İtalya, AB nezdinde adım atarak Türkiye’den gelen fındığa kısıtlama istedi. Diğer yandan Ferrero şirketi, İtalya Alba’da uygulamaya koyduğu fındık üreticilerinin işçileştirilmesi projesini, Karadeniz bölgesinde de ortaya koyuyor
Yusuf Gürsucu/İstanbul
İtalyan şirket Ferrero’nun Türkiye’deki şirketi Ferrero Fındık Genel Müdürü Bamsı Akın, dünyada fındık talebinin artmasına karşın, Türkiye’de fındık arz fazlalığı nedeniyle çiftçilerin ve ülkenin gelirlerinin artmadığı yönünde açıklamalarda bulundu. Akın’ın “Ferrero’nun cirosu 10 yılda ikiye katlanmış. Bu ne demek? Fındık talebimiz de bununla beraber artmış demek. Türkiye’de birşeyler yapmak lazım. Fındık Türkiye için çok önemli bir değer ve talep artışına cevap verecek şekilde büyümesi gerek. Fındık tarımının sadece veriminin değil, kalitesinin de arttırılması gerekiyor. Çikolata piyasasının kullanabileceği kriterlere uygun bir ürün olması lazım” sözleri dikkat çekerken, diğer yandan İtalya, Türkiye’den gelen fındıkta tarım ilacı kalıntıları olduğunu ve kısıtlanması gerektiğini belirterek, AB nezdinde girişim başlattı.
Arkasında Ferrero mu var?
AB’nin hızlı uyarı sisteminde son 4 aylık verilerde Türkiye orijinli hiçbir fındıkta aflatoksin tespiti olmazken, Almanya ise çikolatanın içinde bulunan İtalya orijinli fındıkta aflatoksin tespit ettiğini açıklamıştı. Ziraat Müh. Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, yaptığı açıklamada, “Türkiye fındıkta en büyük ihracatçıyken, alanın neredeyse tamamına bir İtalyan şirketi olan Ferrero hakim. İtalyanın bu davranışının iki nedeni olabilir, birincisi yurtdışına satış zorluğu yaratarak Türk fındığını çok daha ucuza kapatmak. İkincisi ise fındık piyasasında kendi çiftçilerinin daha yüksek kazançlar elde etmesini sağlamak” olduğunu belirtti. Atalık’ın atladığı bir başka konu ise Ferrero’nun Türkiye’de fındık üretimini kendi tekeli altına alma hazırlıklarının her geçen gün büyüyor olması.
Karadeniz fındığın vatanı
Fındığın anavatanı olarak Türkiye’nin Karadenize kıyı bölgesi gösterilirken, dünyanın en büyük fındık üretimi de bu bölgede gerçekleşiyor. Karadenize kıyısı olan Kocaeli’nin Kandıra ilçesinden Hopa’ya kadar tüm Karadeniz sahil şeridinde fındık yetiştiriliyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2016 yılı rakamlarına göre, dünyadaki fındık ihracatının %60’ı Karadeniz bölgesinden yapılıyor. Aynı yılki istatistiğie göre bölgede yetiştirilen fındığın en büyük alıcısı ise Almanya ve İtalya. Ziraat Mühendisleri Odası’nın 2018 yılında yayınladığı “Fındık Raporu”, Türkiye’nin 16 şehrinde 440 bin üreticinin 770 bin hektarda üretim yaptığını ortaya koyuyor. Uzun yıllardır fındığın en büyük ithalatçısı olan Nutella üreticisi Ferrero, 2014 yılında en büyük fındık ihracatçı firması olan Oltan Gıda’yı satın almıştı. Bu satın almaya aracı olan kişi ise AKP’nin bir dönem yönetiminde de bulunan ve Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Cüneyt Zapsu idi.
Alba’da çiftçiler işçileşti
İtalyan hükümetinde koalisyon ortağı Lega Partisi ve Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Mara Bizzotto, 15 Şubat 2019 tarihinde Avrupa Parlamentosu’na Türkiye’den fındık ithalinin sağlık açısından riskli olduğunu ve İtalyan çiftçilerin desteklenmesi yönünde bir karar tasarısı sundu. İtalyan tekeli Ferrero’nun Türkiye’de ortaya koyduğu politikaların fındık üretimini ve üretim yapılan sahaları ele geçirmek üzere olduğunu gösteren birçok emare var. Ferrero şirketi Nutella, Kinder, Rocher, Tic-Tac markalı ürünlerin sahibi. 2. Dünya Savaşı sonrası, fındık-çikolata karışımını yapan Ferrero ailesi, kendi şehirleri İtalya’nın Alba kentinde üretilen fındığı kullandı. Küçük bir şehir olan Alba’daki çiftçilerin tamamı Ferrero’nun birer işçisi haline getirildi. Türkiye’de de benzer hazırlıkları bölge kalkınma ajansının ve bakanlıkların desteği ile sürdüren Ferrero’nun Hindistan, Güney Afrika ve Kamerun’da “sosyal sorumluluk” adı altında benzer uygulamaları hayata geçirdiği biliniyor.
Ferrero: Bahçe sahipleri yaşlı
Manisa’da kurulu olan Ferrero Türkiye, Nutella vb. üretimler ve fındık ticaretiyle birlikte 2017 yılında 1 milyar euro olan cirosunu 2018 yılında yüzde 20 artırmayı hedeflediğini duyurmuştu. Ferrero Tarım Geliştirme Direktörü Ersin Sarısoy, fındık bahçelerinde 55-60 yaş üstü insanların çalıştığını belirterek şöyle demişti: “Problem olarak gördüğümüz şey, fındık tarımının gerçek anlamda bir değişime ihtiyacı var ve bunun meslek olarak edinilip, geleceğe taşınması gerekiyor. Şu an, fındık tarımında bir nesli kaybetmiş durumdayız. Bahçelerimizde yaşlı diyebileceğimiz 55-60 yaş üstündeki kişiler kalmış durumda. Bunların yenilenip, bahçelerimizin giderek iyileştirilmesi lazım ve gerçek anlamda tarımsal uygulamaların adapte edilmesi gerekiyor.” Sarısoy’un fındık ağaçlarının değil de, sahiplerinin yaşlılığından söz ediyor olması, bu bahçelerin el değiştirmesi gerektiğinin açık ifadesidir.
Fakıbaba’nın açıklamaları
Eski Tarım Bakanı Fakıbaba, yaptığı açıklamalarda, “Karadeniz’de fındık bahçelerini toplulaştıracağız. Üreticiden kiralayacağız. Fındığı biz toplayacağız. Satıp parasını üreticiye vereceğiz. Devletin kiralayacağı bahçeleri, devlet özel sektöre de kiralayabilecek” sözleri, Ferrero’nun Alba’da ortaya koyduğu stratejiyle çiftçilerin tarım işçisi haline getirilmesinin bir paralel uygulamasının bölgede uygulamaya sokulduğunun açık göstergesi. Ferroro, Fındık’ta Türkiye’ye bağımlı kalmak istemiyoruz türü açıklamalarıyla birlikte Gürcistan, Azerbeycan ve hatta Güney Amerika ülkelerinde kendisine alternatifler aradığı ‘basın’ organlarında ve TV’lerde tartıştırılırken, üreticiyi korkuya sevketmeye çalıştıkları ise biliniyor.