Seyhan ilçesindeki halk buluşmasına katılan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, İmralı tecridine karşı başlayan eylemlere ilişkin hükümetin sessizliğini eleştirerek, “Bize kulak vermeyenler bugün cezaevlerinden 4’üncü cenazenin çıkmasına neden oldu. Yazıklar olsun” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Adana’nın Seyhan ilçesinin Dağlıoğlu Mahallesi’nde halkla buluştu. Temelli, kent girişinde HDP milletvekilleri ve çok sayıda yurttaş tarafından karşılandı. Temelli’nin aracının içerisinde olduğu konvoy mahallelerde dolaşarak halk buluşmasının yapıldığı Karasu kavşağına ulaştı. Geçtiği güzergahta halkın yoğun ilgisiyle karşılanan Temelli, binlerce kişi tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Buluşmada, il ve ilçelerinde aday gösterilen belediye meclis üyeleri tanıtıldı. Halk buluşmasına Kürt parti temsilcileri ve SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce de katıldı. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin konuşması sık sık “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla kesildi. Temelli, Yaşar Kemal’in “Bu topraklar, bu coğrafya da ölüm bile kana doydu. Şimdi barışın şiirini söyleme zamanı” sözleriyle konuşmasına başladı. Temelli, Erdoğan’ın “defolun” sözlerine atıfta bulunarak, “31 Mart’ta biz sandığa gidiyoruz, siz gidiyorsunuz. Barış şiirlerini söyleyeceğiz” dedi.
‘3 koltuk için bu sesi duymayanlar…’
İktidarın ölümden beslendiğini dile getiren Temelli, şöyle devam etti: “Onun için barışı, yaşamı savunanlar bir araya gelmeli, Seyhan gibi, Çukurova gibi. Kimliklerimizle, inançlarımızla bir araya gelmeliyiz” dedi. Türkiye’de zulüm, şiddet, adaletsizlik ve hukuksuzluğun olduğunu belirten Temelli, “Bunların arkasında tecrit var. Bu mutlak tecrit devam ettikçe bu hukuksuzluk, adaletsizlik ülkeyi sardı. Bu iktidar bu adaletsizlik ve hukuksuzluğu devam ettiriyor. İnsanlar bedenleri ile bu hukuksuzluğa karşı direniyor. Leyla Güven 138 gündür bu adaletsizliğe, hukuksuzluğa direniyor. Cezaevlerinde binlerce tutsak, 300’ünün durumu kritik, dünyanın birçok yerinde binlerce insan açlık grevinde. Hepsi barış ve demokrasi istiyor. Tecrit bitsin istiyor. Bu sese kulak verme zamanı. 139 gündür Adalet Bakanlığı’na, iktidara sesleniyoruz; bu hukuksuzluk bitsin istiyoruz. Ölümler yaşanmadan talepler yerine getirilsin diyoruz. Bize kulak vermeyenler bugün cezaevlerinden 4’üncü cenazenin çıkmasına neden oldu. Yazıklar olsun. Bu konuyu siyasete alet etmeyin dedik, talebi karşılasın dedik. Sayın Öcalan ailesi ve avukatlarıyla düzenli görüşebilsin. 3 koltuk için bu sesi duymayanlar bu vebali taşıyacaklar. Zülküf gibi, Ayten gibi, Zehra gibi Meyda da bugün yaşamına son verdi. Ölümle değil, yaşamla mücadele edeceğiz. Barışın, demokrasinin sesine ses katacağız. Hep birlikte bu tecridi yıkacağız. İktidarları uğruna insanlar arasına nefret tohumları ekenler bilsin ki mücadelemize devam edeceğiz. Bilsinler ki baskılarına karşı ne diz eğdik ne de boyun eğdik.”
‘Amaçları halkı kandırmak’
İktidarın her seçimde olduğu dini bir kez daha siyasete alet etme peşinde olduğunu sözlerine ekleyen Temelli, “Yeni Zelanda’da insanlar ibadetlerini yaptığı sırada katledildi. Bu ayrımcılığa, nefrete ses çıkaracağı yerde katliamın görüntülerini sinevizyonlarda gösterdiler. Dini dair sembolleri, dine dair vaatleri sık sık kullanıyorlar. Her seçim öncesi Alevi yurttaşlara ‘cemevlerini resmi statüye kavuşturacağız’ diyorlar. Seçimden sonra unutuyorlar. ‘Ayasofya’yı cami yapacağız’ diyor. 17 yıldır yapsaydın. Amaçları seçim öncesi halkı kandırmak. Artık kimse yalanlarını dinlemez. Ancak küçük ortağını ve kendini kandırırsın” dedi.
‘Seçim gelince Kürt kardeşim diyor’
Seçim önceleri iktidarın Kürtlere nefretle yaklaştığını hatırlatan Temelli, “Seçim gelince ‘Kürt kardeşlerim’ diyor. Biz kardeş falan olmak istemiyoruz. Biz eşit yurttaşlık temelinde yaşamak istiyoruz. Kürtleri ikinci sınıf vatandaş olarak ‘bile’ görmüyor. Yeni yeni kavramlar çıkarıyorlar. Önce Kürt kökenliler vardı. Şimdi de ‘Kürtçe konuşan vatandaşlar’ var. Ben biliyorum ki Kürtlerden sana bir oy bile yok. ‘Kürtçe konuşan vatandaşmış. Kürt olduğu için Kürtçe konuşuyor. Bu ayrımcılığa 31 Mart’ta son vereceğiz” diye belirtti.
‘Sorumluluk iktidardadır’
AKP’nin 17 yıldır iktidarda olduğunu vurgulayan Temelli, “Bankalar dediğin gibi manipülasyon yapıyorsa buna kim izin verdi. 17 yıldır iktidardasın. Üçüncü havalimanı yaptılar, daha bitmeden ülke battı. İnsanlar soruyor ‘bu işsizlik, yoksulluk neden’ diye. Bunun sorumlusu iktidardır. Bu Çukurova’ya baktığınız zaman aklınıza yoksulluk gelir mi? Bu toprakların yarısı ekilemiyor, pamuk dışardan ithal ediliyor. Patates ekmek isteyenler ekemiyor, çünkü dışardan ithal edilecek. Şeker pancarı ekilemiyor. Kim zengin peki, Kargil zengin, mısır şurubu üretenler zengin” diye konuştu.
‘Toplumsal kriz var’
Ülkenin toplumun kriz içinde olduğunu belirten Temelli, şöyle devam etti: “Ekonomik kriz kadar toplumsal kriz var. Toplumu ayrıştırıyor. Toplumu ayrıştırıyor ki toplum hakkını aramasın istiyor. Sağlık ortada, eğitim ortada. Bütçe uçmuş gitmiş. Kimse hakkının arkasında koşmasın diye Kürt düşmanlığına devam ediyorlar.” Siyasetin toplumun sorunlarını çözmek için var olduğunu anımsatan Temelli, “Siyaset toplumun sorunlarını çözmek için var. Siyaseti tüketenler barışı da tükettiler. Tüm bu sorunlara son verme zamanı” dedi.
İl binasını ziyaret etti
Konuşmasının ardından yaşanan seçim otobüsünden ayrılan Temelli, önceki gün polislerce baskın yapılan HDP Adana il binasını ziyaret etti. İl binası ardından Temelli, Mersin’in Akdeniz ilçesindeki halk buluşmasına katılmak için kentten ayrıldı.