Sayın Belediye Başkanı Sevgili Nathalie Appéré, Gönderdiğiniz mesajı aldım.
Gösterdiğiniz dostluk ve dayanışma nedeniyle size ve sizin şahsınızda Rennes halkına çok teşekkür ediyorum. Tahmin ettiğiniz gibi iletişim imkanlarımız çok kısıtlı ama sizlerin, Rennes’deki dostlarımızın çabalarından zaman zaman haberdar oluyorum. Rennes ile Diyarbakır arasında kurulan dostluk köprüsünün her geçen gün güçlenerek devam edeceğine inanıyorum. Demokrasiye, barışa, insan haklarına, kadın özgürlüğüne, adalete ve insanlığın ortak mirası olan tarihi değerlerimizi korumaya dayalı bir dostluk bu. Geleceğimizi bu değerler üzerine kurma mücadelesi veriyoruz.
Burada Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde belediye başkanlığı ve milletvekilliği yapmış on kadın var. Kürt kadınları yerel ve genel siyasette önemli başarılara imza attılar. Bizim şahsımızda kadınların bu kazanımları ellerinden alınmak istendi. Tüm baskılara rağmen kadınların kararlı mücadelesi devam ediyor. Siz dostlarımızın gösterdiği dayanışma da bu mücadelede bizlere güç katıyor.
Sayın Başkan, bildiğiniz gibi 30 aydan beri tutukluyum. Hakkımda açılan siyasi dava, 1 Şubat 2019’da sonuçlandı; 14 yıl 3 ay hapis cezası verdiler. Benim şahsımda, yerel demokrasiye; demokratik siyasete, ifade özürlüğüne ve kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine ceza yağdırdılar
Milletvekili ve belediye başkanı olarak katıldığım basın açıklamaları, 8 Mart ve Newroz mitinglerde yaptığım konuşmalar nedeniyle, bu ceza verildi. IŞİD’in Suruç’ta düzenlediği intihar saldırısını protesto etmek için yapılan yürüyüşe katılmam bile suç olarak kabul edildi. Cezaya gerekçe gösterilen konuların tamamı, düşünceyi ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkı kapsamındaki siyasi parti faaliyetleri. Bir üst mahkemeye başvurarak, bu siyasi kararın bozulmasını talep ettim. Umarım bu yanlıştan dönülür, ben ve benim gibi siyasi tutsak olan tüm arkadaşlarım özgürlüğüne kavuşur.
Kürt Siyasetinin Mor Rengi isimli kitabı da bize dayatılan tutsaklığa bir cevap olarak yazdım. Cezaevinde olsak da yüreğimizle ve bilincimizle özgürlüğü yaşadığımız görülsün istedim. Ayrıca biz kadınlar, farklı coğrafyalarda ve farklı kültürlerde, çok farklı mücadele deneyimleri yaşıyoruz. Kürt kadınları olarak yaşadığımız deneyimleri, tüm kadınlarla paylaşmanın önemli olduğunu düşündüm. Bu nedenle kitabın farklı dillere çevrilmesini önemsiyorum. Umarım bu konuda bir gelişme olur.
Sayın Başkan,
Hakkari milletvekili sayın Leyla Güven’in İmralı Cezaevinde uygulanan tecridin sona ermesi talebiyle başlattığı ve yüz elli günü aşan açlık grevi nedeniyle duyduğum kaygıyı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Cezaevlerinde açlık grevi yapan siyasi tutsakların sayısı yaklaşık yedi bin oldu. Kritik bir aşamaya gelen eylem nedeniyle, endişe ediyoruz. Tecrit, hukuka ve insan haklarına aykırıdır. Leyla Güven ve açlık grevinde olan herkesin tek talebi var; bu hukuksuzluğa son verilmesini istiyorlar. Ben de bu talebi destekliyor ve can kaybı yaşanmadan, bu talebin karşılanmasını umuyorum.
Siz değerli dostlarımıza şimdiye kadar gösterdiğiniz duyarlılık ve dayanışma nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum. İyi dileklerim ve sevgilerimle…