Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan açlık grevi eylemleri devam ediyor. Güven’in Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 8 Kasım 2018’de başlattığı ve tahliyesinin ardından evinde devam ettirdiği süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 129. gününde. Güven’in ardından 66 cezaevinde yüzlerce tutuklunun başlattığı açlık grevi eylemi 91. gününde devam ederken hükümetin taleplere sessiz kalmasına karşın yaklaşık 7 bin tutuklunun başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi ise 16. gününde. Tahliye olan eylemcilerin açlık grevi eylemleri evlerinde devam ediyor.
Erzincan T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevi eylemine başlayan Sedat Akın’ın tahliye edilmesi ardından Batman’daki evinde sürdürdüğü eylem 69. gününde. Gurbet Ektiren de Bakırköy Cezaevi’nde 15 Ocak’ta başladığı açlık grevi eylemini tahliye olduğu 8 Mart’tan bu yana Mardin’in Derik ilçesindeki evinde sürdürüyor. Yine aynı taleplerle Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewler kentinde HDP üyesi Nasır Yağız’ın eylemi 116, Gallerde İmam Şiş ve Strasburg’da gazetecilerle siyasetçilerin başlattığı eylem ise 90. gününde. Açlık grevi eylemcilerinin sağlık durumları her geçen gün daha fazla tehdit altına girerken eylemcilerle dayanışma eylemleri ve mesajları da artarak devam ediyor. Bir tarafan tutuklular cezaevlerinden mesajlar göndermeye devam ederken diğer taraftan ailler çocuklarının yanında olduklarını söyleyerek onlarla birlikte açlık grevini evlerinde sürdürüyor.
‘Tuz ve şeker verilmiyor’
Bandırma 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve 1 Mart tarihinde açlık grevine başlayan Ahmet Kaçar’ın annesi Leyla Kaçar’da aynı tarihte açlık grevine başladı. 45 yaşında olan Leyla Kaçar, oğlunun açlık grevine başladığı gün kendisinin de açlık grevine başladığını dile getirerek, “Çocuklarımız eylemini sürdürdüğü müddetçe ben de sürdüreceğim. Çocuklarımızın düşünceleri ve talepleri ne ise bizim de talebimiz aynıdır” dedi. 12 yıldır tutuklu olan çocuğunun açlık grevinde yaşadığı sıkıntılara değinen anne Kaçar, “Çocuklarımızın tuz şeker ihtiyaçları karşılanmıyor” dedi.
‘Bir an önce adım atılmalı’
Kürt halkı ve Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Kaçar, “4 kişi bir araya gelip çocuklarımız üzerine konuşamıyoruz. Hemen bizleri gözaltına alarak tutukluyorlar. Bizi dövseler de, çocuklarımızı cezaevlerine atsalar da biz davamıza sahip çıkacağız. Tecridin kaldırılmasına yönelik bir adım atılmadığı müddetçe biz de çocuklarımız da bu eylemimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Kaçar, “Bizim isteğimiz bütün anneler, bütün gençler ve bütün dünyanın açlık grevlerine karşı ayaklanmaları. Bütün halk ayaklansın, el ele versin. Bu açlık grevlerine sahip çıksın” çağrısında bulundu. Kaçar son olarak çocukları için canlarını verebileceklerini söyleyerek devletin bir an önce adım atması gerektiğine vurgu yaptı.
Oğlu içeride kendi dışarıda
Cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine dahil olanlardan biri de Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mazlum Uğurlu. Mazlum’un babası Mehmet Can Uğurlu da aynı taleple önceki akşam Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bulunan evinde 5 günlük açlık grevine girdiğini duyurdu. Baba Uğurlu, “Çocuklarımız açlık grevinde ve gün geçtikçe durumları ağırlaşıyor. Ben de aynı taleple süresiz ve dönüşümüz açlık grevine başlıyorum. Herkesin bir an önce ses çıkarması gerekiyor” çağrısında bulundu.
RJAK’tan mektup
Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde faaliyet yürüten Özgür Kadın Örgütü (RJAK), Leyla Güven’e mektup gönderdi. “Güneşin kadını, kutsal ana ve direnişçi kadına” başlığıyla kaleme alınan mektupta, “Leyla Qasımların, Leyla Walilerin diyarından Leyla Güvenlerin diyarına selamların en güzeliyle merhaba diyoruz!” denildi. Güven’in şahsında cezaevlerinde ve birçok yerde eyleme başlayan açık grevcilerini selamladıklarını belirten kadınlar, mektuplarında şu ifadelere yer verdi: “Ey ülkemizin güzel, cesur, bilge anası ve de sevda kadını! Bugün ülkemizde seninle destanlar tazelendi yeniden. Senin destanın umudun, sevdanın, özgürlüğün, adanmışlıkta, yücelikte hiç bir sınır tanımayanların destanıdır. Bu topraklar ki nice Tanrıçalara beşiklik etmiştir. Sen çağdaş Tanrıça olarak tarihin suretine heybetli direnişinle adını yazdırdın. Seninle bu toprakların kadınlarının alnı yıldızlara değiyor. Sen bize nasıl yaşanılacağının, nasıl direnileceğinin özgürlüğün neme nem bir sevda olduğunun bilincini kazandırdın. Sen tüm güzel sıfatları hak etmiş kutsal kadın ve savda kadını olarak kavgamızda, yürek atışlarımızda hep bizimle olacaksın. Leylaca yaşama, mücadele etme ve başarma sözümüzü vererek seni tekrardan selamların güzeliyle selamlıyoruz.”
