Türkiye, S-400 nedeniyle maruz kalacağı yaptırımları engelleme amacıyla üst düzey bir heyetle Washington’a çıkartma yaptı. Gazetemize konuşan Prof. İlhan Uzgel, Türkiye’nin orta yol arayışına girdiğini belirterek Rus sistemini daha pasif boyutta kurabileceğini söyledi.
Ferhat Çelik-Recep Karadoğan/Dış Haberler
Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından bu yana hesapların defalarca değiştiği sahada güçler yeni duruma göre pozisyon alıyor. Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye sahasında IŞİD’e son vermesinin ardından dengeler yeniden kurulurken, Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 hava savunma sistemleri, İdlib’in durumu, ABD’nin çekilmeyi askıya alması, Golan Tepeleri’ni İsrail’in toprakları sayması ve İran’ın Devrim Muhafızları Ordusu’nu ‘terör örgütleri’ listesine alması, Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye dönük harekat niyeti, İran’ın varlığı gibi pek çok sorun kutuplaşmayı artırdı.
ABD’nin S-400 alınması halinde F-35 teslimatının iptal edileceği ve ekonomik yaptırım uygulanacağı yönündeki açıklamalarının ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da içinde olduğu üst düzey bir heyet, ilişkileri toparlamak adına Washington’a gitti.
ABD ve Türk dış politikası alanında uzman Prof. Dr. İlhan Uzgel, yaşanan bu gelişmeler üzerine gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin Arap Baharıyla birlikte yeni Osmanlıcılık üzerinden Ortadoğu’da üstünlüğünü korumaya çalıştığını ifade eden Uzgel, özellikle Suriye’den sonra Mısır, Tunus, Libya ve Gazze’yi buna dahil ederek bu hat üzerinde Ortadoğu coğrafyasında hakim olma niyetiyle hareket ettiğini belirtti. “Bu strateji mutlak olarak çöktü” tespiti yapan Uzgel, “Şimdi bu başarısız olunca bu sefer kayıpları telafi etme politikasına geçti. Bu politika da da ağırlığı Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt oluşumunu engellemek üzerine kurulu bir strateji. Yani Arap Baharıyla birlikte ilk önce Esad’ı devirmeye çalıştı. Ancak bu olmayınca orada herhangi bir Kürt oluşumunu engellemeye odaklı bir stratejiye geçmek zorunda kaldı” dedi.
‘Yaptırımlar gelebilir’
Türkiye ile Rusya arasında süren S-400 savunma füzelerinin alınması meselesinin Türkiye-ABD ilişkilerinde farklı bir boyut kazandıracağına dikkat çeken Uzgel, şöyle devam etti: “Biz ilk başta bunu bir pazarlık, bir blöf marjı olarak düşündük. Yani böyle görünüyordu. Fakat iş giderek ciddiye binmeye başladı. Eğer Türkiye S-400 füzelerini gerçekten alırsa bu doğrudan ABD yaptırımlarını gündeme getirir. ABD, yalnızca F-35 uçağını değil, ekonomik yaptırımları da gündeme getirecek. Bu, zaten kırılgan olan Türkiye ekonomisi üzerine müthiş bir baskı yapacak. Muhtemelen döviz kuru artacak. Bunun iktisadi ve siyasi sonuçlarıyla Türkiye uğraşmak zorunda kalacak. Bu da Türkiye’yi güçlendiren değil tam tersine zayıflatan unsura dönüşecek.”
‘ABD’nin tepkisi sert olur’
Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye harekat düzenleme niyetinin olduğunu, ABD’nin ise karşı bir hamle yaptığını belirten Uzgel, Türkiye ve Suriye’nin istihbarat örgütleri üzerinden görüşüp, kuzey ve güneyden bir askeri harekat gündeme getirebileceği ihtimaline değindi. ABD’nin bunu bildiği için sembolik düzeyde asker tutarak ve Türkiye’yi ekonomik açıdan tehdit ederek bu ihtimali önlediğini ifade eden Uzgel, şu değerlendirmeyi yaptı: “ABD’nin, olası bir Türkiye müdahalesine tepkisi sert olur, bu konuda Trump çok net mesaj verdi. Zaten bunun da doğrudan etkisi oldu ve Erdoğan’ın sözünü ettiği Fırat’ın doğusuna askeri harekat bir türlü gerçekleşmedi. Benzeri bir durum S-400 füzeleri için de geçerli ama Erdoğan yönetimi bu konuda çok ısrarcı görünüyor. Eğer koşulları zorlayıp S-400’ü alırsa, ABD’den ekonomik yaptırımlar ve F-35 uçaklarının tesliminin durdurulması hamlesi gelecek.”
