Buca’da kurulan pazarda iş yapamadıkları için dert yanan esnaf, “Devlet küçük esnafın katilidir ve bizi bitiriyor” dedi.
Her geçen gün kendini daha derinden hissettiren ekonomik kriz semt pazarındaki esnafı kara kara düşündürüyor. Artan sebze ve meyve fiyatları alıcı bulmadığını dile getiren Pazar esnafı, satamadığı ürünün çöpe gittiğini ve büyü zarar ettiklerini söyledi. İzmir’in Buca ilçesinde kurulan Fırat Semt Pazarında Mezopotamya Ajansı’ndan Ruken Demir’e konuşan esnaf, gidişatın çok kötü olduğunu dile getirdi.
‘Devlet küçük esnafın katilidir ve bizi bitiriyor’
Çocukluğundan beri pazarcılık yapan Özkan Toprak (30), her geçen gün pazara gelen insan sayısının düştüğünü ileri sürdü. Mandalina ve Portakal’ın kilosunu 2 TL’ye sattığını belirten Toprak, günlük 100 TL bile kazanmakta güçlük yaşadığını dile getirdi. Halden 100 kilo ürün almasına rağmen aldığı meyve sebzelerinin ya elinde kaldığını ya da bozulduğunu anlatan Toprak, mevcut hükümet politikalarıyla ekonomik krizin içinden çıkamadığını söyledi. Toprak, “Tanzim pazarlarından söz ediyorlar. Fakat tanzim pazarlarında meyve sebze alırken vergi derdi yok ve mazotundan akaryakıtını da devlet karşılıyor. Devlet bizim masraflarımızı karşılasın biz de o fiyatlara ürünlerimizi satalım. Halk pazara geliyor fiyatı görüyor ve bize isyan ediyor. İnsanlar artık meyve yiyemiyor. Biz portakalları halden pazara getirinceye kadar 300 TL mazot parası ödüyoruz. Poşeti 10 TL alıyoruz. Yanıma işçi alsam masrafımı çıkaramayacağım. Devlet küçük esnafın katilidir ve bizi bitiriyor” diye tepki gösterdi.
‘Tanzim pazarları seçim odaklı’
20 yıldır semt pazarlarda çorap satan Erdoğan Küçük de, mevcut hükümetin ülkeyi yönetmekte yetersiz kaldığını söyledi. Geçen sene halden 10 TL’ye 10 adet çorap aldığını ifade eden Küçük, şimdi bu fiyatın 20 TL’ye çıktığına dikkat çekti. Giyimden sebze meyveye kadar yüzde yüz zam geldiğinden yakınan Küçük, Türkiye İstatistikler Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı yılık enflasyon açıklamalarının doğruyu yansıtmadığını söyledi. Günlük kazancının yüzde 20’lerde olduğun belirten Küçük, “Ne ürün alabiliyorum ne de satabiliyorum. Biz ürün alamazken halk nasıl pazarda meyve sebze alışveriş yapsın. Geçen senede az kazanıyorduk fakat çok çorap satıyordum. Çünkü sürümden kazanıyorduk. Şimdi o bile yok. Fabrikadan 9 TL’lik ip olmuş 13 TL. Geçen sene 5 TL atlet satıyordum. Bu sene 7 buçuk TL diyorum müşteri bırakıp kaçıyor. Hükümetin üreticilerin önünü açması gerekiyor ama yapmıyorlar neden çünkü işlerine geliyor. Tanzim pazarları seçim odaklıdır. Seçim bitince pazarda biter” dedi.
‘Ekonomik çöküşün sebebi hükümet’
Mazot fiyatların pahalı olmasından kaynaklı kendi tarlasında marul yetiştiremediğini dile getiren Ferzende Deniz de, devletin insan aklıyla alay ettiğini söyledi. Ekonomik çöküşün sebebi mevcut hükümetin kendisi olduğunu vurgulayan Deniz, “Bugün mazotun fiyatının 7 TL’dir. Hükümet tanzim pazarı kuracağına mazotun fiyatını düşürsün. Ailemin şuan 100 dönüm yeşillik tarlası vardı ve üreticiydi. Gübreye ve ilaçlara gelen zam nedeniyle şuanda yetiştiricilik yapamıyor ve 4 TL marul satıyoruz. Akşama kadar 100 Marul satarsam eve sevinerek gidiyorum. Fakat yevmiyemi dahi çıkaramıyorum. Bu yaşananları dile getirdik mi devlet tarafından ‘terörist’ ilan ediliyoruz. Her gün pazara 60 -70 kasa marul getirmem gerekirken şimdi 30-40 kasa marul getiriyorum” diye konuştu.
‘Rezaletin son perdesini çekiyoruz’
Semt pazarında 50 TL’yle alışveriş yapamadığına dikkat çeken Ayşe Özkök ise, asgari ücretle geçimlerini sağlayamadığını belirtti. Özkök, şöyle devam etti: “Hükümet asgari ücrete zam yaptık diye övündü. İnsanların önüne sadaka gibi 1 verip 5 alıyor. Geçen hafta marul fiyatı 3 buçuk TL’ydi. Bu hafta 4 TL olmuş. İnsanları hiç bir şey yiyemiyor ve açlıkla sınanıyor. 50 TL’yle geldim boş sepetimle evime geri dönüyorum. Bütçem müsait değil. Rezaletin son perdesini çekiyoruz.”