Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi eylemi devam ederken tutuklu aileleri hükümetin sessizliğine tepkili. İki çocuğu açlık grevinde olan Hayme, ‘Yaşamalarını istiyoruz. Barıştan başka bir şey istemiyoruz’ dedi
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başllattığı açlık grevi eyleminin 126. gününde devam ediyor. Güven’in ardından 66 cezaevinde yüzlerce tutuklunun başlattığı açlık grevi eylemi 88. gününe girerken hükümetin açlık grevindekilerin talebi karşısında sessiz kalması sonucu tüm cezaevlerinde başlayan açlık grevi ise 13. gününde.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Sabahat Tuncel ve HDP eski milletvekili Selma Irmak’ın başlattığı açlık grevi eylemi de 59. gününde. Güven’in eylemine ses vermek cezaevleriyle sınırlı kalmadı. Ortadoğu ve Avrupa’nın bir çok yerinde Güven’le dayanışmak amacıyla eylemler yapılırken aynı taleple yüzlerce kişi açlık grevine başladı. Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlı Hewler’de Nasır Yağız’ın başlattığı açlık grevi 113. gününe girerken Maxmur’da Fadile Tok’un eylemi ise 52. gününde. Yine Strasbourg kentinde gazeteci, siyasetçilerin ve Birleşik Krallık Bölgesi’ne bağlı Galler’de İmam Şiş’in başlattığı açlık grevi eylemi 87. gününde. Kanada’nın Toronto kentinde Yusuf İba’nın eylemi 61. gününde.
Yine HDP’li vekil Dersim Dağ ve gözaltında olan 5 HDP üyesinin başlatmış olduğu açlık grevi eylemi 11. gününde, HDP milletvekilleri Tayyip Temel ve Murat Sarısaç’la birlikte 2 HDP’li üyenin başlatmış olduğu açlık grevi eylemi ise 5. gününde devam ediyor. Açlık grevindekilerin sağlık durumlarıyla ilgili endişeler artarken tutuklu aileleri hükümete ses vermesi için çağrılarını sürdürüyor. Barış Anneleri’nin içerisinde 15 yıldır mücadele yürüten Şadiye Hayme’nin çocuklarından Mehmet Hayme (37) Bolu F Tipi Cezaevi’nde, İbrahim Hayme (21) Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde, Şenayi Hayme (28) ise Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutuklu. İbrahim ve Mehmet Hayme kardeşler 1 Mart’tan beri süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde.
Anne Hayme, tecrit ve açlık grevlerine ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Tecridi “zulüm” olarak tanımlayan Hayme, “Bu zulüm bir yere kadar” dedi. Tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevcilerinin bedenlerini ölüme yatırdığını ifade eden Hayme, talepleri karşılanıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini kaydetti. Cezaevlerinde tabutların çıkmasını istemediklerini dile getiren Hayme, “Yüreğimiz yanıyor. Yastığa gönül rahatlığıyla başımızı koyamıyoruz” diye konuştu.
İktidarın açlık grevcilerinin taleplerini görmezden geldiğini dile getiren Hayme, “Devlet gözlerini kapatmış, cezaevlerinde çocuklarımızın cenazelerinin çıkmasını bekliyor. Bizler de ölümü göze alıp, üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Biz çocuklarımızdan daha değerli değiliz. Çocuklarımızın ölümüne seyirci kalmayacağız” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin iç hukukuna uyması gerektiğini belirten Hayme, “Sayın Öcalan, ailesi ve avukatlarıyla görüşse dünya mı yıkılacak?” diye sorarak yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. Barışın sağlanması için Öcalan’ın kilit önemde olduğunu dile getiren Hayme, “Öcalan, ‘Savaş dursun’ dedi, savaş durdu.
Yaklaşık 4 yıl boyunca hiç kimsenin burnu kanamadı. Bizler de Barış Anneleriyiz. Barış istiyoruz. İnsanların ölmesini değil, yaşamasını istiyoruz. Barıştan başka bir şey istemiyoruz” diye konuştu.
