Tecridin kaldırılması için açlık grevine başlayan tutuklulara ilişki, Adalet Bakanlığı’na rapor sunmak isteyen, avukat ve insan hakları savunucularına polis biber gazı ve plastik mermiyle saldırdı
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 167. gününde. Güven’in ardından 66 cezaevinde yaklaşık 300’ün üzerinde tutuklunun başlattığı açlık grevi eylemi 129. gününe girerken, 1 Mart’ta tüm cezaevlerinde yaklaşık 7 bin tutuklunun başlatmış olduğu açlık grevi eylemi ise devam ediyor.
Şimdiye kadar 7’si tutuklu 8 kişi tecridi protesto etmek amacıyla yaşamına son verdi. Güven ve tutuklularla sınırlı kalmayan açlık grevi eylemleri dünyanın birçok yerinde yankı uyandırdı. Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Hewler’de Nasır Yağız 154 gün önce başlattığı açlık grevini sürdürüyor. Yine Fransa’nın Strasbourg kentinde 14 kişinin ve Birleşik Krallık Bölgesi’ne bağlı Galler Bölgesi’nde İmam Şiş’in eylemi 128. gününde. Eylemcilerin sağlık durumları her geçen gün kötüye giderken özellikle tutuklu aileleri çocuklarıyla dayanışma amacıyla eylemlerini sürdürüyor.
Açlık grevlerini izlemek için kurulan ve içerisinde İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) bulunduğu komisyon, Kızılay’da YKM önünde açıklama yapmak istedi. Grup açıklama yaptıktan sonra Adalet Bakanlığı’na açlık grevleriyle ilgili hazırladığı raporu sunacaktı. Komisyon üyelerinin basın açıklaması yapmasına engel olan polis, grubun dağılmasını talep etti. Açıklama yapmakta ısrar eden ve slogan atan gruba polis biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etti. Şiddetli müdahale sırasında HDK Ankara İl Eş Sözcüsü Fatma Kılıçarslan kafasına aldığı darbe sonucu hastaneye kaldırıldı. Kılıçarslan’ın daha sonra gözaltına alındığı öğrenildi.
Avukatlara gözaltı
Müdahale sırasında avukatlara şiddet uygulayan polis, avukat Kenan Maçoğlu, Veysi Eksi, Ahmet Baran ve Bülent Aşa’yı gözaltına aldı. Polis müdahalesinden sonra grup, İHD Genel Merkezi’ne giderek, basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, herkesin gördüğü ama görmezlikten geldiği sesi duyurmaya geldiklerini kaydetti. Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “İki gün önce insanlık onuruna aykırı bir şekilde ite kaka sürüklenen annelerin seslerine ses katmak için geldik. Bütün hak talepler yasaklanmış bir durumda. Biz sonuna kadar annelerin yanında olacağız.” Açıklamadan sonra belirlenen bir heyet siyasi partilerle görüşme gerçekleştirmek için Meclis’e gitti.
‘Açlıkta da bir arada olunmalı’
Tutuklu ailelerinin 9 Nisan’da Gebze M Tipi Cezaevi önünde başlattığı oturma eylemine ve Mardin’in Kızıltepe ilçesinde tutuklu ailelerinin açıklama yapmak istedikleri sırada polisin sert müdahale ederek anneleri yerlerde sürüklemerine tepkiler gelmeye devam ediyor. Annelerin, çocuklarının ölmemesi için nöbet tuttuklarını ifade eden HDP’li vekil Serpil Kemalbay, görüntülerin unutulmayacağını söyledi. Kemalbay, “Tutukluların talebi; Türkiye’de barışçıl, demokratik bir sürecin inşa edilmesidir. Herkes bu barış mücadelesine ses vermeli ve nefes olmalıdır” dedi. HDP Milletvekili Musa Piroğlu, “Sandıkta omuz omuza gelenler açlıkta yan yana gelmeyi becermek zorundadır” dedi. HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek ise beyaz tülbent şahsında devletin Kürt halkının kültürüne nasıl yaklaştığını annelere yapılan saldırıda bir kez daha gördüklerini ifade ederek şunları söyledi: “Bu durumu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu ceberrut anlayışa karşı demokratik mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz.”
‘Sorumlusu hükümettir’
Tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevi eylemleri devam ederken eylemcilerle dayanışma büyüyor. Van’da 26 sivil toplum ve demokratik kitle örgütünün oluşturduğu Demokrasi Platformu, konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Açıklama yapan Van Hakkari Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Demir “Geçen her anın bizleri ölümlere ve telafisi imkansız süreçlere yaklaştırdığının bilincindeyiz. Kaygımızı paylaşırken, başlı başına bir işkence olan tecrit uygulamasının tamamıyla kaldırılması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Açlık grevi sürecinde yaşanacak ve mahpusların yaşam hakkını ortadan kaldıracak ya da sağlıklarında kalıcı hasar bırakacak her türlü olaydan, açlık grevlerine duyarsız kalan başta hükümet olmak üzere tüm yetkililer ve uluslararası kuruluşlar sorumlu olacaktır” dedi.
