Daha önce Halkların Demokratik Partisi’ne oy vereceklerini açıklayan ve imza kampanyası başlatan feministler, şimdi de HDP standını devralıyor. ‘50 kişiye yaklaştık ve sayımız artıyor’ diyen feministler bugün Kadıköy’deki HDP standında çalışacak ve HDP’ye oy isteyecekler
Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) oy vereceklerini söyleyen ve imza kampanyası başlatan feministler çalışmalarını bir adım daha ileriye taşıyarak, HDP standını devralacaklarını açıkladılar. Bugün saat 17:30 ile 19:00 saatleri arasında Kadıköy İskele Meydanı’nda bulunan HDP standında çalışacak olan feministler, HDP’ye oy isteyip konuyla ilgili bir bildiri dağıtacaklar. “Oyum HDP’ye! Ya sen?” başlıklı bir bildiriyle HDP standından insanlara seslenmeyi planlayan feministler, “Bizi belirsizlikle, korkuyla, şiddetle, tehditle, yoksullukla, güvencesizlikle, güvensizlikle, geleceksizlikle, eşitsizlikle, nefretle ‘terbiye etmeye’, kendimiz olmaktan çıkarmaya çalışan bu düzeni değiştirmek için Oyumuz HDP’ye” diyecekler.
‘HDP’yle yan yanayız’
HDP standında çalışacak kişi sayılarının 50’yi bulduğunu belirten feministler, bildirilerinde şu satırlara yer verdi: “Biz, burada HDP standını devralan ve destek veren feministler, HDP’ye oy veriyor ve sizleri HDP’ye oy vermeye çağırıyoruz. Bu çağrıyı yaparken kadın kurtuluş mücadelesinin ve feminizmin HDP veya herhangi bir karma siyasi parti çatısına sığmayacak talepleri, hedefleri ve örgütlenme ilkeleri olduğunu unutmuyoruz ve elbette tüm feminist hareket adına konuşma iddiasını taşımıyoruz. Ama biz bir grup feminist, 24 Haziran seçimleri yaklaşırken yaşam alanlarımızın tümünü bize dar eden anti-demokratikleşmeye, makbul olan/olmayan diye bizim üzerimizden ve aslında yine bizim hayatımız pahasına yürütülen kutuplaştırma siyasetine, hayatlarımızı, bedenlerimizi, emeğimizi hep başkalarına feda eden anlayışa dur demek için, barajların karşısında HDP ile yan yana duruyoruz.”
‘AKP aileyi merkez alıyor’
İktidarın kadınlara yönelik politikalarını örnek veren feministler, neden HDP’ye oy vereceklerini şu şekilde açıklıyor: “Niye mi? 16 yıl oldu. Ve bu 16 yılın en belirleyici özelliklerinden biri de iktidarın kadınlara yönelik politikaları: AKP, aileyi merkeze alan politikalarıyla kadınların emeğinin, bedeninin, kimliğinin ve aslında biz kadınların tüm hayatının erkekler ve devlet tarafından denetlenme sınırlarını genişletti, genişletiyor. Özetle: Eğitim ücretsiz olmaz ama evlenirsen öğrenim kredisi borcun silinir. Şiddete uğradığında gidecek şiddet önleme merkezi yetersiz, sığınakta yer yok ama müftülüğe bağlı Aile ve Dini Rehberlik bürosu her yerde mevcut. Asgari ücret insanca geçinebilecek ölçüye getirilmez ama evlenirsen ‘devlet katkılı çeyiz hesabı’ var. Erişilebilir kamusal kreş yok ama doğurursan 300- 400 liralık doğum ‘yardımı’ veririz. Yaşlı ve engellilere evde bakım için aylık maaş var ama bu işi yapan kadınlara sosyal güvence yok, zaten ‘kocan üzerinden sigortalısın ya’. Ve elbette boşanamazsın, ne olursa olsun, çünkü o zaman yaşlılığında, emekliliğinde güvencesizsin. Çünkü kadınlar için tek ‘güvence’ aile hem elalem ne der! Özgürlüğünden, kendinden, hatta canından olsan da sen yine ‘aile içinde’ kal.”
‘Görünmezleşiyoruz’
Bir kişinin ağzından çıkacak söze bakan, hiçbir denetleme mekanizması kalmayan, OHAL’in yönetimi altında, feminizm de dâhil olmak üzere, her türlü muhalif politikanın siyaset ve ifade alanının daraltıldığının vurgulandığı bildiri şöyle devam ediyor: “Sindirilmeye, değersizleştirilmeye çalışılıyoruz. Aslında yaşanmakta olan bir varoluş mücadelesi. Bizler ‘bağır herkes duysun’ diyen kadınlarız çünkü sesimizi çıkaramadığımız ölçüde görünmezleşiyoruz, görünmezleştiğimiz ölçüde hayatımızın gerçeği haline gelen şiddet, eşitsizlik, baskı büyüyor, her düzeyde failleri cezasız kalıyor. Bu durumu değiştirmek zorundayız ve HDP Meclis’te olmazsa değişmeyecek. HDP Meclis’e %40 oranında kadın milletvekili taşıması ve şimdi kayyumlarla ortadan kaldırılmış olsa da her belediyeye kadın belediye başkanı getiren eş başkanlık sisteminin yanı sıra hazırladığı Kadın Seçim Bildirgesi’yle de gerçekten farklı. Biz kadınlar barış istiyoruz. Bizi belirsizlikle, korkuyla, şiddetle, tehditle, yoksullukla, güvencesizlikle, güvensizlikle, geleceksizlikle, eşitsizlikle, nefretle ‘terbiye etmeye’, kendimiz olmaktan çıkarmaya çalışan bu düzeni değiştirmek için: Oyumuz HDP’ye!”
HABER MERKEZİ