İşyerinde psikolojik şiddet, taciz, baskı, dışlama ve yıldırma olarak tanımlanan mobbing, en fazla kadınların maruz kaldığı bir şiddet biçimi. Kişinin işyerinde tecrit edilmesi anlamına da gelen mobbing, kadının toplumdan ve sosyal hayattan uzaklaştırılarak, ev içine hapsolmasına neden oluyor. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) avukatlarından Nazan Sakallı, Jinnews’e yaptığı açıklamada; kadının işyerlerinde yedek iş gücü olarak görülmesi ve bir erkeğin yerini kapladığı düşüncesinin mobbinge daha çok neden olduğunu dile getirdi. Mobbingin siyasi görüş, cinsel kimlik, yaş ve etnik köken gibi nedenlerle uygulandığını belirten Sakallı, “İşveren kadınların evlenmesi, hamile kalması, doğum yapması ile oluşan iş gücü kaybı ve tazminat gibi yükümlülükleri vermek istemeyebilir. Kadınlara yönelik davalar büyük oranda cinsel taciz, cinsel imalar veya sarkıntılık. Bunun dışında fiziksel güç kullanmak veya kullanmakla tehdit etmek de var” dedi.
‘İş Kanunu’nda yok’
Yasalarda mobbinge dair bir düzenlemenin olmadığını, sadece eski tarihli başbakanlık genelgesinde işyerlerinde mobbinge karşı gerekli önlemlerin alınması konusunda uyarıların yer aldığını ifade eden Sakallı, “Mobbinge uğrayandan ispat bekleniyor. Bu da aslında devletin iş gücüne ilişkin yeni politikası olarak önümüzde duruyor” diye konuştu. Erkeğin yerini kapladığı düşüncesi ve evde çalışma beklentisinin kadınlarda ayrıca yük oluşturduğunu ve intihara varan süreçler yaşandığına dikkat çeken Sakallı, şöyle devam etti: “Çünkü zaten onlara fazlalık oldukları empoze diliyor. Bir kadın için sosyal hayat ev dışında ancak iş yeriyle mümkün. Onu işten koparınca eve mahkum etmiş olursunuz. İşyerinden koparılan bir kadın sosyal hayattan da izole oluyor. TCK’da tanımlanan ayrımcılık, cinsel taciz, saldırı, şiddet, yaralama gibi suçlarda bu yolu kullanmaları gerekir. Haklı fesih sebebi manevi tazminat isteyebilirler. Bütün bu süreçler yıpratıcı ve uzun süreli. Bu nedenle de örgütlü bir biçimde hareket etmek önemli. Sendikalarda, kadın örgütlerinde örgütlenmek hem kadınların ellerini güçlendirecek hem kendilerini daha iyi hissedecekler.”
İZMİR