Gebze nöbetine yine polis engeli: Vazgeçmeyeceğiz
Cezaevlerinde açlık grevi eylemi devam ederken tutukluyken açlık grevine başlayan bir çok eylemci tahliye olduktan sonra eylemlerini evlerinde sürdürüyor. Mardin’in Derik ilçesinde yaşayan Mahsun Şen, Gurbet Ektiren ve Murat Aksin de bunlardan biri. 109 gündür açlık grevinde olan Mahsun Şen, 17 Nisan’da tahliye olarak eylemini Derik’in Bahçelievler Mahallesi’ndeki aile evinde sürdürüyor. Şen konuşamakta ‘Bir canlı gözenek bile PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle kendisi de 54 gündür açlık grevinde olan Böğürtlen Zamanı ve Köprüdeki Düşman kitaplarının yazarı Murat Türk, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, vicdanlı kamuoyuna seslendi. Bulunduğu Ödemiş T Tipi Cezaevi’nde Uğur Çiçek, Çocukları açlık grevinde olan ailelerin, “Çocuklarımız ölmesin” diyerek, Gebze M Tipi Kapalı Cezaevi’nde 9 Nisan’da başlattığı nöbet eylemi 14. gününde devam ediyor. HDP Gebze İlçe Örgütü’nde bir araya gelen ailelere, HDP milletvekilleri Nuran İmir, Musa Piroğlu ve çok sayıda kişi eşlik etti. Ardından aileler araçlarına binerek cezaevi önüne doğru gitmek istedi. Yolda bazı araçları çeviren polisler, ailelerin cezaevi önüne gitmesine izin vermedi.
Aileler kararlı
HDP’li vekillerle cezaevi önüne giden bazı aileler, araçtan iner inmez polis tarafından ablukaya alındı. Polisin “Valiliğin kararı var, bu alanda eylem yapamazsınız” sözlerine aileler, “Eylemimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde karşılık verdi. Aileler belli bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra HDP Gebze ilçe binasına geçti. Ardından aileler Gebze Adliyesi’ne giderek, 19 Nisan’da gerçekleşen nöbet eylemlerinde coplarla itilerek alandan çıkarılmalarına karşı polisler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Çınar’ın durumu ağırlaşıyor
Tecridi protesto etmek amacıyla İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunan Şakran 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, 5 Ocak’tan bu yana açlık grevindeki hasta tutuklu yazar İlhami Çınar’ın sağlık durumunun kötüleştiği belirtildi. 109 gündür açlık grevinde olan Çınar’la geçtiğimiz cuma günü görüşen avukatı Zafer İncin, Çınar’ın açlık grevinde olmasından kaynaklı hemoroid hastalığının ilerlediğini ifade etti. İncin, “Açlık grevinde olduğu için bağırsaklarında çok ciddi zorlamalar oluyor. Yaklaşık 15 gün öncesinde hemoroit hastalığından kaynaklı ciddi kanama geçirdi. Doktorlar, Çınar’a derhal ameliyat olması gerektiğini aktarmış. Ancak açlık grevinde olduğu için ameliyatı kabul etmemiş. Tecrit kaldırılıp, açlık grevi sonlanırsa ancak tedaviyi kabul edeceğini belirtti. Durumunun kötü olmasından kaynaklı kendisine sadece mide koruyucu ilaç veriliyor” diye aktardı.
Gazeteci Türfent 10 kilo kaybetti
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) tutuklu muhabiri Nedim Türfent, 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde. Türfent, 13 Nisan’da kaleme aldığı mektubunda, 44 günde 10 kilo kaybettiğini aktardı. Türfent, son günlerde baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk ve baş ağrılarının başladığını belirtti. Moral ve motivasyon anlamında bir sıkıntısının olmadığını belirten Türfent, “Ama tasa var, kaygı var, korku var. Zira ilk gruplar 4. ayını dolduruyor. Umut ediyorum ki bir can daha kayıp gitmesin elimizden, aramızdan” dedi.
‘Bizden daha güçlüler’
Cezaevlerinde süren açlık grevleri karşısında tutuklu ailelerinin kaygıları devam ediyor. Bu annelerden biri de Dersim’de yaşayan 65 yaşındaki Şerife Kılıç. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Barış Kılıç (43), Elazığ 1 Nolu F Tipi’nde kalıyor. 128 gündür açlık grevinde olan Kılıç’ı, 15 Nisan’da gören anne Şerife Kılıç, “Açlık grevinde olanların amaçlarına ulaşacaklarına inançları tam. Bu inancın kendilerini diri ve güçlü kıldığını ifade ettiler” diye konuştu. Kılıç, “Tecrit ölümdür, zulümdür. Çocuklarımızın talebi, bizim talebimizdir. Türkiye’nin kendi hukukuna uyması ve normalleşmesi talebidir” dedi.
İHD: Annelere karşı suç işleniyor
İHD Diyarbakır Şubesi açlık grevi eylemlerine ve tutukluların ailerine polisin saldırısına dikkat çekmek amacıyla açıklama yaptı. İHD yaptığı basın açıklamasıyla, Gebze ve Kızıltepe’de annelere uygulanan şiddeti kınayarak, “Kolluk kuvvetleri annelere karşı suç işlemiştir. Bizler annelerin yanında mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Yaşamı savunmak suç değil
ÖHD, ÇHD, İHD ve TİHV İzmir Şubeleri Ankara Kızılay YKM önünde Açlık Grevi İzleme Komisyonu’na yapılan polis müdahalesine açıklama ile tepki gösterdi. Hak savunucuları adına basın metnini okuyan avukat Hatice Sönmez “Yaşamı savunmak suç değildir” dedi.
78’liler derneği: Yasalara uyun
Diyarbakır 78’liler Derneği de cezaevlerinde devam eden açlık grevleri nedeniyle dernek binasında basın açıklaması düzenledi. Cezaevi kapılarının bağımsız sağlık heyetlerine açılmasını isteyen Diyarbakır 78’liler Derneği Başkanı Gani Alkan, açlık grevlerinin bitirilmesi için anayasa ve yasaların eşit uygulanmasının tek başına yeterli olduğunu söyledi.
HABER MERKEZİ