Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine erken başlayan kadınlar, birçok yerde alanlara çıkıyor. Kadınların tüm eylem ve etkinliklerine tecride karşı eylemler damgasını vuruyor. Dersim Kadın Platformu 8 Mart programları kapsamında “Kriz, Sömürü, Şiddet Sarmalında Kadın ve Mücadele” başlıklı panel düzenledi. Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkez binasında gerçekleşen panele çok sayıda kadın katıldı. Duygu Kurban’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, Tüm Bel Sen Merkez Yöneticisi Satı Buruncu Çalı ve hukukçu Çağla Yolaşan konuştu. Panelde ilk olarak konuşan hukukçu Çağla Yolaşan, kadınlara yönelik şiddet ve ceza kanunlarına ilişkin aktarımlarda bulundu. Kadın mücadelesi ile kazanılmış olan yasal düzenlemelerin tekrardan mücadele ile korunması gerektiğinin altını çizen Yolaşan, “Türkiye’de kabul edilen yasalar kadınların mücadelesiyle kazanılmış, çıkartılmış yasalardır.
Yasal düzenlemeler kadınları korumak için önemli ama kadınlar bunları sadece mücadele ederek kazanabilir. Çorak topraklarda ağaç gölgesi aramayı değil orman yaratmamız gerekiyor. Daha kapsamlı yasalar çıkartmamız, mücadeleye devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu. 160 yıldır süren kadın mücadelesinin son 20 yılda Kürt kadın özgürlük mücadelesi ile devam ettiğini ifade eden HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, kadın mücadelesinin birçok kazanımının geliştiğini belirtti. “Eşbaşkanlık sistemi ile kadın yaşamın her alanında yer aldı ve irade haline geldi” diyen Orhan, ancak bunun hala istenen seviyeye ulaşmadığını kaydetti.
Kadınlar olarak eşitlik, barış ve demokrasi istediklerini söyleyen Satı Buruncu Çalı ise, “Yılın 365 günü mücadele ediyoruz. Biz varız biz değiştireceğiz, kazanacağız dememiz gerekiyor” diye konuştu. Van’ın Başkale ilçesinde kadınlar bir araya geldi. İlçeye bağlı, Kocaköy (Qereçan) Mahallesi’ndeki etkinlikte konuşan HDP İl Eşbaşkanı Yadişen Karabulak, “Ben bütün kadınları baharın sıcaklığıyla kucaklıyor ve bütün kadınların, tutsak kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Leyla Güven’in eylemi barış eylemidir. Leyla Güven’in talebi talebimizdir. Bizler sonuna kadar yaşamın her alanında bu eylemi destekleyeceğiz ve Leyla Güven ile beraber direneceğiz” dedi. Edremit Belediye Eşbaşkanı Rojbin Sevil Çetin, kadınları Leyla Güven ruhuyla 8 Mart alanlarına davet etti. Çetin, “Kadın mücadelesine aydınlık olan kadın kahramanların direnişi yolumuzu aydınlatıyor ve özgürlüğümüzün birer meşalesi oluyorlar. Biz her zaman onlara borçluyuz. Biz direniyoruz ve emek veriyoruz. Biz bu mücadeleye sahip çıkıp Leyla’ya ses olmalıyız. Bizler inanıyoruz ki, Leyla Güvenler kazanacaktır, bizler başaracağız” dedi.
İzmir’de kadın haftası
Tüm kentlerde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde şiddete, eşitsizliğe, krize karşı sokaklarda eylemlerini sürdüren kadınlar, bu yıl farklı olarak 118 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in taleplerini sahipleniyor. İzmir’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Semra Uzunok, yapacakları etkinlikler hakkında bilgi verdi. 8 Mart öncesini kent genelinde kadın haftası ilan ettiklerini ve bütün ilçelerde toplantılar alarak planlama çıkardıklarını belirten Uzunok, İzmir Kadın Platformu (İKP) ile Kadınlar Birlikte Güçlü üyesi kadınlarla ortak hareket ettiklerini ifade etti. Sömürülen, emeğinin karşılığını alamayan ve hayatının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmış tüm kadınların ortak itirazlarını haykıracaklarını dile getiren Uzunok, “Kadın Meclisi olarak bu yılki 8 Mart etkinliklerini daha çok tecrit üzerine hazırladık. Tecridin tüm topluma yayıldığını görüyoruz. Bu yüzden başta Leyla Güven olmak üzere açlık grevindeki tutukluların talepleri bizim de taleplerimizdir” diye konuştu. İzmir’de kadınların iki önemli etkinlik düzenleyeceğini kaydeden Uzunok, 8 Mart saat 17:00’da Alsancak semtinde bulunan ÖSYM binası önünde toplanıp gece yürüyüşü yapacakların söyledi. Uzunok, 10 Mart Pazar günü saat 14:00’da Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelip Gündoğdu Meydanı’na kadar bir kadın mitingi hazırlıklarının yapıldığını söyledi.
