Yerel Seçimler yaklaşırken sosyalist hareket de kendi pozisyonunu almaya çalışıyor. HDP içinde yer almayan sosyalist hareketlerin ise ne yapacağı merak konusu
Türkiye belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini seçmek için 31 Mart sabahı sandık başına gidecek.
AKP’nin genel seçimlerde MHP ile kurup yerel seçimlere taşıdığı ‘Cumhur ittifakı’na karşı, CHP ve İYİ Parti arasında ‘Millet ittifakı’ söz konusu. Kürt partileri ile ittifak kurup, bölge kentlerindeki belediyeleri yeniden kazanmak isteyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise, batıda demokrasi güçleri ile ortak zeminde hareket edecek. Bu kapsamda Cmhur ittifakı’nı geriletme hedefiyle İstanbul ve Ankara gibi merkezlerde aday çıkarmayan HDP, birçok ilçede kendi adayları ile seçime katılacak.
HDP dışında yer alan Sosyalistlerin ise seçimler için aldıkları tutum yavaş yavaş belli oluyor
ESP: HDP üçüncü yol
AKP-MHP ve CHP-İYİ Parti arasında kurulan ittifaklar üzerinde duran Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, bu ittifakların Türkiye siyasetinin örgütleniş biçimini gösterdiğini belirtti. AKP ve MHP ittifakını, “Kendi aralarında uzun süredir yürütülen bir faşist politikanın doğrudan savunucusu ve örgütleyicisi konumundalar. Topluma tektipleşmeyi dayatan, tek devlet, tek vatan ekseni etrafında örgütledikleri faşist bir ittifakın devlette buluşmuş kesimidir” sözleriyle tanımlayan Tümüklü, diğer tarafta CHP ve İYİ Parti ittifakı için ise, “Ontolojisiyle, kendini var ediş biçimiyle aynı faşist zeminde beslenen bir blok” ifadelerini kullandı.
Bu yüzden bu iki ittifak dışında üçüncü bir yol olan HDP’nin içerisinde yer aldıklarını söyleyen Tümüklü, en geniş emekçi ve toplumsal kesimlere partinin politikalarını, programlarını ve ilkelerini ulaştırmayı kendilerine görev edindiklerini kaydetti. Tümüklü, “HDP, üçüncü cephenin yani en geniş emekçi ve ezilenlerin, kadınların, gençlerin, köylünün umudunu ifade ediyor. 7 Haziran’daki çıkış, bu umudun bir ifadesiydi. En geniş anlamda üçüncü cephenin insanlara neyi vaat ettiği o zaman karşılık bulmuştu” dedi.
Halkevleri: Sadece sandığa odaklanmak bir şey kazandırmaz
EMEP, TİP ve TÖPG ile seçimlerde İstanbul’da ortak hareket edecek olan Halkevleri’nin Eş Genel Başkanı Nuri Günay ise, seçimlere dair kurulan ittifakların “ne kadar oy alırsam o kadar iyi” gibi basit bir matematik mantığı içerisinde yapıldığı, ancak Türkiye’de siyasetin bu basit hesaplarla yürümediği eleştirisinde bulundu. Siyasal partilerin kendi taleplerini, programlarını, mücadele başlıklarını net bir biçimde ortaya koymaları halinde ittifakların tartışılabilir bir şey olduğunu söyleyen Günay, “Seçimlerde tabi ki herkesten oy istenir ama bunun yolu, yöntemi kendi varlığını, kendi ilkelerini reddetmekten değil, onları savunmaktan geçer. Bu seçimde böyle bir anlayışla hareket edildiğini söylemeyiz” dedi.
‘Herkesin birlikte kardeşçe yaşadığı bir ülke’
Günay, AKP’nin ise kendi dışındaki herkesi düşman sayarak bir kutuplaştırma siyaseti yürüttüğünü ifade etti. Buna da şu sözlerle dile getirdi: “Bugün Türkiye antidemokratik bir şekilde yönetiliyor. Kimisi buna ‘açık faşizm’ diyor, kimisi ‘diktatörlük’ diyor. Ama adına ne dersek diyelim aynı yere denk geliyoruz. Seçimlerde öncelikle buna karşı durulmalı ve temel demokratik değerler savunulmalıdır. İkincisi, bugün AKP dini siyasete alet ederek ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Buna itiraz edilmeli ve buna karşı laikliğin değerleri savunulmalıdır. Yine AKP’nin sermayeyi, rantı düşünen belediyecilik anlayışının teşhir edilmesi, tek adam siyasetinin teşhir edilmesi, ekonomik krize karşı halkın taleplerinin dillendirilmesi gerekir. Yine halkın insanca yaşam talebi savunulmalıdır. Çünkü sağcısından solcusuna herkes ekonomik yıkıntının altında. Bunlarla beraber herkesin birlikte kardeşçe yaşayacağı bir ülke tarifi yapmamız lazım. Şimdi AKP’nin karşısındaki hangi kesimlerin bu konuda tereddüdü olabilir ki. Böyle hareket edildiğinde ortaya çıkacak toplumsal zemin bize başka adımlar attırabilir.”
