Sudan devriminin en önünde kadınlar vardı. Bu kadınlardan biri olan ve Sudanlıların ‘Kandida’ yani kraliçe dediği Alaa Salah, ‘Kahraman değilim, kadınlar hep değişime yön verdi’ dedi
Sudan’da dört aydır devam eden protestoların ilk kıvılcımı, 19 Aralık’ta başkent Hartum’un 350 kilometre kuzeyindeki Atbara kentinde çıktı. Halk doların aşırı yükselmesi ve buna paralel olarak ekmek, yakıt, tüp gibi ürünlerde görülen aşırı fiyat artışı ve ekonomik krizi protesto etmek için sokaklara akın etti. Gıda fiyatlarındaki yükselişin protesto edilmesiyle başlayan ve kısa sürede 30 yıllık Ömer el Beşir yönetiminin devrilmesini isteyen kitlesel halk hareketine evrilen protestolar, her ne kadar planlı ve organize olmasa da hızla ülke geneline yayıldı ve tüm yoğunluğuyla devam etti. Devlet Başkanı Ömer el- Beşir’in görevden ayrılmasıyla devam eden protesto gösterilerinde en yoğun ilgiyi, cinsiyet eşitsizliğini dile getiren ve olası yönetim değişikliğinde kendilerine eşit haklar sağlanmasını talep eden kadınlar gördü.
Arap dünyasına yeni bakış
Ülke genelinde yüz binlerce kişinin katıldığı gösterilerde Sudanlı kadınlar ön saflarda yer aldı. Protestolarda Sudanlı kadın göstericiler, ‘Sevra’ (devrim) sloganları attı. Bu kadınların arasından özellikle bir isim öne çıktı. Bir aracın tepesine çıkarak zılgıtlar eşliğinde devrim sloganları atan 22 yaşında genç bir kadın olan Alaa Salah idi bu kişi. Sudanlılar ona Kandaka demeye başladı. Bu ünvan eski Nubia uygarlığında kraliçe anlamına geliyordu. Mühendis olmayı hayal ederken Sudan’ı 30 yıldır yöneten isim ‘Ömer el Beşir’i deviren öğrenci’ olarak bütün dünyada tanınan Alaa Salah, bu sayede gençlerin ve kadınların özellikle de Arap dünyasının geleceğini şekillendirme konusunda yeni bir bakış açısı getirdi. Salah, eylemlerdeki rolünü ve dünyanın deneyimlerinden neler öğrenmesini istediğini Euronews’tan Mariam Chehab’a anlattı.
‘Kadının rolü değişimdir’
“Bugünlerde bir kadın dışarıya çıkarak sistemi değiştirebilir, ama bu sadece bugün olmuyor.” diyen Salah: “Tarihi olarak kadının rolü değişim yapmak oldu ve en başından bu yana hep erkeklerin yanında yer aldı. Ama kadının rolünü saklayan ve sokaklara çıkıp adaletsizliklere karşı duran bir kadının kahraman olduğu izlenimini uyandıran belli tanımlamalar var, toplumlara yerleşmiş algılar bunlar. Ancak bu normal çünkü bir kadın sorumlulukları olan bir yaratıktır ve inşa etmeye ve değiştirmeye katkı verir” ifadelerinde bulundu.
‘Şafak mutlaka doğar’
Değişim arzusunun sınırları aştığını göstererek hareketlerinin diğerleri üzerinde olumlu bir etki yaptığını belirten Salah, gençlere şu mesajı verdi: “Arap devrimlerini ve Arap ülkelerinde meydana gelen değişimleri çalma girişimleri nedeniyle sakın pes etmeyin. Ve bilin ki, özgürlük ve değişim isteyen yalnız siz değilsiniz. Eğer adaletsizlik çok uzun süre devam ederse, tıpkı çok uzun bir gecenin ardından mutlaka şafağın doğması gibi, eninde sonunda gücü kırılır.”
Eskimiş yönetimler
Salah son olarak, her ne kadar Sudan’daki olayların, örneğin Cezayir’de Abdülaziz Buteflika’nın 20 yıllık iktidarından düşürülmesi gibi diğer ülkelerdeki halk ayaklanmalarıyla kıyaslanmaması gerektiğinin altını çizse de, Arap dünyasındaki “otoriter rejimlerin ve eskimiş yönetim sistemlerinin” değiştirilmesi için yenilenmiş bir enerji gördüğünü sözlerine ekliyor.
HARTUM