8 Mart’ta Leyla’nın sesine ses olacağız
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) MYK üyesi Nadiye Gürbüz, 8 Mart kapsamında yapacakları etkinliklere ilişkin bilgi vererek, kadınları alanlara çağırdı. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Diren Yurtsever’e konuşan Gürbüz, 8 Mart’ta dünyanın her yerinde kadınların sokaklara çıktığını dile getirerek, bu yıl ki 8 Mart eylemlerinde dünyanın birçok yerinde ilan edilen kadın grevlerinin selamlanacağını söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in talebinin bu yıl 8 Mart kapsamındaki hemen hemen bütün eylemlerde gündemleştirileceğini belirten Gürbüz, “Leyla Güven çok güçlü, çok iradeli bir yoldaşımız. Kadınların Leyla’yı yalnız bırakmaması çok önemli. Leyla Güven, kadınların desteğini ve mücadelesini çok önemsiyor. Leyla Güven, kadın mücadelesine çok emek vermiş, bu mücadeleyi önemli katkı ve desteklerini sunmuştur. Leyla Güven’in öncelikle kadınlar tarafından sesine ses katılması ve talebinin sahiplenilmesi gerekiyor. 8 Mart’ta Leyla’nın sesine ses katacağız” diye konuştu. Kadınların 8 Mart’ta temel gündemlerinden birinin tecrit ve savaş olduğunu vurgulayan Gürbüz, “Tecrit denilince akla sadece hapishaneler geliyor. Ama böyle değil. Kadınlar ve bu ülkede yaşayan herkes aslında tecrit altında. Demokrasinin, özgürlüklerin, eşitliğin olmadığı her yer tecrit altında. Bu bakımından tecride karşı mücadeleyi bu eksenden de büyütme ihtiyacımız var. Cezaevlerinde çok sayıda insan açlık grevinde. Öncelikle bu insanların haklı taleplerinin karşılanması ve herhangi bir ölüm gibi bir sonuçla karşılanmaması için biz de mücadeleyi büyüteceğiz. 8 Mart’ta alanlarda tecrit en temel gündemlerimizden biri olacak” diye belirtti.
‘Kadın Bakanlığı kurulsun’
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Kadın Platformu, şube binalarında yaptıkları açıklama ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü etkinliklerinin startını verdi. Açıklamaya KESK üyesi kadınlar katılırken, açıklamayı ise Fatma Arslan yaptı. 8 Mart’ı alanlarda karşılayacaklarını söyleyen Arslan, “Esnek, kuralsız, güvencesiz, kayıt dışı ve düşük ücretlerle sömürülmeye, ekonomik krizle birlikte daha fazla yoksullaşmaya, çalışma yaşamının ayrılmaz parçası haline getirilmiş baskı, şiddet ve mobbinge, kreşleri kapatıp kadınlara yüklenmeye çalışılan bakım hizmetleri nedeniyle ücretli işlerde çalışmamızı engelleyen politikalara karşı durmaya, ev içerisinde görünmez kılınıp değersizleştirilen emeğimize sahip çıkarak mücadelemizi yürütüyoruz” diye ekledi. Arslan, daha sonra kadınların taleplerini sıraladı.
Taleplerden bazıları şöyle:
“ 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalı, o Eşit işe eşit ücret sağlanmalı,
İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmalı,
Kapatılan kamu kreşleri açılmalı, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılmalı,
Kadın Bakanlığı kurulmalı,
Kadınlara ve LGBTİ+’ lara yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı önleyici yasal düzenlemeler acilen yapılmalı,
Grevli toplu sözleşme hakkı, sendikal hak ve özgürlüklerimiz önündeki engeller kaldırılmalı,
OHAL komisyonu derhal lağvedilmeli, KHK’lerle haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilmeli,
İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gereklikleri yerine getirilmelidir.”
KADIN SERVİSİ