Dersim’de HDP çatısı altında seçime giren Devrimci Güç Birliği, seçimin favorisi. Maçoğlu’na kayyuma rağmen aday olduğu için tepki var. Bir genç ‘Kayyum gidecek merak etmeyin’ derken; bir kadın ‘Dersim’in oyu kendine’ diyor
Seçim İzlenimleri-Ayşe Güney/Dersim
Yerel seçimlere kısa bir süre kaldı. Bu seçim diğer seçimlere pek benzemiyor. Bir karar seçimi olacağı ortada. Özellikle bölge illerinde seçime yaklaşım salt oy üzerinden değil, kayyum atanan belediyeleri geri almak bir varlık-yokluk meselesi olarak görülüyor. Neredeyse 6 ayda bir seçim olan bir ülkeye döndük. Siyasetçiler de halk da sık sık yapılan bu seçimlerden biraz yılmış gibi görünüyor. Öyle ki seçimlerle halkın üzerinde kurduğu baskının farkında olan AKP bu seçimde anons araçlarını daha az kullanıyor. Sanıyorum halkın sabrının sonuna gelindiğinin farkında. Biz de seçim çalışmalarını takip etmek ve seçmenin nabzını tutmak için seçim sonucunun en çok merak edildiği Dersim’e doğru Diyarbakır’dan yola çıkıyoruz. Dersim eşsiz doğası ve kutsal mekanlarıyla her mevsim kendisine hayran bırakacak bir kent. Ziyaretimiz yağmurlu bir bahar gününe denk geldi. Yağmurda yol almak bana Dersim mitolojisinde yer alan “Ax û Asmin” hikayesini hatırlattı.
Ax û Asmin’in hikayesi
Ax Kürtçe toprak, Asmin ise gökyüzüdür. Hikayede toprak ve gökyüzü birbirlerine büyük bir aşkla bağlıdır. mitolojik birçok aşk hikayesinde olduğu gibi bu hikayede de tanrılar bu aşkı onaylamaz ve tüm güçlerini toprak ve gökyüzünü ayırmak için kullanırlar. Sonuçta tanrılar üstün gelir ve toprakla gökyüzü ayrılır. Fakat tanrıların hesaba katmadığı kadar büyük olan bu sevgi asla bitmez; toprak her yeşillendiğinde, çiçeklendiğinde, gökyüzü ise her güneş açtığında sevgilerini sunarlar birbirlerine. Hikaye bu ya yağmurun ise Asmin’in gözyaşları olduğuna inanılır. Asmin’in gözyaşları ile ıslanan toprak yeşerir, bereketlenir. Asmin’in özleminin toprağa döküldüğü bir güne denk geliyor Dersim ziyaretimiz. Ax û Asmin’in hikayesinden yüzünde kar maskesi olan askerin kimliğimi istemesiyle uyanıyorum. Bölge gerçekliği masallardan uyandırıyor. Dersim’e gelene kadar üç noktada kimlik ve bagaj kontrolünden geçiyoruz.
Sokak isimleri…
Dersim şehir merkezine yaklaşırken Asmin, gözyaşlarını boşaltmaya devam ediyor. ilk gözüme çarpan lale figürlü sokak lambaları oluyor. Bu model lambalar kayyumla birlikte birçok kentte var. Kentleri birbirine benzetme çabası, tekleştirme politikasının ayrı bir yanı olsa gerek. Bir diğer ayrıntı ise tüm billboardların AKP adayına tahsis edilmiş olması. Recep Tayyip Erdoğan Hatıra Ormanı’nı gerimizde bırakıp eski bakan Veysel Eroğlu’nun adı verilen caddeyi geçerek şehir merkezine giriyoruz. Dersim’deyiz artık, değiştirilen cadde isimleri, yeni yapılan parklara Dersim’le alakası olmayan isimlerin verilmesi değerleri unutturma, hafızasızlaştırma politikasının somut halini oluşturuyor.