‘Sadece sandığa odaklanmak bir şey kazandırmaz’
HDP’nin yüksek oy farkıyla aldığı belediyelerine kayyumların atılmasının ise kabul edilemez olduğunu söyleyen Günay, bu belediyeleri kazanmak için verilecek mücadelenin önemli olduğunu vurguladı
Seçimlerin böyle bir mücadele süreci içerisinde ele alınması halinde, çeşitli taktiklerle sağlanacak bir başarının bile bir süre sonra tekrar AKP tarafından çalınabileceğini önceki süreçlerde gördüklerini belirten Günay, “Bunlardan ders çıkarmak lazım. Seçimi de sadece sandığa giderek, oy kullanarak değerlendirmemek gerekiyor. Yoksa sadece sandığa odaklanmış, sadece seçim sonuçlarına odaklanmış bir süreç, Türkiye halklarına pek bir şey kazandırmaz” diye konuştu.
TİP: Kayyumun karşısında halkın yanında olacağız
Türkiye İşçi Parti (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın geçtiğimiz gün Mezopotamya Ajansı’na verdiği demeçte bölgede HDP’yi destekleme kararı aldıklarını belirtmişti. Baş, kayyum atanan yerlerde sürdürülecek mücadelenin son derece önemli olduğunu vurgulayarak “Buradan hareketle kayyum olan her yerde halkın iradesinin bir kez daha tecelli etmesi noktasında HDP’yi kayıtsız, şartsız desteklemek doğrultusunda bir karar almış durumdayız” dedi
‘Dersim’de adaylık tartışmaları’
Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nu Dersim belediye başkanlığına aday olarak göstermesi sonrası Dersim tartışmaların merkezi oldu. Kayyum atanan tüm belediyelerini geri almak isteyen HDP ile SMF arasında ki bu ayrılık tartışmalarıda birlikte getirdi. HDP Dersimde EMEP,TİP, ESP ve Partizan ile ittifak yaparak ortak aday çıkardı SMF ise Türkiye Komünist Hareketi (TKH) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile ittifak yaparak Maçoğlu’nu TKP listelerinden aday gösterdi.
TKP’nin HDP’yi ‘düzen’ partisi olarak görmesi..
Dersim’de ayrılık ve farklı aday çıkarma tartışmaları yaşanırken Yerel Seçimlere Dersim dışında her hangi bir ittifak içerisinde yer almadan giden TKP seçimlere dair görüşünün olduğu bir bildiri yayınladı Bildiride ‘Düzenin sarılı morlu partilerine bırakmayacağız sizi’ cümlesinin geçmesi TKP’nin bir çok kesimden eleştiri almasına neden oldu.
EMEP: Kayyuma devredilmiş belediyeleri geri almak esastır
Yerel Seçimlere parti olarak katılamayan Emek Partisi yaptığı açıklamada, kayyuma devredilmiş belediyeleri geri alınmasının gerektiğini vurgulayarak “Partimiz bölgede, birlikteliğin sağlandığı ölçüde seçime HDP ile birlikte girecek; diğer kayyım bölgelerinde HDP’yi destekleyecektir. Diğer bölgeler, bölgedeki emek demokrasi güçlerinin varlığına, yeteneklerine, gücüne bağlı olarak ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Buna göre; parti olarak seçimlere girmemiz engellenmiş olsa da, emek ve demokrasi güçlerinin birliğinin sağlandığı her yerde güç birliğinin ilan ettiği bir çatı altında seçimlere girilecektir” dedi. EMEP ayrıca Kocaeli’nde ise bağımsız aday Reyhan Başaran ile seçime gitme kararı aldı.
EHP’den İstanbul’da bağımsız aday
Emekçi Hareket Partisi (EHP) ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için sosyalist bağımsız aday Özge Akman’ı destekleyeceğini açıkladı. EHP, tarafından yapılan açıklamada, “31 Mart yerel seçimlerinde bütün bu alanlara el atmak ve çözümler yaratmak üzere Özge Akman’ı emek verenlerin sosyalist bağımsız adayı olarak ilan ediyoruz” dendi.
Alper Taş CHP’den aday oldu
Özgürlük ve Dayanışma Parti (ÖDP) Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından seçime girecek olan partiler arasında gösterilmedi bunun üzerine bu karara itiraz edildi ama itiraz kabul edilmedi. ÖDP bu kararın ardından yaptığı açıklamada: Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası’ndaki mevcut adaletsizlikleri de aşan bu büyük eşitsizlik, Erdoğan ve AKP dışındaki herkesin siyaset yapma hakkının resmen gasp edilmesi anlamına geliyor” dedi. Ayrıca ÖDP ve CHP Beyoğlu’nda ittifak yaptı. ÖDP başkanlar kurulu üyesi Alper Taş Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beyoğlu belediye başkan adayı oldu.
HABER MERKEZİ