Suruç’ta katledilen Evrim Deniz Erol’un cenazesinde konuşma yapan anne Besra Erol’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi protesto edildi. Anne, Emine Erdoğan’a seslenerek, ‘Gençler ölürken nasıl rahat yaşıyorsunuz’ diye sormuştu
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıda yaşamını yitiren Evrim Deniz Erol’un annesi Besra Erol’a oğlunun mezarı başında yaptığı konuşma nedeniyle 7 buçuk yıl hapis cezası verilmesini protesto etti. Taksim’de bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan toplantıya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözücüsü Sedat Şenoğlu da katıldı. İnisiyatif adına açıklama yapan Emrah Topaloğlu, Suruç Katliamı’nın üzerinden 4 yıl geçmiş olmasına rağmen halen adalet arayışlarında bir sonuca ulaşamadıklarını belirtti. Bu 4 yıllık süreçte çok sayıda Suruç yaralısının ve dava avukatlarının tutuklandığını dile getiren Topaloğlu, “Suruç şehitlerinin cenazelerine ve onların anmalarına katılmak dava dosyalarına suç olarak konuldu. Bunlar da yetmezmiş gibi mezarlarımıza saldırdılar. Urfa’nın Suruç ilçesinde bulunan Osman Çiçek ve Kasım Deprem’in mezarları tahrip edildi. Hakkari/Yüksekova’da bulunan Süleyman Aksu’nun mezarı 2 yıl içinde tam 6 kez tahrip edildi. Mezarlara saldıran failler yakalanmadı. Bunun yerine oğlunun mezarı başında yaptığı konuşmayı gerekçe göstererek Suruç ailelerimizden Besra Erol anneye dava açılmış. 1 yıl süren yargılamanın sonucunda 7 buçuk yıl hapis cezası verilerek tutuklanmıştır. Muş E Tipi Hapishanesi’ne konulmuştur” dedi.
‘Katliam failleri yargılanmalı’
62 yaşındaki Erol’a verilen cezanın aslında Suruç ailelerinin adalet mücadelesine verildiğinin altına çizen Topaloğlu, “Verilen bu cezanın kabul edilmesi mümkün değildir. Bu kararın bir an önce iptal edilmesini ve Besra annemizin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Suruç ailelerini değil, katliam faillerinin yargılanmasını istiyoruz” diye ifade etti.
Bir oğlu açlık grevinde
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu da, “Suruç’ta katledilenler kim? Şimdi açlık grevinde olanlar kim?” diye sorarak, “12 Eylül zindanlarında binlerce insanı işkenceden geçiren katil kimse bunları yapan da aynı zihniyettir. Tabi ki bunlardan Besra annemiz adalet beklemiyor. Tabi ki, Suruç’ta bu büyük bu özverili dayanışmayı gösteren düş yolcuları da bu düzenden adalet beklemiyor. Hayır biz kendi adaletimizi yaratma mücadelesi veriyoruz. Onun için 2 çocuğu zindanda biri açlık grevi direnişindeyken, dimdik ayakta durmasının altında yatan şey, onların kim olduğunu çok iyi bilmesidir” diye konuştu. Şenoğlu, son olarak Erol’un açlık grevi eyleminde olan çocuğu için mücadele etmesinin göze battığını, o yüzden tutuklandığının altını çizdi.
Mezardaki konuşma
Erol’un annesi cenazede şu ifadeleri kullanmıştı: “Gitme dedim, gitti. Ne yazık ki bırakmadılar. Çocukların hepsi bizim çocuklarımızdır. Emine Erdoğan’a sesleniyordum. Gençler ölürken, nasıl böyle rahat yaşayabiliyorsunuz, vicdanınız nasıl elveriyor? ‘Müslümanız’ diyorsunuz ama… Vicdanı olan Müslümandır. Kürt, Türk, Alevi, Çerkes, Zaza olsun; insan olsun bizim açımızdan birdir. Hiç kimseye ayrım koymayacaksınız. İnsan insandır, can candır. Polislerin, askerlerin, gerillanın, şehit analarına seslenleniyorum. El ele verelim. Vallahi annelerden korkuyorlar, bizim cenazelerimizden korkuyorlar…”
İSTANBUL