Yerel seçimler bitti, benim için. Yeni Yaşam’ın sayfasında saydığıma göre son 35 haftanın, ki yaklaşık 9 ayı buluyor bu dönemde, 32 tane Yerel Seçimler ve Yerel Yönetime ilişkin yazı yazmışım. Artık şu an için başka yapabileceğim bir şey olmadığı için, kenara çekilip, tırnaklarımı kemirerek, seçimi seyretmek kalıyor geriye.
Bana göre sonuçlar da belli. Her şey bir yana kayyımı kendilerinin onuruna bir hakaret olarak gören halk, neredeyse hepsini geriye süpürecek. Bu işin sürekli gösterilmeye çalışıldığı gibi bir ‘belediye hizmeti’ meselesi hiç olmadığını, bunun hiç umurlarında bile olmadığını ki zaten ‘belediye hizmeti’nin de olup olmadığını hiç tartışmadan, kendilerinin hiç sayılmasına karşı, son zamanlarda yapabildiği -ne yazık ki- tek şeyi, her türlü baskıya rağmen yapıp, oy verip, kayyımları saray bahçesine geri gönderecek.
Özellikle iki büyükşehir, Ankara ve İstanbul’da, kilit parti olan HDP’nin ne yazık ki görünür bir politik kazancı da olmadan, kayıkçı dövüşünün taraflarından birinin kazanmasıyla sonuçlanacak. İktidarın hukuk içi, yani bir sosis ya da mumbar dolması kadar, içi hukuk dolu bir pratik, hafsalımızın alamayacağı kadar uydurmalarla dolu fantastik, mızıkçı ve söz konusu iktidarın bekası olunca, gerisinin teferruat olduğunu yeniden ve yeniden hatırlatan bu süreç, belleğimizde, yapışkan, bulaşık ve zifir bir yara açıp kokuşarak bir kenarda bizi rahatsız etmeye devam edecek. Bu iki büyükşehirde, her şeye rağmen mümkün olabilecek, kısıtlı bir zafer muhalefet partisinin liderinin bile 3 gün sonra unutacağı, nihilist bir nihayet duygusu dışında, hiçbir şey ortaya çıkarmayacaktır.
Yani ben, özellikle bu köşede ortaya yaydığım, kafa karıştıran, komşuları rahatsız eden, 32 yazılık, yerel yönetim programı yazıları çıkınımı toplayıp, kenara çekiliyorum. Belki seçim sonrası ‘Kayyım’a karşı tek çarenin ihtiyaçlar üzerinden yaratılacak geniş bir meşruiyetten başka birşey olmadığını düşünen eşbaşkanlar olursa, yeniden ve yeniden onların önüne çıkını döküp, tartışmak üzere ve pratiğe geçirmek umuduyla…
Her şeyin hayırlısı, kayyımsızı makbuldür bizim yazılarda…