Açlık grevindeki eylemcilerin sağlık durumları her geçen gün kötüye giderken Diyarbakılılar hükümete bir an önce adım atması için çağrı yaptı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tüm ezilenlerin öncüsü olduğunu söyleyen yurttaşlar ‘Bu direniş aydınlık getirecek’ dedi
İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grev eylemi 164. gününü de geride bıraktı. Güven’in hemen ardından 66 cezaevinde 300’ün üzerinde tutuklunun başlattığı açlık grevi eylemi 126. gününe girerken, 1 Mart’ta tüm cezaevlerinde yaklaşık 7 bin tutuklunun başlatmış olduğu açlık grevi eylemi de sürüyor. Bu güne kadar 7’si tutuklu 8 kşi tecridi protesto etmek amacıyla yaşamına son verdi. Eylemler Güven ve tutuklularla sınırlı kalmadı. Dünyanın bir çok yerine yayılan eylemlerde, Nasır Yağız Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Hewler’de 151 gündür açlık grevi eylemini sürdürüyor. Yine Fransa’nın Strasbourg kentinde 14 kişi ve Birleşik Krallık Bölgesi’ne bağlı Galler’de İmam Şiş’in süresiz-dönüşüm açlık grevi eylemi 125. gününde. Kanada’nın Toronto kentinde bulunan Yusuf İba ise 98 gündür eylemini sürdürüyor. Şimdiye kadar hükümetten konuya ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi. Hükümetin sessizliği devam ederken dünyanın birçok yerinde açlık grevindekilerle dayanışma amaçlı eylemler de sürüyor. Eylemcilerin sağlık durumları her geçen gün daha da kötüye giderken Diyarbakırlılar “Öcalan sadece Kürtlere değil, tüm ezilenlere öncülük ediyor. Tecrit derhal kaldırılmalı” dedi.
‘Bu direniş aydınlık getirecek’
Açlık grevlerine, Kürt sorununa dair çözümsüzlük politikalarından kaynaklı başlandığını dile getiren Yusuf Demir, “Hiçbir kötülük karşılıksız kalmaz ve sahibini bulur. Daha önce Kenan Evren’de aynı şeyleri yaptı. O dönemde de insanlar yaşanan zulme karşı açlık grevlerine girdi onurlu bir yaşam için. Çünkü kimse onursuz bir yaşamı kabul etmez. Bize kimse bunu dayatmasın” diye belirtti. Kürtlerin ve Öcalan’ın uzun bir süredir tecrit altında olduğunu ifade eden Bahri Bilen de, “Öcalan, sadece Kürtlere öncülük etmiyor bütün ezilen halklara hitap ediyor. Bu direniş tüm halklara aydınlık yarınları getirecektir” ifadelerini kullandı.
Ölümle burun burunalar
Daha önce fahri imamlık yaptığını belirtip, soy ismini vermek istemeyen Emin (64) ise, ülkede yaşanan sorunların temelinde adaletsizlik ve hukuksuzluğun yattığı görüşünde. “Adalet ve hukukun olmadığı yerde insanlığa zarar veren her fil ortaya çıkar” diyen Emin şöyle devam etti: “Herkesin öncelikle bu kadar insanın neden cezaevinde bulunduğunu sorması gerekiyor. İnsanlar iki yolla yönetilir. Birincisi; hukuk ve adalet anlayışıyla, ikincisi ise zorbalıkla. ‘Sadece ben bilirim, ben yaparım’ denilirse, işte o zaman buna ‘dur’ diyecek insanlar çıkacaktır. Bir insanın bile yaşamını yitirmesinden herkes sorumludur.” Kent sakinlerinden Engin Köse de, cezaevlerinde süren açlık grevlerinin kritik aşamaya ulaşması dolayısıyla can kayıplarının yaşanmasından endişe duyduğunu belirterek şunları söyledi: “İnsanlar şu an ölümle burun burana gelmiş durumda ama bütün dünya üç maymunu oynuyor. Vicdanlı olan tüm kesimlerin adım atması ve ölümlerin önüne geçilmesini istiyoruz” dedi.