Doktorlardan tehdit
İzmir Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde 26 Aralık 2018 tarihinden bu yana süresiz- dönüşümsüz açlık grevinde olan Tanju Yıldırım’ın 6 Mart’ta yaşadığı bilinç kaybı nedeniyle hastaneye kaldırıldığı belirtildi. Yıldırım’ın babası Ali Rıza Yıldırım, 36 yıl ceza verilen ve 10 yıldır da cezaevinde olan 28 yaşındaki oğlunun tıbbi müdahaleyi kabul etmediği tekrar cezaevine götürüldüğünü aktardı. Ali Rıza, oğlunun eyleminden vazgeçmesi için doktor tarafından ikna edilmeye çalışıldığını ve belli bir aşamadan sonra eğer geri adım atmazlarsa koğuşa girip zorla müdahale edeceklerini söylereyek tehdit ettiklerini belirtti. Yine Şakran 1 Nolu Kapalı Kadın Cezaevi’nde bulunan kadın tutukluların aileleri ise, yeterli su ve şeker verilmediğini ve koğuşlardaki suların kesildiği bilgisini verdi.
Yağız’dan Leyla’ya çiçek
Leyla Güven’in ardından Hewler’de açlık grevi eylemine başlayan HDP üyesi Nasır Yağız’ın eylemi 112. gününde devam ediyor. Yağız’ın sağlık durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Kötüye giden sağlık durumuna karşın Yağız’ın moral motivasyonu oldukça fazla. Yağız önceki gün Leyla Güven’e çiçek gönderi. Yağız’ın çiçeklerini alan Güven’in mutluluğu ise yüzünden okunuyordu.
‘Tüm çabamız yaşatmak için…’
HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ile HDP üyeleri Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin ve Bilal Özgezer’in 3 Mart’ta partinin Diyarbakır il binasında başlattıkları eyleme, 8 Mart’ta HDP Van milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç ile HDP üyeleri Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ataş da dahil oldu. 8 Mart akşamı il binasını abluka altına alan polis, kapıları kırarak düzenlediği baskında HDP milletvekillerini tekmelemiş, açlık grevinde olan Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin, Bilal Özgezer, Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ataş’ı darp ederek gözaltına almıştı. Önceki gün gece saatlerin açlık grevini gözaltında sürdüren Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ataş serbest bırakıldı. 3 Mart’ta açlık grevine başlayan ve daha öncede İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla gözaltına alınıp serbest bırakıldıktan sonra 8 Mart’ta yeniden gözaltına alınan 5 HDP üyesinin de gazetemiz baskıya çıktığı sıralarda savcılık ifadeleri alınıyordu. Gazetemize konuşan HDP Van Milletvekili Tayyip Temel gözaltında üyelerinin açlık grevine devam ettiklerini söyleyerek şunları aktardı: “Arkadaşlarımıza gözaltında oldukları süre içerisinde şekerli ve tuzlu su verilmedi. Günlerdir ölüm orucu koşullarında tutuluyorlar.”
‘Vazgeçmeyeceğiz’
Yine devam ettirdikleri açlık grevi eylemlerine yoğun dayanışma ziyaretlerinin olduğunu söyleyen Temel, “ Açlık grevi eylemimize STK’lardan, sanat camiasından ve özellikle halktan yoğun bir ilgi var. Bizler eylemimizi tecrit sona erene kadar sürdüreceğiz. Tüm çabamız cezaevlerinden tabutların çıkmaması yönününde. Onların yaşaması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
Eylemcilere ‘ince arama’ dayatması
16 Aralık 2018’de Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde açlık grevine başlayan gazeteci Kibriye Evren, Hilal Ölmez ve Evin Kaya’nın eylemleri 86’ncı gününe girerken, haftalık aile görüşüne çıkan tutuklulara cezaevi yönetimi tarafından “ince arama”nın dayatıldığı öğrenildi. Tutsakların tepki göstermesi üzerine ince aramayı yapmayan cezaevi yönetiminin, bundan sonraki aile, avukat görüşlerinde ince aramayı hayata geçireceğini belirttiği aktarıldı. Tutuklular ince aramanın dayatılması halinde aile ve avukat görüşlerine çıkmayacaklarını kamuoyuyla paylaştı. Tutuklular ayrıca hastaneye ve mahkemeye de gitmeyerek bu uygulamayı protesto edeceklerini belirtti.
Güven Ektiren’i aradı…
Leyla Güven, kendisi gibi tahliye olduktan sonra açlık grevini 56. gününde evinde sürdüren Gurbet Ektiren’i telefon ile aradı. Birbirlerinin hal hatırını soran Güven ve Ektiren, açlık grevi eylemine ilişkin görüştü. Ektiren, cezaevlerinde açlık grevi eylemini sürdüren tutukluların Güven’e selamlarını iletirken, herkesin moral ve motivasyonun yüksek olduğunu ve eylemi sürdürmekte ısrarcı olduklarını aktardı. Güven ve Ektiren birbirlerine başarı dileklerinde bulunarak görüşmeye son verdi.
HABER MERKEZİ