Türkiye’nin en verimli tarım arazilerinin olduğu Manisa’nın Salihli ilçesinde JES’lere karşı direnen bölge halkı topraktaki verimliliğin azaldığına dikkat çekerek, cennetin cehenneme çevirildiğini söylüyor
Manisa’nın Salihli ilçesinin Hacıbektaşlı Mahallesi’nde Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (SANKO) tarafından yapılması planlanan Jeotermal Enerji Santralleri’ne (JES) Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu çıkmadan alana kuyular kazarak çalışmalarına başlamıştı. SANKO Enerji, Salihli Belediye Başkanlığı’na ait ilçe sınırları içerisindeki 178 nolu jeotermal kaynak işletme ruhsatlı sahanın kullanım hakkını da 30 yıl süreyle satın aldı. Şirket, saha içerisinde jeotermal derin arama sondajı çalışması gerçekleştirerek şimdiye kadar saha içinde açılacak 64 adet sondaj kuyusu çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan JES’e karşı başlatılan çadır nöbeti 2 Ocak tarihinde jandarma tarafından direniş çadırı sökülmüş ancak buna rağmen JES’lere karşı mücadele kesintisiz sürüyor.
Yaşam yağmalanıyor
Mahallelilerden Yüksel Erden, şirketin işletme ruhsatının Uşak’tan başlayıp Manisa ve Gediz Hafzası’na kadar olan bölgeyi kapsadığını belirtti. Kuyu ve sondaj çalışmalarının fay hatlarının olduğu yerde yapıldığına dikkat çeken Erden, “Daha önce Manisa’da yapılan birçok JES’e biz pek ses çıkarmadık. Ardından gördük ki JES’ler Manisa için bir tuzak oluşturuyor. Havamızı, suyumuzu ve toprağımızı kirletiyor. Çevre dernekleri köylerimize gelerek bize uyarılarda bulundu. JES’in özel şirketler tarafından doğanın yağmalanması anlamına geldiğini o zaman anladık. Yani özel şirketler burada çalışmalarını yapıp havayı, suyu ve toprağı kirletecek, halk ise hastalanacak ve kanser oranı artacak. Manisa şimdi JES’ler yüzünden yaşanmaz hale geldi” dedi.
Yeni JES’ler yolda
Manisa’nın devlet desteğiyle talan edildiğini söyleyen Erden, kentte birçok yeni JES projesinin de yapılacağı duyumlarını aldıklarını söyledi. Üretim yapan çiftçilerin de artık ürün alamaz durumda olduğunu belirten Erden yaşadıkları durumu şöyle dile getirdi: “Üretim durma noktasına geldi. Tarım arazilerimizde artık hiçbir şekilde üretim yapamayacağız. Salihli ilçesinde en fazla üzüm üretiliyor. Sultaniye kuru üzümü dünyanın beli başlı üretim merkezi olan yerdir. Her türlü sebze meyve, kaysı, şeftali, kiraz ve vişne gibi birçok ürün yetişirdi. Ama gelin görün artık kiraz dahi yetiştiremiyoruz. Daha önce ihraç edilirken, JES’ler yüzünden ihracat durdu. Mevcut hükümet bu enerji politikalarındaki talanı nasıl gizliyor bizde şaşırıyoruz. Bütün enerji şirketleri buraya göz dikmiş durumda ve artık insanlar içme suyu bulamayacak. JES’lere tarım ve toprak kurban edilecektir.”
‘JES çöplüğüne dönüşüyor’
Bağ ve bahçesinde artık ürünlerden verim alamadığını söyleyen Erdal Batur ise “İnsanlar Aydın ile Alaşehir’in nasıl bir vahşete uğradığını ve tarımın yok olduğunu gördü. JES, tarımı ve üretimi yok ettikçe kriz içinden çıkılamaz bir hal alacak. Biz JES’in zararlarını insanlara anlatmaya devam edeceğiz. Halk toplantıları yapıp insanlar ile bir araya geleceğiz. Daha önce çadır kurduk fakat tahammül edemeyip Jandarma saldırdı ve sesimizi kısmak istedi. Bizim için hiçbir şey bitmedi. Şu an Salihli JES çöplüğüne dönüştürülmek isteniyor” dedi. Manisa Soma ilçesine bağlı Kırkağaç ve birçok yerde 12 adet JES’in yapılacağını ifade eden Batur, JES’lerin birçok insanı işsiz bırakacağını vurguladı. Batur, “15-20 dönüm arazisi olan köylünün arazilerine göz diken projeler var. Turgutlu ilçesinden Denizli’ye kadar bütün insanlar geçimini tarımla sağlıyor. Cenneti cehenneme çeviriyorlar. Toplumsal birlik olursa JES’i kovarız. Ege Ovası Türkiye’nin en verimli topraklarıdır. Biz bunlara karşı mücadeleden geri adım atmayacağız” diye belirtti.
Ruken Demir-Muğla/MA