Bakırköy’de cezaevi önünde yapılmak istenen oturma eyleminin engellenmesine tepki gösteren milletvekilleri ve ailelere polis, ‘gidin maçta bağırın’ yanıtını verdi. Gebze’de ise aileler engellemeye rağmen oturma eylemlerini gerçekleştirdi
İmralı tecridine karşı çocukları açlık grevinde olan ailelerin Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi önünde başlattığı nöbet eylemi bugün de devam etti. E5 Yolu üzerinde bulunan Çocuk Sitesi Otobüs Durağı’nda bir araya gelen ailelere, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Ömer Öcalan ve Züleyha Gülüm ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları eşlik etti.
‘Oturmanın nesi yasak’
“Biji berxwadana zindana” sloganlarıyla cezaevinin önüne doğru yürüyen ailelerin önü, polis tarafından kesildi. Barikat kurarak ailelerin gitmesini engelleyen polisler ile tartışan HDP’li vekiller, engellemenin hukuksuz olduğunu belirtti. Cezaevinin genel güvenliği açısından böyle bir önlem aldıklarını iddia eden polislere Züleyha Gülüm “Oturmanın nesi yasak?” diye sordu.
Cezaevindekilerin “terör suçlusu” olduklarını iddia eden polislere tepki gösteren HDP’li Ömer Öcalan, “Yarın kimin terör suçundan cezaevine gireceği belli değil. 5 yıl önce bizim önümüzü kesen, toplumsal olaylara müdahale eden, kendine kolluk kuvvetiyim diyen yüzlerce kişi şu an cezaevinde. Sizinle beraber çalışan ve mesai yürüten hakiminden, savcısından ve polisinden hepsi cezaevinde” dedi.
Polis: Talimatı ben veriyorum
Polisler ise cezaevinde olan HDP’li milletvekillerini kast ederek “Sizinle beraber olanlar da şu an cezaevinde. Türkiye Cumhuriyeti adalet sistemi onları ‘terör suçlusu’ olarak gördüğü için cezaevindeler” diyerek sesiz oturma eyleminin suç olduğunu iddia etti. Bunun üzerine HDP’li Ömer Öcalan ise “Biz vekillerimizi terör suçlusu olarak görmüyoruz. Şu an yaptığınız hukuksuzluktur. Bu adalet sistemi 3-5 yıl sonra terör suçundan sizi de yargılayıp içeri atabilir. Yasalar doğrultusunda bize verilen hakları kullanıyoruz. Siz ne yasaya ne de bir kuruma dayanarak sadece bize engel oluyorsunuz. Güvenlikle alakası yok. İstanbul’un göbeğinde kimse gelip bu şehri bu ülkenin güvenliğini tehlikeye düşürecek durumda değil. Biz biliyoruz siz emir ve talimatla çalışıyorsunuz” diyerek cevap verdi. Polis ise, “Ben emniyet müdürüyüm. Talimatı ben veriyorum” dedi.
‘Gidin maçta bağırın’
Ömer Öcalan ise “Talimatı siz veriyorsanız talimatınız yasalara aykırıdır. Kendi duygularınızla kendi vereceğiniz kararlarla hareket edemezsiniz. Burada anneler gelmiş, hepsi 60-70 yaşında bu ülkenin barışı ve demokrasisi için çabalıyorlar. Bırakın insanlar bağırsınlar, çağırsınlar, düşüncelerini ifade etsinler” dedi. Öcalan’ın bu sözlerine polisin “Bırakıyoruz, maçlarda bağırıyorsunuz. Gidin istediğiniz gibi bağırın” demesi dikkat çekti.
Gazeteciler engellendi
Tartışma bir süre daha devam ederken polis tartışmayı çeken gazetecileri alandan uzaklaştırarak engelledi.
Yurttaşlar destek verdi
Bir süre daha devam eden tartışmanın ardından aileler polis barikatlarının önünde oturma eylemine başladı. aileler “Direne direne kazanacağız” sloganları atarak oturma eylemine son verdi. Ardından Şirinevler Meydanı’na doğru sloganlar atarak yürüyüşe geçen ailelere yolda geçen araçların da korna çalarak destek vermesi dikkat çekti.
Meydana kadar yürüyen aileler, yarın yine cezaevi önüne gideceklerini belirterek, eylemlerine son verdi.
Gebze’de aileler engel tanımadı
Engellemelere rağmen Gebze’deki aileler cezaevi önünde polis ablukası altında oturma eylemi gerçekleştirdi.
Ailelrein Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi önünde başlattıkları nöbet eylemi 27’nci gününde devam etti. Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Şevin Coşkun ve Ömer Faruk Gergerlioğlu da destek verdi.
Engellemelere rağmen oturma eylemi
İlçe binası önünde bir araya gelen aileler, cezaevi önüne geçmek için araçlarına bindi. Birkaç metre ilerleyen ailelerin önünü kesen polisler, onları araçtan indirmeyerek geri çevirdi. İlçe binası önünde tekrar bir araya gelen aileler, araçlarına binerek cezaevi önüne gitti. Burada oturma eylemine başlayan aileleri ablukaya alan polis, eylemin yasak olduğunu öne sürdü.