Kadın öncülüğünde gerçekleşen bu devrim, tarih karşısında sorumluluğunun bilincinde hareket etme görevini üstlenmiştir. Bugün yine Leyla Güven arkadaş şahsında gerçekleşen budur. Özgürlük tutkusu ve özleminin yaratmış olduğu fedai ruh, Leyla Güven arkadaşın bedenini ve ruhunu sarmaktadır
Özgürlük mücadelesinde bulunan tüm yoldaşları ve halkları, eylemimizin direniş ruhu ve coşkusuyla selamlıyoruz. Günümüz dünyasında kapitalist devletçi uygarlık, hırsızlık oyununun son perdesini oynarken, halkların özgürlük umudu karşısında çaresizliği ile kıvranmakta, yalancı doğum sancıları çekmektedir. Hiyerarşik devletçi uygarlığın insanlığa vaat ettiği liberal toplum anlayışı, toplumları felakete sürüklemiş ve yokluğun eşiğine getirmiştir. Hala da insanları toplumsallığından koparmayı hedeflemekte, ideal yaşamla kandırmakta ve ustaca sahtekarlığını sürdürmektedir.
Bireyi toplumsallıktan kopararak, kapitalist sistemin sadık bir kulu, ahlaki ve kültürel toplumun karşıtı ya da düşmanı haline getirmeyi hedeflemektedir. Kapitalist sistem anlayışı insan ve insanın bir parçası olduğu evrenin doğallığını yok ederek kapitalist sistemin çıkarları doğrultusunda yönetmeyi amaçlamaktadır. Yarattığı insan görünümlü ucubelerle insanı anlamlı kılan kültürel birikim ve toplumsal yaşam ahlakına sürekli saldırmış, her dönemde kan emici bir vampir rolünü oynamıştır. Kürdistan özgünlüğünde bu saldırılarının şiddetini daha da yoğunlaştırarak Kürt toplumunun kültürünü, yaşam değerlerini, gelenek ve göreneklerini hedef almış, Kürt ve Kürdistan’a dair ne varsa yok etme temelinde saldırlarını sürdürmüş ve sürdürmektedir.
21. yy. dünyasında Kürtler, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigması öncülüğünde özgürlüğe susamış umut ve iradesi bu kan emici sisteme büyük engel teşkil etmekte ve buna karşı muazzam tarihi bir direniş sergilemektedir. Bu direnişin çok iyi farkında olan kapitalist sistem, uluslararası komploda görüldüğü gibi, yarattığı ulus devletçiklerle Kürtlere saldırmaktadır.
Bugün Ortadoğu’da Kürtler öncülüğünde gelişip yükselen devrim ruh, faşist soykırımcı erkek egemen zihniyetin korkulu rüyası, halkların direniş çığlığının sesi olmuştur. Giderek yükselen devrimci mücadele halkların özgürlük tutkusuna cevap olma arayışını ve mücadele azmini sürdürecektir. Kürdistan’da Rojava öncülüğünde gerçekleşen devrim Ortadoğu’daki halkların bin yıllardır özlemini duyduğu özgür, komünal toplum değerlerini yeniden yaşatma rolünü üstlenmiş ve bunu zaferle taçlandırmıştır. Kadın öncülüğünde gerçekleşen bu devrim, tarih karşısında sorumluluğunun bilincinde hareket etme görevini üstlenmiştir. Bugün yine Leyla Güven arkadaş şahsında gerçekleşen budur.
Özgürlük tutkusu ve özleminin yaratmış olduğu fedai ruh, Leyla Güven arkadaşın bedenini ve ruhunu sarmaktadır. Tecride karşı Leyla Güven arkadaşın başlatmış olduğu eylem, Kürt halkının şahsında tüm insanlığın eylemidir. İnsanlığın, toplumsallığın ve demokrasinin önünü tıkayan tecridin çoktan kırılması gerekiyordu. Leyla Güven arkadaşın da belirttiği gibi bugüne kadar sürmesi bizim için bir özeleştiri noktasıdır. Tecridin bugüne kadar uzatılmasının bir nedeni ise halkların buna alıştırılmasıdır. Alışmak aynı zamanda var olan olumsuzluklarla yaşamı kabul etmektir.
Devamında gericiliği getirir ve yaşam anlam derinliğini yitirir: “Alışmak yaşama ve tarihe ihanettir.” Leyla Güven arkadaşın öncülüğünü yapmış olduğu bu eylem, alışmışlığa somut bir tepkidir. Halkların üzerine düşen, bu eyleme her anlamıyla güç ve destek sunmaktır. Bu eylemin zafere ulaşacağına olan inancımızla tüm yurtsever devrimci halkları ve siyasi tutsakları selamlıyoruz. Devrimci selam ve saygılar.
*Murat Güntürk, Silivri 5 Nolu Cezaevi’nde açlık grevi eyleminde.