LNG ithalatı her geçen gün artarken, LNG’nin depolandığı ve gazlaştırıldığı FSRU tesisleri bulundukları bölgeleri tehdit ediyor. Dörtyol, Aliağa ve Marmaraereğlisi tehdit altında olan ilçeler
Yusuf Gürsucu/İstanbul
İzmir Aliağa’da Kolin-Kalyon ortaklığıyla yapılan LNG depolama ve gazlaştırma terminali olan FSRU tesisinin ikincisi Hatay Dörtyol’da devreye alınırken üçüncü ise Saros Körfezi’nde inşa edilecek. Hatay Dörtyol’da FSRU terminali olarak 345 metre boyunda bir LNG tanker gemisine FSRU sistemi kurularak, toplam 263 bin metreküplük LNG depolama kapasitesi olan tesis Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da katıldığı törenle geçtiğimiz günlerde devreye sokuldu. Resmi Gazete’de yayımlanarak kesinleşen 2019 yılı Yatırım Programı’na göre, BOTAŞ Genel Müdürlüğü tarafından 2019 yılında Dörtyol Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi’nin (FSRU) iletim şebekesine bağlantı sistemi ile TürkAkım Kara Kısmı-1 Doğalgaz İletim Hattı tamamlanacağı ve bu nedenle 229 milyon 500 bin lira yatırım yapılacağı açıklandı. Ancak FSRU tesisleri, LNG depoları ve LNG gemilerinin ciddi riskleri ise tartışmaya hiç açılmadı. Ayrıca son aylarda gaz ve petrol taşıyan tanker gemilerin Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçmek için 16 gün beklemek zorunda olmaları Kanal istanbul bu nedenle mi inşa edilmek isteniyor sorusunu gündeme getirdi.
LNG’nin riskleri
Doğalgaz yanıcı bir gaz olup kontrolsüz salınımı halinde oldukça ciddi patlamalara sebebiyet veriyor. İnfilak ve yangın riskinin yanı sıra LNG, -162 santigrat derecede yoğunlaştığından ayrıca tehlike arz ediyor. LNG’nin elektrik, ateş veya kıvılcım kaynağının yanına dökülerek birikmeye başlaması halinde havuz yangını adı verilen tehlike ortaya çıkıyor. LNG birikintisinde başlayan buharlaşma, havuz üzerinde gaz konsantrasyonu oluşturarak yanıyor. LNG havuzu genişleyip, buharlaşma devam ettikçe havuz yangını da yayılmaya devam ediyor. Bu tip yangın diğer petrol türevlerinden kaynaklanan yangına kıyasla çok daha şiddetli, sıcak ve süratli bir şekilde yaşanıyor. Söndürülmesi mümkün olmamakla birlikte tüm LNG’nin yanarak tükenmesini beklemek gerekiyor. LNG yangınlarında açığa çıkan ısı çok yüksek seviyede olduğundan oldukça uzak mesafelerde dahi insanlara zarar verebiliyor, ciddi yanık ve yaralanmalara sebep oluyor. Ayrıca yakın mesafede konumlu ve içerisinde yanıcı madde bulunan binaların da yanmasına neden oluyor
Yanıcı buhar bulutu
Eğer LNG dökülüp hemen parlamazsa buharlaşan doğalgaz yanıcı bir buhar bulutu oluşturuyor ve döküldüğü noktadan farklı bölgelere sürükleniyor. Bu buhar bulutu bir kıvılcım kaynağı ile karşılaşması halinde yanmaya başlıyor. Beraberinde buhar LNG’nin döküldüğü ve buhar oluşturduğu noktaya kadar yayılıyor ve bu noktadan sonra yangın havuz yangını halini alıyor. Diğer önemli bir nokta ise LNG’nin depolandığı tanklarda çarpmadan dolayı meydana gelen bir hasarda yanıcı buhar bulutu oluşmadan havuz yangını olarak başlaması. LNG suya döküldüğü takdirde ısınmaya başlıyor ve ani şekilde gaz fazına geçmesiyle birlikte alevsiz patlama adı verilen olay gerçekleşiyor.
LNG gemisine hayır!
Denizcilik Federasyonu, geçtiğimiz yıllarda LNG gemilerinin İstanbul Boğazı’ndan geçme olasılığına tepki göstermişti. Tepkinin nedeni boğazlardan gemi geçiş sayısının çokluğu ve yerel trafik nedeniyle büyük yoğunluk yaşandığı belirtilmiş ve bunlara ek olarak Ukrayna’ya senelik 10 milyar metreküp kapasiteli LNG terminaline doğalgaz tedariğinin İstanbul Boğazından geçecek olmasına tepki göstermişti. Federasyon, LNG tankerlerinin meydana gelebilecek bir kazada telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağından, yedi bin yıllık tarihe ve yaklaşık 15 milyon nüfusa sahip olan İstanbul’un tarihi ve doğal yapısını, insanlarını, içinde ve çevresinde yaşayan diğer canlıların hiçbir şekilde riske atılamayacağı belirtilmişti. Ukrayna’nın, yıllık kapasitesi 10 milyar metreküp olan LNG terminalinin yapımı iki kademede gerçekleştirileceği ve yeniden gazlaştırma (FSRU) santralinin inşa edilmesinin ardından, içinde 180 bin metrekarelik 3 tane sıvılaştırılmış gaz kapasiteli depoların bulunduğu bir terminal yapılacağı belirtilmişti. Rusya ile yaşanan gerilimden sonra Rusya’dan gaz alamayan Ukrayna; Mısır, Cezayir, Nijerya, Katar’dan, alacağı Sıvılaştırılmış Doğalgaz (LNG) gemilerinin boğazlardan geçişini talep etmişti.
Kanal İstanbul kimin için?
Geçtiğimiz günlerde onlarca petrol gemisinin İstanbul ve Çanakkale boğazlarında büyük kuyruklar oluşturduğu bildirilmişti. 41 milyon varil petrol taşıyan 55 gemi ve yine 39 milyon varil petrol taşıyan 51 gemi boğazlarda üstüste uzun kuyruklar oluşturdu. Tankerlerin boğazda ortalama bekleme süresi 5-6 gün iken son zamandlarda bu süre 16 güne uzadı. Bekleme süresindeki artışın başlıca sebebi ise Türkiye’nin boğazlardan geçişe yönelik getirdiği yeni kurallar olduğu ve gemilerin büyük kısmına geçiş sırasında römorkörlerin eşlik etmesinin isteniyor olması ve bu nedenle de bekleme sürelerinin uzadığı belirtildi. İstanbul ve Çanakkale boğazları Karadeniz üzerinden Rus petrolünün ana sevkiyat güzergahı. Boğazlar aracılığıyla her yıl 120 milyon ton petrol ve petrol ürün sevkiyatı yapılıyor.