Mezopotamya’da su sorununun olmadığını, devletlerin barajlar yaparak suyu kendi çıkarlarına göre kullandığı için sorun yaşandığını belirten Mezopotamya Su Forumu aktivistleri, barajların doğaya bombalar kadar zarar verdiğini söyledi
Mezopotamya Su Forumu’na katılan Elektrik Mühendisleri Odası Amed Şubesi Başkanı Mehmed Orak, İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Nihat Noyan, Mezopotamya’daki su sorunları ve büyük akarsular üzerinde yapılan barajlara ilişkin değerlendirme yaptı. Mezopotamya’da su sorununun olmadığını, sorunu devletlerin yarattığını vurgulayan Elektrik Mühendisleri Odası Amed Şube Başkanı Mehmed Orak, “Irak, Türkiye, İran ve Suriye su konusunda anlaşamıyor. Türkiye, Dicle ve Fırat nehirlerinin Irak ve Suriye’ye akmasını istemiyor. Sulara el koyuyor ve kendi çıkarlarına göre kullanıyor. Mezopotamya’da büyük barajlar yapıyorlar ve suların önünü kapatıyorlar. Barajlar olunca istediği zaman suyun önünü kapatabilir, istediği zaman akmasını sağlayabilirler. Söz konusu nehirler bütün Mezopotamya halklarının ve insanlığındır” ifadelerini kullandı.
‘Kültürü yok ediyor’
Barajların yalnızca doğayı değil kültürü ve tarihi de yok ettiğini dile getiren Orak, “Mezopotamya’da yapılan barajlar, tarihi birçok kenti su altında bıraktı. Barajlar hiç yapılmasın demiyoruz. İyi şeyler için kullanılan barajlar da var. İçme suyu, ekim ihtiyaçları için barajlar yapılabilir. Barajların güvenlik için yapılması iyi değil. Şırnak’ta yapılan barajlar insanların ihtiyaçları için yapılmıyor. Türkiye sınır üzerinde barajlar yaparak güvenlik hattı oluşturmak istiyor. Barajların yapıldığı yerlerde ekim, tarlalar yok oluyor. İnsan ve hayvanların yaşadığı yerler işgal ediliyor. Baraj yapılırken, bölge insanların düşünceleri de alınmalıdır. Su olmazsa yaşam olmaz. Mezopotamya suları yalnızca Türkiye’nin değil bütün bölgenindir. Irak ve Suriye’nin de su üzerinde hakları var. Eğer bu bilinçle yaklaşılmazsa, düşmanlığın önü açılır” şeklinde konuştu.
‘Silah gibi kullanılmamalı’
Mezopotamya Su Forumu’nda barajlara ilişkin çıkan sonuçların olumsuz olduğunu ve ortaya kötü bir tablo çıktığını kaydeden İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Nihat Noyan, “Forumda su sorunları ve barajların bölgeye verdiği zararlar üzerinde duruldu. Barajlar ihtiyaç temelinde ortaya çıktı. Ne yazık ki şimdi amacından saptı. İhtiyaçtan çok rant haline geldi. Herkes farklı bahaneler sunarak baraj yapmak istiyor. Bazıları elektrik üretimi, bazıları sulama bazıları da içme suyu için baraj yapmak istediklerini belirtiyor. Başta bakınca bu söylemler çok masum geliyor. Ancak arka perdede farklı şeyler var. Barajlar doğaya, insana zarar vermeyecekse ihtiyaç temelinde yapılırsa yapılabilir. Ranta alet edilmemelidir” dedi. Suların yaşam kaynağı ve doğanın bir parçası olduğunu söyleyen Noyan, “Sular kimsenin kontrolü altında olmamalı ve silah olarak kullanılmamalıdır. İktidar güçleri suları silah olarak kullanıyor, zarar gören yine halk oluyor. Hasankeyf, Zeugma, Halfeti, Alyona ve binlerce yıllık tarihi olan birçok kent su altında kalmamalıdır. Bunlar insanlık suçudur. Bakur’da her nehrin üzerinde bir baraj yapılıyor. Botan tarafında birçok baraj yapıldı. Hala da yapılıyor. Yapılan barajlar doğaya bombalar kadar zarar veriyor. Kimsenin sulara el koymaya ve suların önünü kapatmaya hakkı yok. Herkesin sulara insanca ve demokratik bir şekilde yaklaşması gerekiyor” diye konuştu.
SÜLEYMANİYE/ ROJNEWS