Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiye Güven öncülüğünde 130 gün önce başlayan açlık grevleriyle dayanışma büyüyor. HDP’lilerin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevine 150 kişi nöbet eylemi başlatarak destek verdi
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan açlık grevleri kritik aşamanın çok üstünde devam ediyor. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 8 Kasım 2018’de başlattığı ve tahliyesinin ardından evinde devam ettirdiği süresizdönüşümsüz açlık grevi eylemi 130. gününde. Güven’in ardından 66 cezaevinde yüzlerce tutuklunun başlattığı açlık grevi eylemi 92. gününde devam ederken, hükümetin taleplere sessiz kalmasına karşın yaklaşık 7 bin tutuklunun başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylem ise 17. gününde. Yine aynı taleplerle Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewler kentinde HDP üyesi Nasır Yağız’ın eylemi 117, Gallerde İmam Şiş ve Strasburg’da gazetecilerle siyasetçilerin başlattığı eylem ise 91. gününde devam ediyor. Açlık grevine başlayanların ortak vurgusu tecrit kaldırılana kadar eylemlerine devam edecek olmaları. Dünyanın birçok yerinde ise dayanışma eylemleri artarak devam ediyor.
HDP’li milletvekili ve üyelerin Diyarbakır HDP İl Binası’nda sürdürdüğü açlık grevi eylemine destek olmak amacıyla 150 kişi 2 gün nöbet eylemine başladı. HDP Diyarbakır milletvekilleri Dersim Dağ ile HDP yöneticileri Sevican Yaşar, Salih Cansever, İsmet Yıldız, Salih Tekin ve Bilal Özgezer, tecridin kaldırılması talebiyle 3 Mart’ta il binasında başlattığı açlık grevine, Van milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç ile parti üyeleri Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ateş, 8 Mart’ta polis ablukası altında yaptıkları basın açıklamasıyla dahil oldu. Eylem gerekçesiyle 3 Mart’tan bu yana üç kez yapılan polis baskını sonucunda parti üyelerinden 4’ü tutuklanırken, 3’ü halen gözaltında bekletiliyor. HDP’li vekillerin il binasında devam eden eylemine aralarında HDP, DBP ve ESP yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, görevden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanan DBP’li belediye eşbaşkanları ve yakınları cezaevlerinde açlık grevinde olan tutukluların ailelerinin de bulunduğu 150 kişiden destek geldi.
‘Halk tecridi kabul etmiyor’
Açlık grevi eyleminin sürdürüldüğü Vedat Aydın Konferans Salonu’nu dolduran 150 kişi, nöbet eylemine başladı. Eylem öncesi açlık grevinde olan HDP’li vekiller tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan ve 8 Mart tarihinden bu yana açlık grevinde olan HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemlerinde bulunanların sayısının 5 binin üzerine çıktığını dile getirdi. Sarısaç, “Demokratik bir tepki olan açlık grevi eylemleri, bugün hiç bir şekilde müsamaha gösterilmeden, kendi hukukuna bile riayet edilmeden bastırılmak isteniyor. Hükümet ne yaparsa yapsın; bu tecrit halkımız tarafından hiçbir şekilde kabul edilmiyor. Bu onurlu mücadeleye sonuna kadar sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
‘Bu davanın savunucusuyuz’
Eylemlerini sürdüreceklerini vurgulayan Sarısaç, “Bu baskılar ne insani ne hukuki bir yer tutmuyor. Yapılmak istenen bir halkın yok edilmek istenmesidir. Sayın Öcalan şahsında, bu soykırımı halk içerisine sirayet ettirmeye çalışıyorlar. Gerek AKP-MHP faşist blokuna gerek halkımıza; baskılar ve yıldırma politikaları nasıl olursa olsun, haklı ve onurlu davanın savunucusuyuz. Zindanlardan cenazelerin çıkmasına izin vermeyeceğiz. Halkımız iki gün boyunca faşist saldırılara karşı, Kürt değerlerine saldırıları kınamak için ve yılmadığımızı göstermek için burada nöbet eylemine başladı” dedi. Leyla Güven’i selamlayan Sarısaç, “Leyla Güven ve cezaevlerindeki bütün direnişçilerin taleplerinin bizim taleplerimiz olduğunu ve yerine getirilene kadar savunacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” diye noktaladı.
