Barışın Özgürlüğün Direnişin Müjdecisi Nevruz Kutlu Olsun
Bu topraklarda 21 Mart da ateşler yakıldı. Bahar coşkuyla karşılandı.
Newroz barışın, kardeşliğin, dayanışmanın birlikteliğe doğanın, halkların çağrısıdır. Halklar bu duygularla Dünya’nın her yerinde baharı karşılar. Her bahar özgürlüğü muştular. Newroz yaşamın özgürlüğün müjdecisidir.
Ya kenarından bakarsınız yaşama, yada onu özgürleştirmek için birlikte, el ele yürek yüreğe coşkuyla birlikte karşılanır yaşam. Newroz’un karşılanışı böyledir. Bu yıl baharı alanlarda halaylarla coşkuyla karşılamadıysanız, ol(a)madıysa vaktiniz, alanlarda el ele tutuşup halaylar çekmediyseniz, ateşin sıcaklığında, coşkunun seline karışamadıysanız gecikmediniz henüz. Bahar tüm hafta boyu sokaklarda, alanlarda kutlanmaya, karşılanmaya devam edecek.
Gelin Dünya’nın her köşesinde ateş yakan, şarkılarla, halaylarla baharı, baharın müjdelerini kutlayanlara, kardeşliği örenlere bu yıl bundan sonra bulunduğumuz alanlardan halaylarla eşlik edelim. İçin(m)izdeki coşkunun büyüyüşüne, aklın(m)ızın, ruhun(m)uzun arınmasının o sihirli anına tanıklık edin/edelim.
Gelin daha çok biz olalım. Gelin bahar daha çok gelsin yaşamımıza. Biz olmanın gücüne, biz olduğumuzda yapabileceklerimizin boyutuna, biz olduğumuzda etraftaki koyuluğun nasıl aydınlandığına tanıklık edelim. Daha çok biz olduğumuzda, bahar daha çok gelecek yaşamımıza. Irkçı, cinsiyetçi, sönük, kimliksiz, aslında güçsüz, sadece savaştan şiddetten, baskıdan, paradan ve kötülükten beslenenlerin, yalanlarıyla, düşmanca, ötekileştirerek yönettiği bir ülkede yaşıyor olmayacağız. Newroz bize; hepimize, evlerimizin içine, yaşamımıza gelecek.
31 Mart. Yaşamımızı karartanları yaşamdan söküp atmak için önemli durak. Yerel seçimde sandığa giderek, sandıklara sahip çıkarak, demokrasi güçlerinin oyunu koruyarak, yaşamımıza baharın coşkusunu, muştularını, alabiliriz, özgürlüğe barışa giden yolu birlikte açabiliriz.
İthal domatesleri, çiftçilerin depolarına el koyarak dağıttığı patatesleri enflasyona çözüm olarak halka yutturmaya çalışan, iş cinayetlerine şirketlere sermaye biriktirtmek uğruna davetiye çıkaran, iş cinayetlerini, kadına şiddeti politikaları ile arttıran, tarım alanlarını, ormanları meraları, kıyıları, suları, kültürel varlıkları, mahalleleri sermayeye sunan yönetimden kurtulabiliriz. Başkan hatta padişah olma sevdalısı tek adam rejimine, şirketlerin azgınca sömürüsüne güçlü bir darbe vurabiliriz.
31 Martta demokrasi için özgürlükler için kapı aralayabiliriz. Bu çocukların, gençlerin geleceğine newroz’un gelişi demek, kadınların, halkların eşit ve özgür yaşamına giden yolun başlangıcı demek. Gelin birlikte yaşamımızı önce kurtaralım sonra yönetelim. Gelin bugün Newroz’u halaylarımızla karşılayarak başlayalım, yarın mahallelerimizde, özgürlüğü kardeşliği büyütelim, birlikte kentimizi yönetelim. Gelin üniversite öğrencileri harçlıklarını çıkarmak için, işçiler emekleri sömürülerek inşaatlarda, işyerlerinde ölümüne çalışmasın, özgür bir ülkede yaşamak isteyen barışı isteyen gençler, kadınlar, emekçiler, işçiler, siyasetçiler cezaevlerinde tutsak olmasın.
Gelin biz olmaya ısrar edelim. Bu bizim sorumluluğumuz yarına erteleyemeyiz. Başkasına bırakamayız. 31 Mart seçimlerinde biz olmaya devam eden barışı kardeşliği, dayanışmayı örenlere kolay gelsin. İşçiler, emekçiler, gençler, kadınlar, halklar halaya durdu. Ateşler yakıldı. Bahar geldi. Kuşların sesi, ağaçların çiçekleri, toprağın kokusu eşlik ediyor özgürlüğün habercisine. Kutlu olsun…