Güç Birliği rüzgarı
Dersim’de ilk durağımız eşbaşkanları hala tutuklu olan ve yerine kayyum atanan HDP’nin il ve seçim bürosu. Bizi karşılayan partililer tarafından seçim bürosuna yönlendiriliyoruz. Asıl hareketlilik orada. Seyit Rıza Meydanı’nda bulunan büroda neredeyse oturulacak yer yok. Daha tanışma faslı bitmeden sıcacık çaylar servis ediliyor. masadakiler gazeteci olmamızdan kaynaklı yoğun ilgi gösteriyorlar, her yerde olduğu gibi burada da basının HDP’ye uyguladığı sansürden seçmen rahatsız. “HDP’ye alternatif olan kim varsa kimliğine, ideolojisine bakmadan destekliyorlar” diyor bir kadın partili, Maçoğlu’na medyanın ilgisini kastederek. Büroda kadınlar daha ağırlıkta ve moralleri de çok yüksek. Konuşurken Devrimci Güç Birliği’nin altını sık sık çiziyorlar. evet Dersim’de HDP çatısı altında Devrimci Güç Birliği seçimlere giriyor. EMEP, HDP, ESP, Partizan’dan oluşan bu güçbirliği Dersim’de bulunan birçok dernek, sendika ve hareketten de destek alıyor.
Temkinli ve kararlı
HDP’nin Dersim çalışanları genç, dinamik ve bilgili. Kapı kapı, sokak sokak dolaşarak el bildirisi dağıtıp toplantılar alıyorlar. eşbaşkanları soruyorum, çalışma yürütüyorlarmış ve akşama doğru büroya geleceklermiş, çok geçmeden eşbaşkanlardan Nurşat Yeşil büroya giriyor. Samimi bir gülümsemeyle masaya gelip herkesi tek tek selamlıyor. Belli ki çok yorulmuş, biraz dinleneyim diyor. Dinlenmekten kastı da çay içmek. Hareketli, güzel bir enerjisi var. Nurşat Eşbaşkan dinlenirken ben partililerle konuşmaya devam ediyorum. temel amaçlarının kayyumun gitmesi olduğunu ve yarım kalan projeleri tamamlamak istediklerini söylüyor masadakiler. Kayyum neler yaptı soruma yaşlıca bir amaca “ooo neler yapmadı ki” diyerek cevap veriyor. “Ne yapacak, kendilerine hatıra ormanı yaptı” diyor. Şehir merkezine girerken dikkatimizi çekmişti diye yanıtlıyorum. HDP seçmeni kendilerinin kesin kazanacağını belirtiyor, Dersim halkına inançları tam. temkinliliğin sebebini ise HDP karşıtlığının yarattığı politikalarla izah ediyorlar. çalışanlar, halk nazarında kazandıklarını ama son ana kadar da risk varmış gibi çalışacaklarını ekliyorlar.
Gençler ‘Birlik’ten yana
Kenti dolaşmak üzere seçim bürosundan ayrılıyoruz. Yağmurdan kaynaklı herkes kapalı mekanlarda, neredeyse her sokak başında bir kahve var. Kadınlar kahveleri pek tercih etmiyor ama girip oturduğunda da dışlanmıyorsun. Biz de ilk önümüze çıkan kahveye giriyoruz. Oturduğumuz masada Dersim’de bulunan tüm fraksiyonların dergi ve gazeteleri üst üste duruyor. Kahvede her masanın kendi içinde yaptığı sohbetten kaynaklı bir uğultu var. Bir süre sonra o uğultu yerini bir sessizliğe bırakıyor. tüm kahve pürdikkat Ahmet Türk’ün konuk olduğu çalar Saat programına odaklanıyor. Seçimin nasıl gittiğini, kimin kazanacağını soracağım kahve ahalisi, bana sessizliğiyle cevap veriyor. Herkesin gözü televizyonda, program bitince yan masada oturan gençlere seçimi kim kazanır diye soruyorum. tereddütsüz yanıtlıyor gençler. Her biri farklı bir ideolojiye sahip olduklarını söyleyen gençler, Güç Birliği’nin kazanacağını ekliyorlar.
