Tefrik edilmesinin ardından duruşmaları ayrı ayrı görülmeye başlanan Nusaybin Davası tutuklularından 10’unun duruşması bugün görüldü. Karara tepkili olan tutuklular, dosyada yeniden toplu savunma yapılmaya başlamadan savunma yapmayacaklarını belirterek, “Hukuk da bize saygı duymalı” dedi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği 26 Mayıs 2016 tarihinde tahliye edildikten sonra tutuklanan 53 kişi hakkında Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın önceki gün görülen 6’ncı duruşmasında, ailelerin salona alınmamasına tutukluların tepki göstermesi üzerine mahkeme heyetinin dosyayı tefrik etmesi (ayırması) sonrası başlayan yargılamalar bugün de devam etti. Öğleden sonra başlayan duruşmalarda bugün 10 tutuklunun davası ayrı ayrı görüldü. Tutuklular, Enes Taşkın, Tufan İlbaş, Nurullah Akyüz, Onur Yılmaz, Bayram Sevgin, Bevar Başar, Ferhat Doğan, Erkan Benli duruşma salonuna tek tek alınırken, Özgür Sevim tutuklu bulunduğu Beşikdüzü Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Tutuklu Dilber Tanrıkulu ise duruşmaya katılmadı.
Açlık grevlerini selamladılar
Ayrı ayrı görülen duruşmalarda tüm tutuklular, “Öncelikle Başkan Apo’nun üzerinde sürdürülen tecridi kınıyoruz. Ayrıca Leyla Güven öncülüğünde tecridi kırmak için başlatılan açlık grevlerini selamlıyoruz. Önder Apo’ya uygulanan bu tecrit, başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu halklarına uygulanmaktadır. Herkes bilsin ki açlık grevleri başarılı olacak ve zindan direnişçileri bir kez daha galip gelecektir” sözleriyle savunmalarına başladı.
‘Neyle suçlanıyor anlamıyoruz’
İlk olarak tutuklu Dilber Tanrıkulu’nun duruşması görüldü. Tanrıkulu’nun katılmadığı duruşmada avukatı Mehmet Alparslan hazır bulundu. Müvekkilinin hangi eylemleri ile TCK-302’den yargılandığını dosyadan anlamadıklarını belirten Alparslan, “Her ne kadar dosyanın tefrik edilmesi dosyayı inceleme açısından bir rahatlık sağlasa da dosya bireysel incelenecek ve hangi sanığın hangi suçlama ile yargılandığının açık açık belirtilmesi gerekiyor. Ancak bu dosyaya baktığımızda buna dair bir şey göremiyoruz. Tespit yok. Sadece şüphe üzerine belirlemeler yapılmış. Dosyayı savcılığa gönderin dosyada tespit yapamayacaktır” dedi. Alparslan müvekkilinin tahliyesini talep etti. Mahkeme ise, Tanrıkulu’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Devamında ise, yargılama Bayram Sevgin’in duruşması ile devam etti. Sevgin’in avukatının hazır bulunduğu duruşmada iddia makamının tutukluluğa ilişkin mütalaasındaki gerekçelerin yetersiz olduğuna dikkat çekildi. Avukat Necim Dağ, iddia makamının mütalaasında gerekçe sunmadığını belirtirken, söz verilen iddia makamı mütalaada yeterli gerekçe olduğunu savundu. Bunun üzerine Avukat Necim Dağ, iddia makamının görüşünün yetersiz olduğunu belirterek, “Tefrik kararı alınması usul açısından kanuna aykırıdır. İddia makamı ve savunma makamına söz verilmemiştir” diyerek, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
‘Savunma yapmayacağım’
Ardından söz alan tutuklu Bayram Sevgin ise, heyetin samimiyetine güvenmediğini belirterek, adaleti sağlayacak bir mahkeme heyeti olmadığını söyledi. “Kendimi savunmayacağım. Savunursam kendime ihanet etmiş sayacağım” diyen Sevgin, “Mahkemeyi reddediyorum. Eğer bir yargılama olacaksa toplu bir yargılama olması gerekiyor. Dosya birleştirilmeyinceye kadar savunma yapmayacak, duruşmalara katılmayacağım. Buna rağmen bir karar verilecekse de mahkemenin keyfi bilir” dedi.
Sevgin’in duruşmasının ardından SEGBİS üzerinden bağlanan Özgür Sevim’in duruşması görüldü. CMK avukatının savunduğu Sevim’e dosyanın tefrik edildiği belirtilmeden yargılama yapılırken, Sevim SEGBİS ile bir daha duruşmaya bağlanmayacağını belirtti. Şu ana kadar avukatı ile görüşme dahi yapamadığını belirten Sevim, duruşmanın görüldüğü Mardin’e yakın başka bir cezaevine naklinin yapılmasını talep etti.