Şırnak Cezaevi’nde sayı 20’ye ulaştı
Açlık grevi eyleminin 16 Ocak tarihinde 3 kişiyle başladığı Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bu sayı, önceki sabah 3 kadın tutuklunun daha dahil olmasıyla 20’ye ulaştı. Cezaevinden eylemlerine ilişkin mesaj gönderen tutuklular, talepleri karşılanıncaya kadar geri adım atmayacaklarını vurguladı. Tutuklular, kendilerine Cizre’den gönderilen bazı mektupların ise teslim edilmediğini aktardı. Öte yandan, 16 Ocak tarihinden bu yana eylemini sürdüren tutuklu Agit Bilik ile 31 Ocak tarihinde eyleme dahil olan tutuklu Önder Poyraz’ın önceki gün rahatsızlandıkları öğrenildi. Her iki tutuklunun da tıbbi müdahaleyi kabul etmedikleri aktarıldı.
Hasta tutuklu açlık grevine girdi
Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Menderes Leyla, görüşçüleri aracılığıyla 25 Şubat’tan bu yana tecridin kaldırılması talebiyle süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığını söyledi. Vasisi aracılığıyla Devrimci Sol (DEV-SOL) adına açlık grevine girdiğini duyuran Leyla, tecride ilişkin gazetemize yazdığı mektuba cezaevi idaresi tarafından el konulduğunu aktardı. Tüberküloz, migren, böbreklerde iltihaplanma ve ülser gibi birçok hastalığı olan Menderes Leyla, İHD’nin hasta tutuklu listesinde de yer alıyor.
Tutuklularda kanamalar başladı
Van T Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi ve Patnos Cezaevi’nde Aralık 2018’de başlayan süresizdönüşümsüz açlık grevi eylemi devam ederken, gelen haberlere göre tutukluların sağlık durumu giderek ağırlaşıyor. 16 Aralık’ta Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 5 tutuklu açlık grevine başladı. Cihan Tamur, Azim Sökemen, Şahin Öncü, Bahtiyar Kemal Hasan ve Barış Kahraman’ın eylemi 90. gününü geride bıraktı. Şahin Öncü, Cihan Tamur ve Bahtiyar Kemal Hasan’ın aile ve avukatlarından edinilen bilgiye göre ise burun ve midelerinde kanamalar başladı. Cihan Tamur’un babası Sıddık Tamur, “Geçtiğimiz hafta oğlumu ziyaret ettim. Kapalı görüşe gardiyanların desteğiyle geldi. Görüşmede burnu kanadı. Endişeyle neden kanadığını sordum. Israrıma dayanamayınca ‘burun ve midemde sürekli kanama oluyor’ sözlerini kullandı” dedi. Cihan’ın kilo kaybının da fazla olduğunu söyleyen baba Tamur,”Benim oğlum yaşamını yitirdiği zaman kim bunun hesabını verecek? İnsani taleplerini biz aileleri olarak da sonuna kadar destekliyoruz. Sessizlik ölüm getirecek. Bugün susan herkes bu ölümlerden sorumludur” sözlerini kullandı.
Doktorlar: Her an kötü haber alınabilir
Açlık grevi eylemini sürdürenlerin sağlık durumu her geçen gün ağırlaşıyor. Van Hakkari Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Doktor Özgür Deniz Değer, Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan tutukluların sağlık kontrollerini yapmak için Van Cumhuriyet Başsavcılığı ve cezaevi yönetimine yaptıkları tüm başvuruların reddedildiğini belirtti. Açlık grevinde olan tutukluların nasıl bir sağlık hizmeti aldıklarına dair bilgi sahibi olmadıklarına dikkat çeken Değer, “Avukatlar aracılığıyla edindiğimiz bilgilere göre; birçok tutsakta diş eti kanamaları, ishal, hafıza kaybı, konuşamama ve yetersiz beslenmeye bağlı ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmıştır” dedi. “Biz hekimlerin önceliği insan hayatının korunmasıdır” diyen Değer şöyle devam etti: “Açlık grevinde olan başta Leyla Güven olmak üzere tüm tutukluların talepleri insani, meşru ve vicdani taleplerdir. Bu açıdan cezaevlerinde olan insanların, insani haklarının geri iade edilmesi hakkında bu taleplerin meşru ve yerinde olduğunu biliyoruz.” Van Hakkari Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Yaviç ise, “Açlık grevindeki tutukluların kontrollerinin nasıl yapıldığı, almaları gereken tuz, şeker, karbonat ile hayati önem arz eden B1 ve B2 vitamin haplarının düzenli aralıklarla alınıp alınmadığına dönük çok ciddi kaygılarımız bulunuyor” dedi. Güven’in eyleminin kritik eşiği çoktan geçtiğine değinen Yaviç “Açlık grevi ile ilgili her an hiç ummadığımız bir vahim sonuçla karşılaşabiliriz. Bu tablonun oluşmaması için taleplerin dikkate alınması gerektiği çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.