Dersim üretimin en az olduğu kentlerden biri. işsizlik oranı çok yüksek. ekonomi olarak dışa bağımlı ve her şey çok pahalı. Kentin alışverişinin, en yoğun olduğu yeraltı çarşısına uğruyoruz. Öğlen saatleri olmasına rağmen çarşıda alışveriş için gelen kimse yok. işler pek yolunda değil galiba diye sorduğumuz esnaf çok dertli. İşleri neredeyse durma noktasına gelmiş. Kayyumdan sonra yenilik adına çarşıda bir yıl boyunca tadilat yapılmış. esnaf, “Bir yıl tadilat sürer mi? Sırf biz mağdur olalım diye uzattılar” diyor. tadilat bitince düzeldi mi işleriniz diyorum, çanta ve cüzdan satan mağazasının önünde duran genç kadına, “Nerde” diyor.
“Kredi ile borç ödüyoruz yani borcu borçla kapatıyoruz” diyorlar. Sözü seçimlere getiriyorum. Beklentilerinin kayyumun gitmesi olduğunu ifade eden esnaf, rengini pek belli etmek istemiyor. Çarşıdan çıkarken bir genç arkamızdan “Kayyum gidecek siz merak etmeyin” diye bağırıyor. Çarşı çıkışında restoranın önünde duran kadın, dikkatimizi çekiyor, önce kendimizi tanıtıyoruz, içten bir hoşgeldinizi alıp sohbete koyuluyoruz. Dersimliler çok politik, ağızlarından laf almak zor. Kim alır sence diyorum, hafif bir tebessümle “Dersimliler kendi partilerine oy verir” diyerek göz ucuyla HDP’nin seçim bürosunu gösteriyor. Ağzından laf alamadım ama gözler her şeyi anlatıyor.
Maçoğlu mu, Gülizar teyze mi?
Gençlere Maçoğlu’nu soruyoruz. Çalışıyorlar diyorlar. Mehmet Fatih Maçoğlu’na kızan da var destekleyen de. Kızanlar böylesi bir süreçte HDP’nin yanında olması gerekirdi diyorlar, kayyuma rağmen HDP’nin karşısında yer almasını doğru bulmuyorlar. Dost partiler pazarlıksız ortaklaşabilirlerdi diyenler hiç de az değil. Bir iş hanının önünde karşılaştığımız Gülizar teyzeye kime oy vereceksiniz diye sorduğumda, “Başımıza bomba yağarken nohut toplamayacağız herhalde” diye yanıt verirken, Maçoğlu’nun projelerinde yaşanan savaş gerçekliğini hatırlatarak atıfta bulunuyor. Seçim bürosunu ziyaret ettiğimiz Maçoğlu çalışmada olduğu için onunla sohbet edemiyoruz. Bürodakiler sıcak ama şüpheli bakışlarla bizi karşılıyor. Daha sorumuzu yöneltmeden HDP ile neden ortaklaşılmadığı izah ediliyor. Belli ki sahada bu soruyla çok karşılaşıyorlar. Bir reflekse dönüşmüş.
CHP hareketsiz
Dersim’de CHP dışında tüm partiler iddialı. CHP’nin adayı Yusuf Kenan Aydın kendi tabanından destek görmeyen bir aday. CHP çalışmalarını neredeyse durdurmuş, seçim bürosu hareketsiz. Bu durumu sorduğumuz Dersimliler, CHP’de ayrışma yaşandığını, bir kısmı HDP’yi destekleyeceklerini, diğer kısmın da Maçoğlu’ndan yana oy kullanacağını söylüyor. tabii bu iddiaların resmi bir kanıtı yok. Ama CHP’de yolunda gitmeyen şeyler olduğu ortada. Görüştüğümüz CHP’li yönetici iddiaları yalanlıyor ve kazanacaklarını bir kısım matematik işlemleriyle anlatmaya koyuluyor. Bu matematiksel seçim anlatımı Dersim’de yaygın, HDP ve TKP seçim bürolarında da bu hesaplar yapılıyor. ilde en büyük seçim bürosuna ise AKP sahip. Kayyumun tüm imkanlarını kullanan AKP, tüm çabalarına rağmen Dersimlilerin ilgisini çekmeyi başaramamış.
