Yerel seçimlerde HDP’nin kazandığı Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi, Erzurum’un Tekman ilçesi, Kars’ın Digor ilçesine bağlı Dağpınar Belde Belediyesi ile Van’ın Tuşba, Edremit ve Çaldıran belediyeleri, gösterilen adayların KHK’li olması dolayısıyla mazbata alamayacakları yönünde Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim sonrası aldığı kararla gasp edildi. YSK’nin, mazbataları ikinci olan adaya vermesi kararını Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar değerlendirdi. Dünyada ve Türkiye’de seçimlerin Anayasa’nın gereği olarak yargı erkinin gözetiminde yapıldığını ifade eden Aktar, seçimin tüm aşamalarının hiçbir boşluğa yer bırakmayacak şekilde yasalarda detaylı bir şekilde tarif edildiğini ifade etti. Aktar, seçimlerde aday olmak için yerine getirilmesinin zorunlu kriterlerinin, “Başvurucunun ceza almamış olması, kamu haklarından yasaklı bulunmaması, vatandaş olması, okuryazar olması ve 18 yaşından küçük olmaması” olduğunu söyledi.
‘Engel varsa reddedilir’
İlgili şartları yerine getirdikten sonra Mahalli İdareler Seçimi Kanunu’nun “Seçimlerin Temel Hükümlülükleri Hakkında Kanunu” uyarınca yapılan başvuruda eksiklik varsa, eksikliğin tamamlanmasının isteneceğini kaydeden Aktar, “KHK ile ihraç edilmiş birinin aday olmasına engel olduğuna ilişkin bir durum varsa, bu bilgiye seçim kurulunun çok önceden ulaşması mümkündür. Aday olmasına engel bir durum varsa, kişinin adaylığını reddeder. İlgili partiye de daha önceki adayı yerine yeni aday bildirmesi için süre verilir. Belirlenen süre içinde bir itiraz olamazsa aday listesi kesinleşir ve artık itiraz edilemez” diye konuştu.
Listelerin kesinleşmesinin ardından 4 durum dışında, adaylıklara itiraz edilemeyeceğini ve adaylıkların düşürülemeyeceğine işaret eden Aktar, şöyle devam etti: “Türk vatandaşı olmadığına dair bir durum çıkarsa, yasanın öngördüğü yaştan daha küçük olduğu anlaşılırsa, okur-yazar olmadığı anlaşılırsa ve seçilmesine engel bir ceza mahkumiyetinin olduğu son anda ortaya çıkarsa adaylık düşürülür. Bunun dışındaki hiçbir sebeple adaylık düşürülemez.” YSK’nin HDP’nin KHK’li adaylar hakkında karar vermek için Malatya’da KHK ile ihraç edilen bir muhtarın mazbatasını iptal ederek kendisine bir sebep yarattığına dikkat çeken Aktar, “Yasada olmayan bir hükmü sair sebepler diye kararına işletti. YSK kendisi bir sebep yarattı. Bunun kanuni dayanağı yok. Genel anlamda söylendiğinde KHK idari bir işlemdir.
YSK’nin kararı, kanuna aykırı. Ne yapılabilirdi. Mazbatasını verir, belediye başkanlığını düşürürdü. O zaman yasa diyor ki herhangi bir sebeple, belediye başkanı seçilmiş kişinin başkanlığı düşerse, belediye meclisi kendi üyeleri arasından birini başkan olarak seçebilir. YSK kararı, sadece hukuka ve kanuna aykırı değil, meşruiyeti de yok” ifadelerini kullandı. YSK’nin bir yargı organı ve kararlarının yargısal nitelikli olduğunu, bundan dolayı idari işlem denilerek iptalinin istenemeyeceğini kaydeden Aktar, “YSK’nin kararları kesindir. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruyu kabul ediyor. Bireysel başvuru kararları yargı kararları için geçerlidir. YSK kararı da bir yargı yararıdır. Bir hak ihlali var mı, var. Seçme ve seçilme hakkınızı ihlal ediyor.
Sadece mazbatası iptal edilen, başkan seçilen kişi açısından değil, o bölgede yaşayan yurttaşlar açısından bir bireysel başvuru hakkı doğar. Seçme özgürlüğünün ihlalidir. Bunu bilmek ve bu hakkı kullanmak gerekir” diye belirtti. Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali bulması durumunda ceza ve hukuk mahkemeleri kanunları yargılamaları gibi iade sebebi yoluna gidebileceğini dile getiren Aktar, kararın düzeltilebileceğini şu ifadelerle anlattı: “Hem Anayasa Mahkemesi hem de AİHM kararları için yargılama yasaları, ceza mahkemesi ya da hukuk mahkemesi kanunları yargılamanın iade sebebidir. Bu, burada da uygulanabilir.
Sonuçta siz bir ihlal tespit ettiğinizde ve ihlal bir kararın sonucunda oluşmuşsa bu kararı veren merciiye başvurursunuz ve bu uygulanacak kararı gözden geçirip yeni bir karar istersiniz. O zaman ilk kararını iptal eder, seçilen kişiye mazbatasını verir. Ya da şunu der; ‘Evet, biz bunu gözden kaçırmış olsak bile KHK’li belediye başkanı seçilme yeterliliğine sahip değildir.’ O zaman belediye meclisi, kendi içinde bir belediye başkanı seçer. Bu şekilde hem yasalık ve hem meşruiyeti olan bir kişi olur.”
Yavuz ne demişti?
Geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz KHK’lilerin seçme hakkının da olmaması gerektiğini iddia etmişti. Yavuz şöyle demişti: “KHK ile ihraç edilmesi sebebiyle mazbatası iptal edilenler oldu. Ben burada bir tartışma daha başlatayım isterseniz. 298’nci yasanın 8’inci maddesi, ‘kamu hizmetinden yasaklı olanlar seçme hakkına da sahip değildirler’ diyor kanun. Şimdi biz şimdilik böyle bir iddiada bulunmadık. Ama bunu oturup düşünmekte yarar var. YSK bu yönüyle de düşünmesi gerekir. İlk kez bir şey söylüyorum; bir, kısıtlı olanlar. İki, kamu hizmetinden yasaklı olanlar. Peki kamu hizmetinden yasaklı olanlar için illa mahkeme kararı gerekir mi? Bence hayır. Böyle bir şeyin fitilini ateşlemiş de oluyorum.”
DİYARBAKIR