Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevleri devam ediyor. 125 gün önce açlık grevine başlayan Güven’in ardından 66 cezaevinde 300’ün üzerinde tutuklunun başlattığı açlık grevi eylemi 87. gününe girerken, hükümetin talepler konusunda herhangi bir adım atmaması üzerine PKK ve PJAK’lı tutukluların tüm cezaevlerinde başlattığı açlık grevi ise 12. gününde. Yine Fransa’nın Strasbourg kentinde gazeteci, siyasetçilerin ve Birleşik Krallık Bölgesi’ne bağlı Galler’de İmam Şiş’in başlattığı açlık grevi eylemi 86. gününde. Kanada’nın Toronto kentinde Yusuf İba’nın eylemi 60., Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde Nasır Yağız’ın eylemi 112., Maxmur’da Fadile Tok’un eylemi 52. gününde devam ediyor.
Tüm bunların yanında tutuklu bulundukları dönemde açlık grevine başlayan tutuklular tahliye edilmeleriyle beraber evlerinde eylemlerini sürdürüyor. Tecride karşı tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde 15 Ocak tarihinde açlık grevine başlayan Gurbet Ektiren, 8 Mart tarihinde hakkında açılan davanın duruşmasında tahliye edildi. Ektiren, tahliye edildikten sonra döndüğü Mardin’in Derik ilçesindeki evinde açlık grevi eylemini sürdürüyor. 2015 yılında kentte ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Ektiren, evinde kendisi için hazırlanan bir odada, ağzına taktığı bir bez maske ile eylemini sürdürüyor. Ektiren’le aile bireyleri ilgileniyor.
Tahliye edildikten sonra hastaneye gitmeyen Ektiren’in sağlık durumu ise, Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) bağlı bağımsız doktorlar tarafından takip ediliyor.
Öcalan üzerindeki tecrit devam ettiği sürece eylemini sonlandırmayacağına vurgu yapan Ektiren, “Eylemimiz anlamlı bir eylemdir. Çok iyi geçiyor. Tüm arkadaşlarımızın eylemleri aynı şekilde iyi devam ediyor. Herkesin zindandaki direnişlere sahip çıkmasını istiyoruz. Zindanda zaten eylemler devam ediyor. Ancak bunun dışarıya da taşması ve içeridekilere moral olması gerekiyor” diye konuştu. Cezaevinde ya da dışarıda olmanın kendisi için pek bir şeyi değiştirmediğine dikkat çeken Ektiren, “Onlar bizi bırakarak eylemimize son vereceğimizi düşünüyorlardı. Ama biz eylemimizi sürdürerek, onların amacına ulaşmasına izin vermedik. Zindanda da olsak evde de olsak biz bu uğurda yaşamımızı yitirmeyi göze aldık” diye konuştu.
Moralleri çok yüksek
Cezaevindeki bütün tutukluların morallerinin yüksek olduğunu ve tecridi sona erdirme noktasında kararlı olduklarının altını çizen Ektiren, “Cezaevinde herkes şu anda ayakları üzerinde durabiliyor. Eylemi 87. gününde olan arkadaşlarımızın da moralleri gayet yerindeydi. Hepsini buradan bir kez daha selamlıyorum. Herkesin beklentisi halkın harekete geçmesi yönünde” dedi. Eylemlerinin amaçları doğrultusunda adımlar atılacağını öngördüklerini de sözlerine ekleyen Ektiren, şöyle devam etti: “Leyla Güven’in 125 gündür eylemini sürdürmesine rağmen sistem medyası haberlerinde yer vermemekte ısrar ediyor. Buna karşı da mücadele ediyoruz. Herkese başarılar diliyorum.”
Vitaminlere cezaevi el koydu
Bandırma T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 50 tutuklu 1 Mart’tan itibaren açlık grevine başladı. Tutuklu yakınlarının cezaevinde yaptıkları görüşmede, cezaevi idaresinin keyfi tutumları ve kötü muamelelerde bulunduğunu aktardı. Aileler, tutukların dilekçe, iletişim ve haberleşme haklarının ihlal edildiği ve cezaevi personellerinin sözlü ve fiziki tacizlerine maruz kaldıklarını söyledi. Kısa bir süre önce görüşe giden ve adının yazılmasını istemeyen bir tutuklu yakını, kardeşiyle yaptığı görüşmede, İnsan Hakları Komitesi’nin (İHOP) açlık grevinde olan tutuklular için gönderdiği vitaminlere cezaevi yönetimi tarafından el konulduğunu ve tutuklulara verilmediğini iddia etti. Bir başka tutuklu yakını da, açık görüş sırasında cezaevi personelinin kendilerine çok kaba davrandığını ve gardiyanların, tutuklulara ailelerinin yanında hakaret ettiğini söyledi.
