Türkiye’de ilki yine Kocaeli’de kurulmuş olan atık yakma tesislerine bir yenisi eklenmek isteniyor. Kocaeli Çevre Mühendisleri Odası eski Başkanı Y. Çevre Müh. Sait Ağdacı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nce İzmit Ayvazca mevkiin de yapılması planlanan ‘Atık Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi’nin inşa edilmesi halinde bölgedeki ekosistemin yok olacağını söyledi. Ağdacı, Kocaeli’nin öncelikli ihtiyacı, çöp depolama alanıdır. Bölgede sekoyalar var, kızılçamlar var, karaçamlar var, yani bin bir çeşit ağaç var, bitki örtüsü var. Buradaki bütün ekosistemi yok edersiniz. Ağaçlarla birlikte burada yaşayan canlıları ve yeraltı kaynaklarını da yok edersiniz dedi.
Başkan sözünü tutuyor mu?
Ağdacı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yapmayı planladığı, ‘Evsel Atık Yakma ve Enerji Üretme Tesisi’nin yapılacağı yerle ilgili olarak belediye meclisi toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı, alternatiflerin yeniden değerlendirileceğini söylediğini belirtti. Ağdacı, “Ancak şu an burada sahanın içerisinde birtakım faaliyetler var. Burada silolar var. Bunlar büyük ihtimalle asfalt şantiyesi için yapıldı ve buradan bir yol geçiyor. Birtakım faaliyetler yapılıyor burada. Eğer bütün alternatifler yeniden değerlendirilecekse buradaki çalışmalar nedir. Bir kere biz bunu soruyoruz” diye konuştu.
20 bin ağaç kesilecek
Kentte en önemli ihtiyaç olan çöp depolama alanının bulunmadığını belirten Ağdacı, şöyle konuştu, “Bu alanda bu tesis için 20 hektarlık alanı ayırdınız. Bu alanda en az 20 bin ağacı keseceksiniz. Diyorlar ki ‘orada zaten çayır çimen var, makilik alan var sonra küçük yeni dikilmiş fidan var.’ Bakın burada bulunan bitkiler maki mi? Bu bölgede sekoyalar var, kızılçamlar var, karaçamlar var yani bin bir çeşit ağaç var, bitki örtüsü var. Sizin buradan 20 bin ağacı kestikten sonra ‘Yenisini dikeceğiz’ demeniz laf-ı güzaftır. Buradaki bütün ekosistemi yok edersiniz. Ağaçlarla birlikte burada yaşayan canlıları ve yeraltı kaynaklarını yok edersiniz.”
Çöp ithalatı
Tehlikeli katı atıkları yakarak enerji üretmek amacıyla yurtdışından çöp ithalatı son yıllarda artarak devam ediyor. Bu ithalatı büyütmek amacıyla yönetmelikler yayınlandı. Resmi Gazete’nin 30 Aralık 2016’daki sayısında, ‘Atıkların İthalat Denetimi Tebliği’ ile çöp ithalatı için tebliğ yayınlandı. GPİT listelerinde yer alan kimyasal, sanayi, lastik ve pil gibi birçok atığın ithalatı bu tebliğ ile düzenlendi. Bu ithalatlar ise diğer ithalatlardan farklı. Normal ithalatlarda döviz cinsinden borçlanılırken, bu ithalatta döviz girdisi gerçekleşiyor. Çöpünü yollayan ülkeler veya ülke içindeki atıklar para karşılığı atık tesislerine veriliyor. Çöpün taşınma işi de gönderenin uhdesinde. Üste para alarak üretilen enerji, uzun süredir sermaye çevrelerinin de hedefinde. Birçok il merkezinde kurulan bu atık tesislerine bir süredir belediyelerin de ilgisi arttı.
Gazlar tehdit ediyor
Atık yakma sonucu atıklar, çok daha zararlı başka biçimlere dönüşerek çevreye dağılırlar. Başlangıçta katı ya da akışkan durumundaki atık, yakıldığında karbondioksit ile birlikte birçok kirletici ve ağır metalin gaz halinde çevreye yayılmasına neden olur. Yanma sonucu oluşan kül ile birlikte, ne kadar önlem alınsa da bacadan çıkışına engel olunamayan gazlar çevreye yayılarak toprağa, suya, besinlere oradan da hayvan ve insan bedenine girer. Bu toksik maddeler ve ağır metaller bedene bir kez girdi mi, yıllar boyunca bedenden dışarı atılamazlar. Bu nedenle bu zehirli maddeler “KOK-Kalıcı Organik Kirletici” olarak adlandırılmaktadırlar. Atık yakma tesislerinin bacalarından ve yakma sonucu oluşan küllerden çevreye yayılan KOK’lar, bugüne kadar belirlenen en tehlikeli kimyasal zehirlerdir. Dioksin, furanlar, klor, DDT ve PCB’ler bilinen başlıca KOK’lar arasında yer alır. Dioksin, PVC ve plastikler ile klorlu maddelerin yakılmasıyla ortaya çıkar. KOK, yakma tesislerinin baca gazlarında ve küllerinde bulunur. Hava akımları yoluyla yüzlerce kilometre yayılabilirler.
KOK’ların yarattığı sağlık sorunları
Hormonal bozukluklar (guatr, tiroid, kemik erimesi, tüylenme, şeker hastalığı), bağışıklık sistemi bozuklukları (bedenin hastalıklara açık duruma gelmesi), üreme bozuklukları (cenin bozuklukları, genetik bozukluklar) KOK’ların yarattığı hastalıkların başında gelir. KOK, anne sütüne ve plasentaya geçer. Bu nedenle insan bedeninde bebeklikte birikmeye başlar. Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) KOK’lardan biri olan dioksini kanserojen madde olarak tanımlamıştır. Bazı ülkelerde yapılan dioksin salımı ölçümlerinde çok büyük oranda atık yakma tesislerinden kaynaklandığı belirlenmiştir.
KOCAELİ