başlar. Babası onları teskin etmek için “Bu dolu bir hayat oldu” der. Nora ile aralarında şu diyalog geçer:
– “Ağlama, Nora, ağlayacak bir şey yok.”
+ “Ağlamayacağım baba” dedim.
– Elimi okşadı ve “Bu benim cesur kızım” dedi.
Nora, babasının idamının ardından ABD’ye gider. Sonra İrlanda’ya tekrar girmesi engellenen Nora, farklı bir kılıkta ülkeye giriş yapmayı başarır. Bir süre değişik isim ve kılıklarda kaçak olarak yaşayan Nora, Dublin’de Nakliyeciler Birliği’nde faaliyet yürütür ve genel seçimlerde Sinn Fein’in kampanyasında çalışır. 1923’te Margaret Skinnider tutuklandığında IRA’nın Genel Sekreteri olur ve devlet tarafından tutuklanarak Mountjoy ve babasının idam edildiği Kilmainham Hapishane’lerinde hapsedilir. Çıktıktan sonra da mücadelesine ara vermeksizin devam eden Nora, 1926’da İrlanda senatosuna seçilir ve üç dönem senatör olarak görev yapar. Nora, Dublin’deki Meath Hastanesi’nde, 17 Haziran 1981’de yaşamını yitirir.Ardında bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine son nefesine dek uyduğu inanç kalır.Ve yeniden yeniden ayaklanan ardılları…
Sokakları hiç terk etmedi
Yaşamının son günlerine dek sokaktan ayağını çekmeyen Nora, açlık grevi eylemi yapan Bobby Sands ve diğer devrimcileri desteklemek için mitinglere katılır. Aynı zamanda yazar da olan Nora’nın ilk kitabı 1935’te yayımlanır. Nora bu kitabında babasının mücadele yıllarını anlatır. Yaşamını yitirmeden önce 88 yaşında ise son kitabını kaleme alır: Yeniden Ayaklanacağız. Nora kitabında şöyle der: “Yüzyıllar boyunca biz İrlandalılar, her kuşağın Britanya’ya karşı yürüttüğü, yok edilmemiş bir silahlı mücadele geleneğine sahibiz. Benim kuşağım, 1916’da İrlanda Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan eden bir silahlı ayaklanma başlattı… Şimdi tekrar ayaklanıyoruz ve eğer yenilirsek, yeniden ayaklanacağız.”
KADIN SERVİSİ