AKP hükümetinin kurduğu tanzim satış noktaları ile ‘oy avcılığı’ yapmakla suçlayan Tarım Orkam-Sen, “Tarımdaki bu çöküşün sonunda daha ciddi gıda krizlerinin olacağı ortadadır. Tarım sektörü için geçici değil, kalıcı çözümler sunulmalıdır” denildi.
Tarım Orkam-Sen, tarımdaki çöküşün sorumlusu olarak işaret ettiği Tarım ve Orman Çalışanları Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Merkez Yönetim Kurulu meyve ve sebze fiyatlarındaki artış ve Hükümetin bunun önüne geçmek için İstanbul, Ankara ve Bursa’da kurduğu tanzim satış noktalarına dair yazılı bir açıklama yaptı. Tanzim satış noktalarındaki kuyruklarının mevcut iktidarın tarım ve savaş politikalarının yansıması olduğu vurgulanan açıklamada, “31 Mart seçimine kadar süreceği ifade edilen bu popülist politikanın gemiyi yüzdürme adına yapıldığı, sürdürülebilir olmadığı ortadır” denildi.
‘Saray’ın menüsündeki ejder meyvesinden ödün verilmemekte’
Açıklamada geçtiğimiz günlerde ‘Bir mermi kaç lira biliyor musunuz?’ diyen Erdoğan’ın, sebze fiyatlarındaki artış ile mermi fiyatı arasındaki ilişkiyi çok doğru bir şekilde ifade ettiği de belirtti. Bu söze dair ise, şunlar sarf edildi: “Silah sanayisine yapılan harcamaların bedeli domates, biber, patlıcan ve diğer gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artış ile halka ödetilmektedir. Zamlar, savaş uğruna katlanılması gereken bir zorunlulukmuş gibi halka dayatılırken, ne Meclis lokantasındaki 550 çeşit yemekten ne de Saray’ın menüsündeki ejder meyvesinden ödün verilmemektedir.”
‘Sorumlu mevcut iktidar’
Tarımdaki çöküşün ve savaş politikalarının sorumlusunun mevcut iktidar olduğunun altı çizilen açıklamada, buna rağmen hükümetin manavları, pazarcıları, aracıları suçlayıp, ‘terörist’ ilan etmesinin ise, kendi sorumluluklarını örtbas etme çabasından başka bir şey olmadığı ifade edildi. Birkaç ay önce yükselen patates ve soğan fiyatlarına, üreticiyi stokçu gibi gösteren depo baskınlarıyla müdahale eden hükümetin, şimdi de ‘tanzim satış’ adı altında kent merkezine çadır kurup, kilo ile kotalı domates, patlıcan satarak fiyatlara müdahale etmeye çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, “Yoksullaştırılan halk ise karnını doyurabilmek için saatlerce kuyrukta beklemektedir” denildi.
‘Oy avcılığı yapılmakta’
Yine 31 Mart seçimine kadar süreceği ifade edilen bu popülist politikanın sadece “gemiyi yüzdürme” adına yapıldığı ifade edildi. Açıklamada, “Birkaç büyükşehrin birkaç semtine kurulan tanzim satış noktaları ile 82 milyon vatandaşın gıda sorunlarını çözeceğini söylemek hedef saptırmak, yaklaşan seçim için bir kez daha dış güçler yalanına başvurarak oy avcılığı yapmaktır. Kaldı ki İstanbul’da kurulan tanzim satış noktalarının iki gününde 400 bin TL zarar ettiği ifade ediliyor. Aradaki zarar yine halkın cebinden çıkacaktır” diye belirtildi.
‘Tanzim çadırı çözüm değil’
Tanzim çadırlarının ise, çözüm olmadığı ve gıdanın seçim malzemesi yapılamayacak kadar önemli ve ciddi olduğunun altı çizildi. Açıklamada son olarak “Tarımdaki bu çöküşün sonunda daha ciddi gıda krizlerinin olacağı ortadadır. Tarım sektörü için geçici değil, kalıcı çözümler sunulmalıdır. Manavla, pazarcıyla mücadele edileceğine, üreticiyi ve tüketiciyi mağdur etmeyecek sürdürülebilir, ekolojik, aile işletmeleri ile kooperatifleşmeyi önceleyen tarım politikaları uygulanmalı, tarımda ithalat politikalarına son verilmelidir” denildi.