PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik sürdürülen tecridin son bulması amacıyla açlık grevine başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkan’ı ve HDP Hakkari Milletvekili olan Leyla Güven’in eylemi 108. gününde devam ediyor. Leyla Güven’in ardından aynı taleplerle cezaevlerinde açlık grevi eylemi başlatan 300’ün üzerinde tutuklunun eylemi 70. gününde. Yine Hewler’de açlık grevine başlayan Nasır Yağız’ın direnişi 95., Strasbourg’daki açlık grevi ve Birleşik Krallık bölgesinde bulunan Galler’deki İmam Şiş’in eylemi de 69. gününde devam ediyor. Açlık grevlerinin de nedeni olan Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması için tepkilerse her geçen gün artıyor. Bir yandan aileler çocuklarının taleplerinin yerine getirilebilecek talep olduğunu söylerken, diğer taraftan açlık grevinde olan tutuklular da tecrit kaldırılmadan eylemlerine son vermeyeceklerini belirtiyor. 108 gündür eylemini sürdüren Güven, sağlık durumu kritik aşamaya ulaşmasına rağmen kararından geri adım atmıyor. “Taleplerim karşılanmadıkça grevi sonlandırmayacağım” diyen Güven’e en büyük destek ve dayanışma da kadınlardan geliyor.
Eyleminden cesaret alıyor
Diyarbakır’da geçen hafta sonu düzenlenen konferansta bir araya gelip “eril faşizm”i tartışan HDP’li genç kadınlardan Buse Ersöz, Güven’in ve 300’ün üzerinde tutuklunun devam ettirdiği açlık grevi eylemlerini selamlayarak, bu direnişten cesaret alan kadınlardan biri olduğunu ifade etti. Taleplerinin haklı talepler olduğuna işaret eden Ersöz, “Leyla Güven birçok insanın belki de adını bile anmaya cesaret edemeyeceği bir şey için bedenini ölüme yatırdı. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyor ve bu çok doğal bir talep. Tecrit bir insanlık suçudur ve bir halkın kendine öncü olarak belirlediği bir insana tecrit uygulanamaz. Biz de genç kadınlar olarak onun talebinin talebimiz olduğunu belirtmek istiyoruz. Haklı ve meşru bir taleptir. Bu talep derhal karşılanmalıdır. Aksi takdirde kimsenin altından kalkamayacağı sonuçlar doğacaktır” dedi.
Güven’e destek çağrısı
Açlık grevi direnişlerinin toplumda derin bir etki yarattığına değinen Beritan Yaşar da, bu etkinin bir meşaleye dönüştüğünü söyledi. Güven şahsında yanan bu meşaleyi onbinlerce insana ulaştıracaklarının altını çizen Yaşar, “Genç kadınlar olarak bunun öncülüğünü yapacağız ve Leyla’nın ardılları olarak alanlarda olacağız. Mazlum Doğan şahsında yanan kibrit bugün Leyla’nın meşalesine dönüştüyse, Leyla’nın meşalesi de volkana dönüşecektir. Ancak direnişi büyüterek devletin gündemine sokabiliriz. Biz arkadaşlarımızın direnişinin başarıya ulaşmasını istiyoruz. Ancak halkın desteği ile bunu yapabiliriz. Arkadaşlarımızın şehadete ulaşmasını istemiyoruz. Bugün herkes Leyla ve yoldaşları için alanlara çıkmalıdır” diye konuştu. “Direnişi büyütecek olan, bu direnişi zafere ulaştıracak olan kadınlardır” diyen Berivan Kızıltepe ise, Güven’in sesine ses verilmesi gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Artık çok kritik bir aşamada ve her an bir şey olacak tedirginliğini yaşıyoruz. Leyla Güven tecridin kaldırılmasını istiyor ve bu yalnızca onun değil hepimizin talebidir. Bu hepimizin talebi ve Leyla Güven bugün hepimizin yerine kendini feda ediyor. Leyla’ya ve direnişine layık olmalı ve bu direnişi büyütmeliyiz. Bu meşaleyi elden ele taşımalıyız ve herkese ulaştırmalıyız” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