Açlık grevlerine dikkat çekmek için yapılan ‘Yaşamı savunan direnişe ses ver’ panelinde konuşan Prof. Dr. Ümit Biçer, tutukluların sağlık durumlarının kritik olduğunu hatırlatarak, bağımsız heyetlerin devreye girmesini istedi.
Tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevi eylemleri devam ederken eylemcilerin durumuna dikkat çekmek amacıyla yapılan eylem ve etkinlikler de yaygınlaşıyor. Leyla Güven Haklıdır Tecrit Kalkmalıdır İnisiyatifi, açlık grevlerine dikkat çekmek ve grevdeki tutuklularla dayanışmak için İstanbul Şişli’de bulunan Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde “Hak talepleri ve açlık grevleri” temalı panel düzenledi.
Panelin moderatörlüğünü avukat Sezgin Uçar üstlenirken, Prof. Dr. Ümit Biçer, avukat Gülizar Tuncel, avukat Emran Emekçi konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Artık en doğal hakkımızın bile elimizden alındığı en normal haklarımız için en yüksek bedellerin ödendiği bir dönemden geçiyoruz. Açlık grevleri tutukluların artık seslerinin son çare olarak ortaya koyduğu bir evredir. Bu anlamıyla bu sese dikkat çekmemiz gerekiyor” dedi. Koçyiğit, “Açlık grevindekilerin kendilerine dair bir talepleri yok. Bu taleplerin karşılanması Türkiye’nin normalleşmesinin ilk adımı olacağını hepimiz biliyoruz. Gelin açlık grevindeki tutuklularla dayanışalım” diye belirtti.
‘Eylemler sahiplenmeli’
Ardından başlayan panelde ilk olarak söz alan avukat Gülizar Tuncel, “Açlık grevi eylemi Öcalan üzerindeki tecride karşı aynı zamanda bir kimliğe yapılan baskılara karşı başlıyor. Tecrit bir insanlık suçuysa ve bu tecrit cezaevlerinde uygulanıyorsa o zaman bu herkesin sorunudur. Açlık grevine başlayanlar ölmek için değil tam tersine yaşamak için böyle bir eyleme başvurdular.İnsanca yaşamak için, kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, işkencenin olmadığı bir yaşam istiyorlar. Bu eylemler sahiplenmeli ve bunların sesi daha gür seslendirilmelidir.”
İmralı’da hukuksuzluk var
Prof. Dr. Ümit Biçer de kitleselliği ile en uzun süreli açlık grevlerinin yaşandığına dikkat çekti.İnsanlık değerlerinin ortadan kaldırıldığı bir süreçten geçildiğini ifade eden Biçer, “Bir sağlık çalışanı olarak baktığımda gerçekten bunun ciddi bir sağlık sorunu olduğunu söyleyebiliriz. İmralı’da bir hukuksuzluk var. Dünyada yapılan bütün çalışmalar tecridin bir sağlık sorunu olduğunu gösterdi. Şuan grevde olan insanlar özgür bir kişi gibi sağlık hakkı almalı. Dışarıdaki bir insan mahremiyetine ne kadar saygı gösteriliyorsa içeride de gösterilmelidir. Hiç kimseye kendi iradesi dışında müdahalede bulunulamaz. Bu açlık grevindekiler içinde geçerlidir. Bugün yaygınlığı açısından bakıldığında hapishanelerde devletin ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarıyla başa çıkılması olanaksız hale gelmiştir. Bugün bağımsız heyetlere ihtiyaç vardır. Bağımsız heyetler devreye girmeden bunun çözülmesi mümkün değildir” diye konuştu.