Van’da 148 tutuklu daha açlık grevinde
Leyla Güven’in öncülüğünde başlatılan ve tüm cezaevlerinde tutukluların katıldığı açlık grevi devam ederken, her geçen gün eyleme yeni tutuklular dahil oluyor. Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde kalan 143 tutuklu daha 1 Mart itibariyle eyleme dahil oldu.
Geleceğin çıkarı bu taleplerde…
Leyla Güven öncülüğünde başlatılan ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevlerine ilişkin HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, değerlendirmelerde bulundu. Açlık grevi eylemcilerinin ülkenin barışı, özgürlüğü ve demokrasisi için bedenlerini açlığa yatırdığını belirten Gülüm, “Leyla Güven kendisine yönelik hukuka, aykırılıklara değil tecridin bitmesi için bu direnişi başlattı. Çünkü İmralı’daki tecrit kalkmadığı müddetçe bu ülkede barışın koşulları ve kanallarının açılması mümkün değil” dedi. Barışın olmadığı yerde demokrasinin de mümkün olmayacağını söyleyen Gülüm, “Çünkü her şey savaş politikaları ile yürütülmeye ve savaş dışındaki her gündemin önü kapatılmaya çalışılıyor” diye konuştu. Tecridin ağırlaştırılmasına karşın iktidarın sessizliğini sürdürdüğünü ve yokmuş gibi davrandığını ifade eden Gülüm, “Evet, HDP’ye sürekli saldırıyor ama açlık grevleri sanki bu ülkede olmuyormuş gibi ve TBMM’nin bir üyesi olan Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven bu açlık grevinde değilmiş gibi davranıyor. İktidar tecrit direnişine karşı görmeme ve duymamayı oynuyor. Ama şunu çok iyi bilmeliler ki görmezlikten ve duymazlıktan gelerek bir yere varamayacaklardır. Bu ülkenin geleceğinin çıkarı bu taleplerden geçiyor. Bir an önce hukuk kuralları işletilmeli ve görüşmelerin önü açılmalıdır” dedi.
Bakırköy Cezaevi’ne yürüyüş
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü ve Bakırköy İlçe Örgütü, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Bakırköy ilçe binası önünden Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’ne yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe HDP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç, Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, HDP İstanbul İl Eşbaşkanları Cengiz Çiçek ve Esengül Demir’in yanı sıra çok sayıda yurttaş da katıldı. Yürüyüş sonunda cezaevinde yapılan açıklamada kısa bir konuşma yapan HDP’li Saruhan Oluç, bir yandan seçim çalışmaları yaparken diğer yandan da cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinde olan arkadaşlarının başına bir şey gelmemesi için durumlarına dikkat çektiklerini söyledi. Daha sonra konuşan Remziye Tosun ise, “Nasıl ki Mazlum Doğan’lar Diyarbakır Cezaevi’nde bedenlerini açlık grevine yatırdılarsa Leyla Güven de bugün onların devamcısı olarak açlık grevini sürdürüyor. İmralı Cezaevi’ndeki tecrit tüm ülkeye yayılmış durumda. Sesimizi tüm dünyaya duyurmak için ve Leyla’nın eylemine ses olmak için eylemlerimize devam edeceğiz” dedi.
Avrupa’da destek eylemleri büyüyor
Fransa’nın başkenti Paris, Marsilya ile Yunanistan’ın başkenti Atina’da açlık grevleri eylemiyle dayanışma amacıyla birçok kişi eylem yaptı. Fransa’nın başkenti Paris’te “Tecride Karşı Yaşam Platformu” üyelerinin, Leyla Güven öncülüğünde tecridin kaldırılması talebi ile başlayan açlık grevi direnişlerine destek için üç günlük açlık grevi eylemi devam ediyor. Açlık grevindeki “Tecride karşı Yaşam Platformu”-Fransa üyeleri, Paris’te Republique Meydanı’nda çadır kurarak Öcalan üzerinde uygulanan tecrit ve açlık grevleri ile ilgili bilgilendirme standını açtı. Platform üyesi Asiye Esra Güden, Fransa’da yaşayan Kürt ve Türk mültecilere, kadın isyanını kuşanan Güven etrafında direnişi büyüterek tecridi kırma çağrısında bulundu.
Atina’da imza toplandı
Yunanistan’ın başkenti Atina’da da Yunanistan Eylem Birliği Türkiye- Kürdistan Platformu tarafından Öcalan’a yönelik tecridi protesto etmek ve açlık grevi eylemleri ile dayanışmak amacıyla eylem düzenlendi. Stant açan eylemciler, açlık grevi direnişleri ile ilgili pankart ile dövizler taşıdı. Eylemde CPT ve AB Konseyi’ne verilmek üzere imza da toplanarak bildiri dağıtıldı.
HABER MERKEZİ