Hükümetin büyüyen açlık grevi eylemlerine rağmen tecrit konusunda adım atmamasını eleştiren İHD Van Şube Yöneticisi Servet Ertak, “Devlet susuyorsa bile insanların susmaması gerekiyor” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 119’uncu gününe ulaşırken, 1 Mart itibariyle cezaevlerinde kalan PKK ve PAJK’lı siyasi tutukluların tümü süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladı.
‘Talepler kabul edilmeli’
Süren bu eylemlere rağmen bu zamana kadar herhangi bir adım atmaya yanaşmayan hükümet, sessizliğini sürdürüyor. Hükümetin bu yaklaşımına tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD Van Şube Yöneticisi Servet Ertak, açlık grevi eylemlerinin olası bir can kaybıyla sonuçlanmaması için özellikle duyarlı kamuoyuna büyük bir sorumluluk düştüğünü ifade etti. 119 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven’in eyleminin neredeyse “ölüm orucu”na dönüştüğünü belirten Ertak, Güven’in talebin muhatapları tarafından bir an önce kabul görmesi gerektiğini söyledi.
‘Ölümle sonuçlanmasın’
Ertak, “Çünkü bir insanın hayatı günbegün yok olmak üzeredir. Leyla Güven’in başlattığı eylemle birlikte dünyanın birçok yerinde Kürtler ve dostları aynı eyleme destek veriyor. 1 Mart itibariyle ülkedeki tüm cezaevlerinde siyasi mahpuslar açlık grevlerine başlamıştır. Tutukluların neredeyse tamamının greve girdiği söyleniyor. Biz bu durumları geçmiş yıllardan biliyoruz. Geçmişte açlık grevleri ölümle sonuçlanmıştır. Biz insan hakları savunucuları olarak tek bir insanın bile ölümle sonuçlanabilecek bir durumla karşı karşıya kalmasını istemiyoruz” dedi.
‘Çocuklarının hayatlarından endişe ediyorlar’
Ertak, süren açlık grevlerinde gelinen noktanın kendileri açısından ciddi endişeler yarattığını da ifade etti. Ertak, derneklerine yapılan çok sayıda başvurularda ise, başvurucuların çocuklarının, kardeşlerinin, eşlerinin hayatlarından endişe duyduklarını belirttiklerini paylaştı. Eylemcilerin talepleri doğrultusunda açlık grevlerini sonlandırmanın tek yolunun, Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi olduğunun altını çizen Ertak, bu konuda herkese sorumluluk düştüğünü vurguladı.
‘Sessizlik ölüm getirir’
“İnsanların sesine ses olmak zorundayız. Devlet susuyorsa bile insanların susmaması gerekiyor” diyen Ertak, devamında “Çünkü sessizlik ölüm getirir. Biz sessiz kalırsak maalesef ölümler gerçekleşecek. Bir an önce tüm kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz. İnsan hakları savunucuları olarak elimizdeki veriler maalesef ciddi endişelere yol açabilecek raporlardır. Bir an önce tüm kamuoyu ve devletin bu konuda duyarlılık göstermesi gerekiyor” dedi.
Kaynak: MA