‘Artık sağır-dilsizi oynamayın’
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevi eyleminde olan tutuklulardan biri de 1985 Silvan doğumlu Reyhan Coşmuşlu.İlkokul öğretmeni Reyhan Coşmuşlu 17 Aralık’ta açlık grevine başlayan grup arasında yer alıyor. Bölge’de uygulanan sokağa çıkma yasağı döneminde tutuklanan Coşmuşlu 10 yıl ceza aldı. 134 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Coşmuşlu’nun babası Şemsettin Coşmuşlu, “Bizler onları yaşatmalıyız ve onların dışarıdaki sesi olmalıyız. Kızımla görüşümüzde bana hep ‘Baba büyük bir iradeyle bunu başaracağız. Tecrit son bulana kadar grevler devam edecek. Bu direniş haklı ve insan dışı bir tutumu engellemek içindir’ diyor. 134 gündür aç benim kızım ve o halde bize moral veriyor. Bizi görünce hep güler yüzlü ve güçlü duruyor ama onlar iyi değil. Yürümekte, duymakta zorluk çekiyorlar” diye konuştu. Tutsakların talebinin haklı ve meşru olduğunun altını çizen baba Coşmuşlu son olarak hükümete seslenerek şunları söyledi: “Devletin ve iktidarın artık sağırdilsiz durumdan çıkmaları gerekiyor. Bir an önce onlara çağrımız, bizi duymaları ve buna bir çözüm getirmeleri. Ölümleri durdurmanın tek yolu tecridin son bulunmasıdır.”
‘Tecrit bir an önce kaldırılmalı’
Tekirdağ 2 No’lu Cezaevi’nde 124 gündür açlık grevinde olan Rıdvan Turan’ın annesi Necime Turan eylemcilerin kritik aşamayı çoktan aştığına dikkat çekerek, “Bu tecridin bir an önce bitmesini istiyoruz. Ölüm haberi almak istemiyoruz” dedi.
İtalya’da Aydemir’in eylemi 40. gününde
Tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevi eylemlerine İtalya’da dahil olan Erol Aydemir’in eylemi 40. gününde sürüyor. Bir çok kişinin ziyaret ettiği Aydemir’in yanı sıra İtalyan Eugenia Macca da 2 günlük dayanışma eylemine başladı.
Açlık grevleriyle dayanışma sürüyor
Avrupa’nın bir çok kentinde açlık grevi eylemcileriyle dayanışma amacıyla yapılan eylemler devam ediyor. Almanya’nın Bremen, Avusturya’nın Graz ve Fransa’nın Marsilya kentlerinde açlık grevi direnişlerini sahiplenmek için yüzlerce kişi alanlardaydı.
Aslan: Tutukluların yanındayız
Elazığ T Tipi Cezaevi’nde açlık grevinde olan Lokman Aslan, ailesi aracılığıyla mesaj gönderdi. Aslan, “Eylemimizi sürdüreceğiz, göreviniz sesimizi duyurmak olsun” dedi. Aslan’ın annesi Hızar Aslan çocuklarını yalnız bırakmayacaklarını söyledi.
Kamuoyu açlık grevlerine ses vermeli
Tecrit ve buna karşı süren açlık grevlerine dair kamuoyuna seslenen Av. Leyla Han Tüzel, “Toplum açlık grevlerini görmezden gelerek barışamaz” derken, 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can ise, “Halkların kardeşliği için ses çıkarılmalı” dedi.
Açlık grevleri kaçıncı günde?
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 173. gününde. Güven’in ardından 66 cezaevinde 300’ün üzerinde tutuklunun başlatmış olduğu açlık grevi eylemi 135. gününde. Yine 1 Mart’ta tüm cezaevlerinde yaklaşık 7 bin tutuklunun başlatmış olduğu eylem de devam ediyor. Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı ve eski milletvekili Sebahat Tuncel ile HDP’li eski vekil Selma Irmak da tutuklu bulundukları Kandıra Cezaevi’nde açlık grevi eyleminde 104. güne girdi. HDP milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç’ın partilerinin Diyarbakır İl Örgütü binasında başlattığı eylem de 3 Mart’tan bu yana devam ederken, şimdiye kadar 7’si tutuklu 8 kişi tecridi protesto etmek amacıyla yaşamına son verdi. Açlık grevi eylemleri Güven ve cezaevleriyle sınırlı kalmayarak dünyanın bir çok yerinde yankı buldu.Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Hewler’de bulunan Nasır Yağız eyleminin 158. gününde. Fransa’nın Strasbourg kentinde 14 kişinin ve Birleşik Krallık Bölgesi’ne Bağlı Galler’de İmam Şiş’in eylemi 132. gününde devam ediyor.
HABER MERKEZİ