‘7 bin tutuklu açlık grevinde’
İstanbul Maltepe Cezaevinde, açlık grevine giren 27 siyasi tutuklu hakkında ‘örgüte yardım’ iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dava açıldı. Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) Hapishane Komisyonu Üyesi Avukat Baran Çelik, tutuklular hakkında açılan dava ve açlık grevleri için değerlendirmelerde bulundu. Her hafta cezaevlerini ziyaret ettiğini söyleyen Çelik “1 Mart cezaevlerinde açlık grevinde bulunan tutukluların sayısı 7 bine kadar ulaştı. Tam sayıyı pazartesi açıklayacağımız raporda vereceğiz.
Tutukluların durumu çok kritik. Hem kilo kayıpları hem de oluşan hastalıklar açısından baktığımızda kötü bir süreç içerisindeyiz. Tüm bu sağlık sorunlarının yanında cezaevlerinde yaşanan hak ihlalerine değinen Çelik “Eylemcilere gerekli ilaç ve sıvı madde kimi yerlerde temin edilmiyor. Bu nedenle normal bir açlık grevinde yüz günde oluşacak zararı, cezaevi yönetiminin bu uygulamasıyla bazen otuz-kırk günde meydana gelebiliyor. Yoğun bir hak ihlali ve kötü muamele var. Alarm veren yerler var” diye konuştu.
Açlık grevine başlayanlara disiplin soruşturması açıldığını da sözlerine ekleyen Çelik “Daha da ilerisine gidilerek ‘örgüte yardım’dan Maltepe Cezaevi’nde kalan ve açlık grevine giren tüm tutuklular hakkında dava açıldı. Bu bile durumu özetlemek açısında önemli” dedi. Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerden devletin sorumlu olduğunu dile getiren Çelik şöyle devam etti: “Devletin Bakım hükümlülüğü vardır tutuklulara karşı. Herhangi bir ölüm karşısında devlet sorumlu sayılacaktır. Türkiye’de açlık grevleri eylemlerinin olduğunu bilen milyonlarca insan var. Yeterli bir muhalif tutum yok. Alternatif medyada ve sosyal medyada çok görünür değil. Gündemleşmesi gerekiyor bu konunun bir an önce.”
Bu sessizlik bozulur
HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ile üyeleri Sevican Yaşar, Salih Cansever, İsmet Yıldız, Salih Tekin ve Bilal Özgezer, 3 Mart’ta tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine başladı. Van milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç’la birlikte Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ateş 8 Mart’ta eyleme dahil oldu. Aynı gün eyleme yapılan ikici baskınla il binasının kapılarını kırarak, milletvekillerini tekmeleyen polis, açlık grevinde olan HDP üyelerini darp ederek gözaltına aldı. 12 Mart’ta Diyarbakır Adliyesi’ne çıkarılan Sevican Yaşar, İsmet Yıldız, Salih Tekin ve Bilal Özgezer, açlık grevi eylemine katıldıkları için “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Cansever, Kurt ve Ateş ise serbest bırakılarak, il binasında eylemlerine devam etti. Önceki sabah il binasına yapılan baskınla, serbest bırakılan HDP’liler bir kez daha gözaltına alındı. Yaşar, Tekin ve Özgezer, gözaltına alınmadan önce Mezopotamya Ajansı’na konuştu. Tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Tekin, “Tecridin kaldırılması, siyaset kanallarının açılması talebiyle açlık grevine başladım ve devam edeceğim” şeklinde konuştu. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde gönderilen Yaşar da, “Tecridin kalkması ile ülkede barışın sağlanacağına inanıyoruz” diye belirtti. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Bilal Özgezer ise, “Mücadele devam ediyor. Sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Bu süreçte herkesin özverili bir şekilde üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor.”
HDP’li gençler Leyla Güven için yürüdü
HDP Batman Gençlik Meclisi, Güven’in eylemine dikkat çekmek amacıyla önceki akşam saatlerinde bir yürüyüş düzenledi. Bağlar Mahallesi’nde bir araya gelen gençler, “Leyla Güven onurumuzdur” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarıyla yürüdü. Gençler, Esentepe Mahallesi Köprülü kavşağında bulunan bir üst geçide, Leyla Güven’in fotoğrafının olduğu bir pankart astı.
Tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevleri giderek yayılıyor. Londra’daki süresiz-dönüşümsüz açlık grevi Demokratik Kürt Toplum Merkezinde 14 Mart Perşembe akşamı yapılan basın açıklaması ile başlatıldı. Açlık grevi eylemine Nahide Zengin, Mehmet Sait Yılmaz ve Ali Poyraz katıldı. Eylemcilerden Nahide Zengin, bu tarihi direniş sürecinde sessiz kalmanın insanlıkla bağdaşmadığını belirterek kendilerinin de bu süreçte rollerini oynamak istediklerini belirtti.
HABER MERKEZİ