Talepler kabul edilmeli
Açlık grevindekilere bir destek de Almanya’nın muhalefet partisinden geldi. Yeşiller Partisi Genel Başkan Yardımcısı Jamila Schäfer ve federal parlamenteri Canan Bayram Leyla Güven’in talebine destek verdiklerini duyuran ortak açıklama yaptı. 7 Kasım 2018 tarihinden bu yana açlık grevi eylemini sürdüren Güven’in sağlık durumundan endişe duyduklarını bildiren Bayram ve Schäfer, Güven’in talebi olan tecridin kaldırılması için taraflara diyaloğa girme çağrısı yaptı. Schäfer açıklamada, Güven’in talebi olan Kürt sorununun çözümü için diyalog sürecinin başlaması ve tecridin kaldırılması istediğine destek verdiğini özellikle belirtti. Yeşiller’in Federal Meclis üyesi Canan Bayram ise “Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti için mücadele edenlerden yanayız” diye konuştu.
‘Talepleri bizim de talebimizdir’
Cezaevlerinde süren açlık grevleriyle beraber başta Elazığ olmak üzere birçok cezaevinde hak ihlalleri arttı. Dersim’deki tutuklu aileleri, cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin son bulmasını isteyerek, yaşadıkları kaygıları dile getirdi. Samsun Bafra Cezaevi’ne sevk edilen ve 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Kazım Kıt’ın (28) annesi Feride Kıt, taleplerin son derece makul olduğunu ve devletin yasası gereğince yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti. Yaklaşık 2 yıldır Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Sinan Amaç’ın (23) babası Ali Haydar Amaç ise “Baskı ve hak ihlallerine karşı çocuklarımızın verdiği onurlu mücadele ve direnişin arkasındayız.” Yaklaşık 2 yıldır Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ayhan Çelik’in (53) kızı Nazlı Çelik de, Elazığ Cezaevinde özelikle “A Takımı” olarak adlandırılan gardiyan grubunun tutuklulara işkence yaptığını söyledi. Çelik bu uygulamaların son bulması için herkesin bir an önce ses vermesini istedi.
‘Geniş bir kamuoyu oluşturulmalı’
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Kırıklar F-1 ve F-2, Şakran T 1, 2, 3 ve 4, Şakran Kadın, Manisa R, Akhisar ve Manisa T Tipi cezaevlerini ziyaret ederek, cezaevi müdürleri, savcılar ve sorumlu başsavcı ile görüşmeler gerçekleştirdi. Kemalbay, “Şakran’da bir tutuklunun hastaneye kaldırıldığını öğrendik. Bundan sonra daha çok karşılaşabiliriz. Menemen’de açlık grevi yapanlara su, şeker, tuz vermek yerine karışım haline getirilip veriliyor. Bu konuda hem cezaevi müdürü hem de savcıdan ilgileneceklerine dönük söz aldık. Ama ne yapacaklarını göreceğiz” dedi. Kemalbay cezaevlerinden tabutların çıkmaması için herkesin daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Ailelerin dışarıdaki örgütlülüğünü arttırmaları, dışarıda daha fazla kamuoyu oluşturmaya çabalamaları gerekiyor” diye konuştu. Gazetemizin açlık grevlerini özendirdiği gerekçesiyle tutuklulara verilmemesini kabul etmediklerini ifade eden Kemalbay, “Kimse bir yere bakarak cezaevlerinde açlık grevine girmiyor. Tutuklular tecridin kaldırılması için politik bir eylem gerçekleştiriyor. Gazete konusunda hukuki süreçler takip edilecek” dedi.
HABER MERKEZİ