‘Mahkemeden beklentimiz yok’
Devamında duruşması görülen Tufan İlbaş,”Tüm dünyanın gözü önünde yargılanma sürecimiz ne kadar gizlenmeye çalışılsa da haklı bir mücadele sürüyor ve mutlaka kazanacağız” diyerek, “Savaştan korkmadığımızı gösterdik. Ama bilinmeli ki tek amacımız onurlu bir barış ve özgürlüğün tesis edilmesidir” ifadelerini kullandı. İlbaş da, dosya birleştirilmeyene kadar savunma yapmayacağını belirtti.
Ardından duruşması görülen Nurullah Akyüz de, bugüne kadar adil bir yargılama ile karşılaşmadıklarını belirterek, “Bizim de zaten bir beklentimiz yok mahkemeden. Düşmanca ve faşizanca bir yaklaşım içinde bir yargılama yapılıyor. Dosya bir araya getirilmeyene kadar savunma yapmayacağım” dedi.
‘Adil yargılama hakkı ihlal edildi’
Akyüz’ün avukatı Ali Kahraman ise, tefrik edilen dosyanın birleştirilmesi talepleri olduğunu belirterek, “Ayrıca CMK 176 maddesi gereği sanıklara duruşmaya çağrı kağıdı gitmesi ve çağrı kağıdıyla bir takım haklarının bildirilmesi gerekirdi. Yine CMK 176 maddesi gereği çağrı kağıdı ile duruşma günü arasında en az bir hafta süre olması gerekirdi. Ancak dün tensip zaptı düzenlendi ve bugün duruşma yapıldı. Adil yargılanma hakkı açıkça ihlal edildi. Şayet dosyalar birleştirilmeyecekse de CMK 210 gereği tüm tanıkların duruşmada hazır edilerek dinlenmeleri gerekir” diye belirtti.
‘Bireysel bir talebim yoktur’,
Ardından tutuklı sanatçı Erkan Benli’nin duruşması ile yargılama devam etti. Benli, AKP-MHP hükümetinin Kürtler üzerinde eski denenmiş yöntemlerle bir savaş politikası yürüttüğünü belirterek, bu şekilde bir sonuç alınamayacağının artık anlaşılması gerektiğine dikkat çekti. Kürt halkının Ortadoğu’da tüm halklara öncülük eden bir demokrasi mücadelesi verdiğini ifade eden Benli, şunları dile getirdi: “Kürtlerin özgürlük mücadelesi kriminalize edilmek istenmektedir. Ama başarılı olunamamaktadır. Hiçbir savaşlar ciddi bir güç olmadan gerçekleştirilmez. Ancak barışlar da ciddi hareket potansiyeline sahip olunmasına bağlıdır. Bugün ceza verseniz de gelecekte bize karşı sergilediğiniz bu tutumdan dolayı utanç duyacaksınız. Ne kadar yanlış yaparsanız o kadar utancınız büyüyecek. Çünkü özyönetim tüm halkların doğal hakkıdır. Biz istiyoruz ki Türkiye’nin aydınları bir araya gelerek bunları tartışsınlar. Geliştirsinler. Yoksa gücünüz yok halkımızı susturmaya. Biz hukuka karşı değiliz ancak hukuk da bize saygı duymak zorundadır. Mahkeme başkanının tarzı despot bir uygulamaya hizmet etmektedir. Benim bireysel bir talebim yoktur. Taleplerim toplumsaldır.” Benli de, savunmasını dosyada toplu bir yargılama yapılmaya başlayana kadar yapmayacağını söyledi.
Bu sırada mahkeme başkanı Benli’ye “Kimseye söylemedim ama sana söylemek istedim” diyerek, “İnanın ki; bu heyetin hizmet ettiği tek şey adalet ve hukuktur” sözlerini sarf etmesi dikkat çekti. Askerler tarafından götürülen Benli, mahkeme başkanına “Size inanmıyorum” sözleri ile cevap verdi.
Duruşma ertelendi
Duruşmaları görülen Enes Taşkın, Baver Başar, Ferhat Doğan ve Onur Yılmaz da, mahkeme heyetinin almış olduğu tefrik kararına tepkilerini dile getirerek, savunmalarını dosya bir araya getirilmeden yapmayacaklarını belirtti. Ayrıca tüm tutuklular mahkeme heyetinin reddini talep ederken, talepleri mahkemece reddedildi.
Görülen tüm duruşmalar tutukluların tutukluluk halinin devamına karar verilerek, 16 Nisan tarihine ertelendi.
HABER MERKEZİ