Asmin’in gözyaşı ve bahar
Zor ve çekişmeli bir seçim Dersim’i bekliyor. Seçime az bir süre kala kendini en doğru biçimde halka anlatan sonucu değiştirebilir. Devrimci Güç Birliği Dersim’de bir etki oluşturmuşa benziyor; bu etkiyi kalıcı hale dönüştürmek ve halka güven vermek yine Güç Birliği bileşenlerinin elinde. Dönüş saatimiz geldi. Gelirken bize eşlik eden yağmur hiç dinmeden giderken de yol arkadaşlığı yapıyor. Asmin’in Ax’a olan özleminin büyüklüğünü bu gözyaşları anlatıyor. Gökyüzünün toprağa olan özlemi, halkların barış, adalet ve güzel günlere olan özlemine benziyor. Bu kış Asmin çok gözyaşı döktü, baharda toprak bir başka yeşereceğe benziyor.
‘Belediye halkın evi olacak’
Dersim Devrimci Güç Birliği’nin adayları Hıdır Demir ile Nurşat Yeşil. Eşbaşkan adayı Hıdır Demir’in de büroya gelmesiyle birlikte röportaja başlıyoruz. İki eşbaşkan adayı da uzun yıllardır kendi alanlarında hak mücadelesi veren emekçiler. İkisi de ihraç edilmiş. Seçim bürosunda karşılaştığım çok sayıda emekçinin sebebi de anlaşılmış oldu diyorum gülümseyerek. 10 Ekim Ankara Garı Katliamı’nda yaralanan Demir, ihraç olduktan sonra EMEP’te aktif mücadelesine devam etmiş. Nurşat Yeşil de Dersim SES Şube Başkanlığı yapmış uzun zaman ve yıllardır da emek alanında mücadele veriyor.
İhraç edildikten sonra HDP’de çalışmaya başlamış. Eşbaşkanlık sistemini nasıl karşıladıklarını merak ediyorum. Demir, Yeşil ile eşbaşkanlık uygulamasından kaynaklı sorun yaşamayacaklarından emin. Yeşil, “Eşbaşkanlık öyle doğallığında ortaya çıkmadı. Bunun için mücadele edildi. Yani kadınlara verilmiş bir hak değil kadınların kazandığı bir haktır” diyor. Neden HDP’ye oy versin Dersimliler diye soruyorum. Sorumu tamamlamadan Yeşil ve Demir, Devrimci Güç Birliği diye sorumu yenilememi istiyor. Sohbet ettiğim her HDP seçmeni ve sokaktaki yurttaş Devrimci Güç Birliği’ni özellikle vurgulama gereği duyuyor. Sorumu düzelterek yeniden soruyorum. Yeşil, “Halkın kendi evi olarak görebileceği bir belediye anlayışını hayata geçireceğiz. Kayyum öncesi nasıl halkın belediyesi ise bundan sonra da öyle olacak. HDP halk, halk da Devrimci Güç Birliği diyoruz” diyor. Demir ise, “Dersim halkı, bizim hedeflerimize ve temel ilkelerimize baktığında, kendi değerlerinin sahiplenildiğini görecek ve bize oy verecektir.
Tekçilik üzerine kurulu bir sistemle karşı karşıyayız, bu tehlikeyi gören halk güçleri bugün bir araya gelmiştir. Bunun dışında 2004 öncesi belediyecilik örneğini halkımız çok iyi bilmektedir. Rantçı, yandaş, halkın taleplerine yabancı, belediye binasında çalışan işçi ve memurun yıllarca maaşlarını alamadıkları, evlerinde suların akmadığı günleri geçirdi bu halk. 2004-2016 yılları arasında yerelde oluşturulan demokratik kültür, barışçıl hizmet, halkla birlikte yönetme kültürü halkımızda belediyenin ne anlama geldiği konusunda bir farkındalık yaratmıştır” diyerek Dersimlilerin Güç Birliği’ne oy vermesi için çok sebep olduğunu söylüyor.
30 Mart 2014 Yerel Seçimleri
BDP: % 42,4 7 bin 244
CHP: %30,8 5 bin 258
Bağımsız: %13,4 2 bin 290
AKP: %9,3 1592
7 Haziran 2015 Genel Seçimleri
HDP: %60,91 32 bin 241
CHP: %20,60 10 bin 906
AKP: %10,64 5 bin 631
24 Haziran 2018 Genel Seçimleri
HDP: %51 28 bin 509
CHP: %26.3 14 bin 703
AKP: %14.7 8 bin 214
*Yê Mao, Kirmanckî dilinde “Bizimdir” anlamına geliyor