‘Sürecin kazananı Putin’
Türkiye’nin S-400’ler konusunda son anda bir orta yol bulmaya çalışacağını kaydeden Uzgel, şu ihtimalleri sıraladı: “Türkiye ya S-400 füzelerini alacak ama aktif hale getirmeyecek ya da ABD’nin kabul edebileceği bir şekilde kullanacak, coğrafi olarak uzak yerlerde tutacak vs. Bu konudaki görüşmeler hala devam ediyor. Putin ABD ile Türkiye arasında yeterince sorun çıkararak zaten şu an itibariyle bu konunun kazananı durumunda. Türkiye vazgeçse de parasını ödediği sürece çok büyük bir sorun çıkarmaz. İdlib konusunda Türkiye’yi biraz daha sıkıştırmakla yetinebilir.”
Ortadoğu’da yaşanan her kırılmadan Kürtlerin bir sıçrama yaptığını dile getiren Uzgel, “Birincisi Kürtler, Suriye’de ve Irak’ta çatışma ortamında merkezi yönetimler zayıfladıkça kendi iradelerini daha açık ortaya koyabildiler.İkincisi ABD’yle ittifak kurabildiler. Bu Ortadoğu siyasetinde çok büyük bir avantajdır” ifadelerini kullandı.
Kalın: Bizi yaptırımdan muaf tutun
Bu arada ABD’ye giden Türk heyeti farklı kanallarla sorunların giderilmesi üzerine toplantılar yaptı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Amerikan-Türk Konseyi Konferansı’na katılmak üzere gittiği Washington’da yabancı basın mensuplarıyla buluştu. Kalın, S-400’ler nedeniyle Amerikan Kongresi’nin yaptırım kararı alması halinde, Trump’ın Ankara’yı yaptırımlardan muaf tutma hakkını kullanmasına yönelik beklentisini paylaştı. Kalın, basın mensuplarıyla sohbetinde, “Eğer iş bu noktaya gelir, Kongre tarafından yaptırım uygulanması teklif edilirse, Trump’ın bu meselede muafiyet hakkını kullanmasını umuyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Trump’ın bu tür bir muafiyet konusunda açık bir sinyal verip vermediğinin sorulması üzerineyse Kalın, “Verdiğini söyleyemem ancak bizim ilettiğimiz mesaj bu” dedi.
‘Albayrak Trump’ı ikna edemedi’
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşme Türkiye medyasında ‘büyük başarı’ gibi sunulurken, Wall Street Journal’da (WSJ) Jessica Donati imzasıyla yayınlanan haberde, işin renginin farklı olduğu vurgulandı. ABD ve Türkiye arasında S-400 hava savunma sistemleri nedeniyle yaşanan açmazın üstesinden gelinemediği belirtilen yazıda, resmi kaynakların görüşmenin, S-400 kördüğümünden çıkılmasını sağlayamadığı kaydedildi. Ayrıca yazıda, Washington’daki 37. Türk-Amerikan İlişkileri Konferansı’nda her iki tarafın temsilcilerinin yaptığı görüşmelerin de S-400 anlaşmazlığını sona erdiremediğini ifade edildi.
Shanahan, Akar’ı kabul etti
ABD Savunma Bakanı vekili Patrick Shanahan, Türk mevkidaşı Hulusi Akar’ı kabul etti. ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan kısa açıklamada her iki yöneticinin “stratejik ortaklar” olarak görüştüğü belirtildi. Akar ise yaptığı açıklamada, S-400 sistemlerine ilişkin yaşanan krizin bir sonucu olarak ABD’nin F-35 teslimatını durdurmasına ilişkin soruya da yanıt verdi. Akar, “Bu projenin ortağı olan diğer 8 ülkenin de bize karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz. Bu konuyu bir kez daha dile getirme fırsatı bulduk” demekle yetindi. Pentagon tarafından yapılan yazılı açıklamada ise “tutumlardan çok çıkarlar üzerine tartışmaların yoğunlaştığı” belirtildi ancak detaylı bilgi verilmedi.