Ölümler yaşanmadan açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin kabul edilmesini isteyen Nazime Çakır, “Yeter artık, çocuklarımız zindanlarda ölüyor. Binlerce gencimiz bugün cezaevlerinde, keyfi cezalarla zindanlarda çürütüyorlar onları. Tecrit kalksın diye eylemdeler” diye konuştu. Kürtlerin taleplerinin barış ve eşitlikten yana olduğunu söyleyen Ünzile Barut ise, “Tek temennimiz cezaevlerinden herhangi bir ölümün yaşanmaması. Kürt anneleri bu topraklarda yeterince evladını kaybetti. Bir kişinin dahi yaşamını yitirmesi bizim için büyük bir acıdır. Bu acıların artık yaşanmasını istemiyoruz” diye belirtti.
Latin Amerikalı aktivistlerden eylemcilere destek
Latin Amerikalı aktivistlerden eylemcilere destek Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Demokratik Kürt Toplumsal Merkezi’nde açlık grevi eylemini sürdüren Cemal Kobanê, Ömer Bağdur, Mele Mustafa Tuzak ve Şiyar Xelil’i bir grup Latin Amerikalı aktivist ziyaret etti. Öcalan’ın özgürlüğü için verilen mücadeleyi desteklediklerini belirten Latin Amerikalı aktivistler, “Öcalan cezaevinde kalmamalı. Bizler bu noktada elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Yaşadıkları ülkelerde verdikleri mücadeleleri de aktaran Latin Amerikalı aktivistler ziyaretlerini slogan atarak sonlandırdı.
‘Sessizlik’ eylemi yapıldı
Öte yandan Almanya’nın Wuppertal kentinde, açlık grevindeki eylemcilerle dayanışma amacıyla kadınlar tarafından ‘sessizlik’ eylemi yapıldı. Ctiy Arkaden önünde bir araya gelen Viyan Kadın Meclisi üyeleri Birkar’lı ve SKB’li kadınlar direnişe dikkat çekmek amacıyla 1 saatlik ‘sessizlik’ eylemi düzenledi. Açlık grevlerine ilişkin bilgilerin yer aldığı bildirilerin dağıtılmasının ardından eylem sona erdi.
Kırıkkale’de vitamin kesildi
Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan 44 kişiden biri de İsmet Akın. Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Bostancık (Gulord) köyünden olan Akın, 26 Aralık 2018 tarihinden bu yana eylemde olan 6 kişiden biri. 15 Nisan’da ailesiyle telefonla görüşen Akın, cezaevi yönetiminin vitamin vermeyi kestiğini belirtti. Akın’ın annesi Tere Akın, 4 gün önce telefonla görüştüğü oğlunun, “Aldığımız vitaminler kesilmiş durumda. Gözlerim kapanıyor. Başım dönüyor. Kemiklerim ağrıyor. Karın bölgesindeki yaram yeterince sıvı almadığı için kanıyor bazen. Ağrılarımdan kaynaklı uyuyamıyorum” sözlerini paylaşarak, sessizliğe son verilmesi çağrısını yineledi.
Suat Okur kan kusuyor
Tarsus 3 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 16 Ocak’tan beri açlık grevinde olan 28 yaşındaki Suat Okur’un sağlık durumunun kötüye gittiği belirtildi. 15 Nisan’da kardeşinin açık görüşüne giden Okur’un ablası Zeynep Tekin, tutukluların tansiyonlarının düştüğünü ve baygınlık geçirdiklerini söyledi. Kardeşi Suat Okur’un sürekli olarak kan kustuğunu ve mide rahatsızlığının baş gösterdiğini dile getiren Tekin, “Kardeşim 80 kilodan 59 kiloya düştü. 20 tutuklu vardı. Hemen hepsinde kilo kaybı vardı” diye konuştu. Görüş sonrası tutuklu yakınlarının duvar diplerinde ağladığını da dile getiren Tekin, “Artık herkes ayağa kalkmalı. Cezaevlerinden tabutların çıkmasını istemiyoruz”dedi.
HABER MERKEZİ